Tavukçulukta Yanlış Bilinen Doğrular
Veteriner Hekimi olduğumu bilen ya da yeni öğrenen her sosyal çevreden ya da eğitim düzeyinden insan hemen “tavuklar hormonlu mu, köy yumurtası mı yoksa çiftlik yumurtası mı daha sağlıklı?” gibi sorular soruyorlar. Ben bir tavukçuluk uzmanı değilim. Kendi konumun dışında konuşmayı ve yazmayı da pek sevmem. Ancak bu sorular sıklaşınca soru soranlar karşısında mahçup olmamak için genel veteriner hekimliği bilgime ilave olarak tavukçuluk konusunda daha çok okumak, Besd-Bir’in ilgili hocalara hazırlattığı videoları daha çok izlemek durumunda kaldım. Doğal olarak bu durum ben de bir birikim oluşturdu. Bu birikimlerimi özellikle veteriner google gruplarında ve sosyal medyada paylaşarak kafasında hala kuşku bulunan […]
Türkiye’de Mera Sorunu ve Ardındaki Gerçekler
Sonunda beklenen oldu ve meralar imara açıldı. Zaten Büyük Şehir Yasası ile ortam önceden hazırlanmıştı. Köyler mahalleye dönüşünce köy ortak malı olan meralar da arsa haline geldi. Aslında meraların imara açılması olayı batılı emperyal güçlerin (A.B.D, AB, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü) Türkiye’nin aleyhine tezgahladıkları senaryonun son aşamasıdır. Bu konuya ileride değinmek üzere meralar konusunda biraz eskiye gitmek istiyorum. Türkler Anadolu’ya ayak bastığından beri üzerinde koyun ve sığır beslenen meralarımız 1950 li yılların başında Nato’ya girmemiz karşılığında verilen traktör ve zirai ilaç rüşveti sonunda vahşi biçimde sürülerek tarlaya dönüştürülmüş ve Orta Doğu’ya buğday üretmek amacıyla da ziraate açılmıştır. Uzun […]
173 Yıl İle Yüzleşmek
Yazıma başlamadan önce çok önemli gördüğüm bir iki konuya açıklık getirmek istiyorum. Her şeyden önce ben bir veteriner hekimliği tarihçisi değilim. Sadece mesleğinin yakın tarihine ilgi duyan, bu konuda elinden geldiğince okumaya ve araştırma yapmaya çalışan bir kişiyim. Zaten 173 yılın 50 yılını öğrenciliğim ve meslek hayatım sırasında bizzat yaşadım. Bu süreçte, Bakanlık teşkilatında, üniversitelerde, özel sektörde ve mesleki örgütlerde yaptığım görevler, üstlendiğim yöneticilikler Türk Veteriner Hekimliği yakın tarihi konusunda bende bir birikim oluşturdu. Bu birikimlerimi arada bir yazıya döküp meslektaşlarımla da paylaştım. Yazdıklarıma konunun gerçek sahiplerinden tekzip almamam beni daha da cesaretlendirdi. Bu yazıyı da yine aynı cesaretle yazıyorum.. […]
Hayvancılığın Üvey Evladı, Koyunculuk
Koyunculuk tarih boyunca Türklerin vaz geçemedikleri bir hayvan türü olmuştur. Hatta kimi tarihçiler Türklerin Orta Asya’dan göç etmelerine koyun otlattıkları geniş steplerin kurumasının neden olduğunu ileri sürmektedirler. Nitekim göç sırasında Anadolu’ya koyun sürülerini de beraberlerinde getirmişlerdir. Savaşlara bile orduyu doyurmak amacıyla koyun sürüleri ile birlikte gittikleri söylenmektedir. Koyun ve kuzu temalı öykülere, türkülere, manilere, oyunlara halk edebiyatımızda sıkça rastlanmaktadır. Türkler, askerlerine “kınalı kuzu” adını veren, kız çocuklarını “kuzum”, erkek çocuklarını “koçum” diye seven tek millettir. Dilimizde kuzu saflığın, temizliğin, koç ise gücün, mertliğin sembolü olarak yer almaktadır. “Bugday ile koyun, gerisi oyun” deyimi yüz yıllardır söylenen bir ata sözümüzdür. İlk […]
Süt Sığırcılığında Sürü Yönetimi İlkeleri
Süt sığırcılığının amacı süt üretmek, aracı ise yavru elde etmektir. Çünkü, yavru olmayınca süt de olmaz. Süt sığırcılığının karlı olabilmesinin temel koşulları yılda bir sağlıklı yavru elde etmek ve 305 gün sürdürülebilir miktarda süt üretmektir. Bu koşulların sağlanabilmesi hiç kuşkusuz en başta Sürü Yönetimi İlkelerine sıkı sıkıya uyulmasına bağlıdır. Almanya’nın Münih Veteriner Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak çalışırken hocam Prof.Dr.W.Leidl’ın söylediği şu sözü hiç unutmam. Leidl bana “ Bir süt sığırı işletmesine girdiğinde önce sürü yönetimine bakacaksın. Eğer bu konuda bir eksiklik varsa o işletmede süt ve döl verimi düşer, mastitis ve buzağı ölümleri artar” demişti. Nitekim yıllar sonra büyük bir […]
Kırmızı Et Sorunu ve Ardındaki Gerçekler
Son günlerde canlı hayvan fiyatlarının artması doğal olarak kırmızı et fiyatlarının da yükselmesine neden olmuştur. Kırmızı et konusu günümüzde öylesine büyük bir önem kazanmıştır ki medyada terör haberlerinin bile önüne geçmiştir. Bu soruna, besicilerin yaklaşan kurban bayramı nedeniyle kesime hazır hayvanlarını daha pahalıya satmak amacıyla ahırlarında tuttukları ve kasten piyasaya sürmedikleri olgusunun yol açtığı da ileri sürülmüştür. Hiç kuşkusuz kırmızı et fiyatları üzerinde bu olgunun da rolü olduğu söylenebilir ama sorun sanıldığı kadar basit değildir. Türkiye’deki kırmızı et olgusunun geçmişten gelen ve bir türlü çözülemeyen yapısal sorunları vardır. Bu sorunlar arasında süt sığırcılığında ki istikrarsızlığı, çayır ve meraların kullanılamaz hale […]
Sağlıklı Yaşlanmayı Olumlu Etkileyen Yiyecekler.
B A L – T A R Ç I N Tarçın Dünyanın en önemli baharatlarından biri olarak kabul edilmektedir. İklim koşulları elvermediği için Türkiye’de yetişmez. Tarçın, körpe dalları kesilen ağacın kabuklarının soyulup kurutulması ile elde edilir. Tarçın baharat gibi kullanılmasının yanı sıra yemeklere de katılır. Tarçın tek başına bağırsak ve mide gazlarına iyi gelir, mide bulantısı ve kusma refleksini bastırır, gıdaları yumuşattığı için mideyi rahatlatır, damar ve doku büzücü olması nedeniyle ishale ve pekliğe iyi gelir.Tarçın karaciğer için çok yararlı bir baharattır. Ayrıca soğuk algınlığı ve gribe karşı kullanılan ilaçların içeriğinde bulunur. Kan dolaşımını hızlandırır, görme gücünü arttırır. Bal ise […]
İneklerde Genital Anatomi
İneklerde infertilite olgularının yeterince anlaşılması ve tohumlama hatalarının en aza indirilmesi üreme organlarının konumunun ve işlevlerinin iyi bilinmesine bağlıdır. Erkek ve dişi üreme organları embrio yaşamının erken evresinde müller kanalından oluşurlar. Cinsel ayrışma embrio yaşamının 40. gününden sonra ortaya çıkar. Müller kanalının alt kesiminden infundibulum, orta kesiminden ampulla ve isthmus, üst kesiminden de uterus ve vagina oluşur. Vulva dışındaki üreme organlarının tümü abdomen ve pelvis boşluklarında, rektumun hemen altında yer almışlardır. Uterus, oviduct’lar ve ovarium’lar inekte bir ligamentle pelvis tavanına asılıdırlar. Bu yerleşim düzeni anılan üreme organlarının pelvis boşluğunda serbestçe hareket etmelerini ve rektal yolla muayenelerini kolaylaştırır. İnekte üreme organları […]
Döl Veriminin Fizyolojisi
Üreme fizyolojisinin temellerinin iyi bilinmesi özellikle ineklerdeki infertilite sorununun teşhisi ve sağıtımı açısından çok önemlidir. Başta follikül gelişmesi olmak üzere gametlerin taşınması ve birbirleri ile kaynaşması (fertilizasyon) olguları hormonların denetimi altındaki son derece karmaşık mekanizmalar sonucu oluşur. O yüzden, follikül’lerin gelişmesini yada gametlerin taşınmasını engelleyici fizyolojik olmayan her etken infertilite’ye neden olarak ineklerde önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır. FOLLİKÜLOGENEZİS Yeni doğan bir dişi buzağının ovarium’larında 75.000 ile 150.000 arasında değişen sayıda ilkel follikül ve oogonium rezervi bulunur. Doğumdan kısa süre önce follikül ve oosit gelişmesi eş zamanlı olarak başlar. Bu sırada oogonium’lar mitoz bölünme ile çoğalarak primer follikül’ler içinde primer […]
Üreme Hormonları
Organizmanın tüm yaşamsal işlevleri gibi üreme tanımı içinde yer alan olgular da çokluk hormonların etkisi altında şekillenmektedir. Konumuzu oluşturan üreme hormonları genelde iç salgı bezlerinde sentezlenen; protein, steroid ya da yağ asidi yapısındaki doğal kimyasal maddelerdir. Hayvanların ergenlik dönemine girmesiyle fizyolojik etkilerini göstermeye başlayan üreme hormonları olağanüstü hassas bir feed-back(geriye tepki) mekanizması ile gamet (spermatozoon,ovum) oluşumu, kızgınlık, gebelik, doğum gibi tüm üreme olgularını denetleyip yönlendirirler. Üreme hormonları organizmanın dört temel sistemi tarafından salgılanmaktadır. 1. Beyin’in hipotalamus kesimi, 2. Hipofiz’in ön ve arka lobu, 3. Testis’ler ve ovarium’lar 4. Uterus ve plasenta. İneklerdeki infertilite olgularının azımsanmayacak bir bölümü hormon dengesinin bozulmasından […]