Sayın Bakanım,

Öncelikle yeni görevinizin hayırlı olmasını diler, aşağıda maddeler halinde sıraladığım hayvancılık konusundaki önerilerimi bilgilerinize sunarım.

1)Türkiye coğrafi şartları gereği salgın hayvan hastalıklarına açık bir Ülkedir. Geçmişte büyük salgınlara neden olan şap, sığır vebası ve at vebası gibi hastalıklar kamu hayvan sağlığı teşkilatı tarafından başarıyla ortadan kaldırılmışlardır. Ne var ki, 1985 yılında Tarım Bakanlığında yapılan köklü bir değişiklik sonucu Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatları lağvedilmiş, yerine adı ve işlevi sık sık değişen ve merkez-taşra uyumu olmayan bir yapı oluşturulmuştur. Bugün salgın hayvan hastalıkları ile mücadele konusunda arzu edilen başarının sağlanamamasının altında yatan nedenlerden birisi de budur. Onun için, geçmişte hayvan sağlığı konusunda başarılı hizmetler yapmış olan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatları ile birlikte yeniden kurulması gerekir.

2)Devletimiz son on yıldır hayvan yetiştiricilerine önemli destekler ve teşvikler vermektedir. Bunun sonucu olarak özellikle inek sütü üretiminde ve koyunculukta önemli gelişmeler sağlanmıştır. Ancak, destekler hem sayıca fazla hem de miktar olarak yetersizdir. Desteklerin tür bazında değil de ürün bazında verilmesi daha doğru olur. Örneğin, çiğ süt üreticilerine maliyet unsuru hesaba katılmadan kilo başına destek verilmektedir. Süt üreticisinin kar edebilmesi için sattığı bir kilo süt ile en az bir buçuk kilo kesif yem alması şarttır. Ancak bugün ki fiyatlarla sadece bir kilo kesif yem alabilmektedir. Aradaki bu yarım kiloluk yem giderinin destekle karşılanması gerekir. Onun için diğer girdiler de düşünülerek çiğ süte kilo başına elli kuruş destek verilmesi şarttır. Bu rakam ilk bakışta çok görülebilir ancak verilen desteklerin bazılarının kaldırılacağı düşünüldüğünde fazla abartılı sayılmaz.

3)Devlete bağlı Tarım İşletmelerinde milyonlarca dönüm arazi karsız bir şekilde işletilmektedir. Buna karşın Türkiye’de önemli ölçüde bir kaliteli kaba yem, damızlık süt ineği ve besi danası açığı vardır. O nedenle yetiştiriciler damızlık süt ineği ve besi danası ihtiyaçlarını Yurt dışından sağlamak zorunda kalmaktadır ki bu da önemli ölçüde büyük bir döviz kaybına yol açmaktadır. Türkiye’deki Devlete bağlı Tarım İşletmelerinin geniş arazi ve meralarında çok miktarda kaliteli kaba yem, kaliteli damızlık düve ve besi danası üretilip ihtiyacı olan yetiştiricilere ucuz olarak satılabilir. Yetiştiriciye verilecek yem ve düve desteği nakit destekten daha yararlı olacaktır. Tarım İşletmelerindeki kaba yem, damızlık düve besi danası yetiştirilmesi için Targel bünyesindeki teknik elemanlardan yararlanılabilir.

4)Tarımsal Eğitimi Geliştirme Projesi (TARGEL)’ne çok iyi niyetlerle başlanmış olmasına rağmen günümüzde çeşitli nedenlerden dolayı başarılı olunamamıştır. Bu projede çalışan on bin nitelikli teknik eleman şu anda tümüyle atıl durumda bulunmaktadır. Bu projenin uygulamadan kaldırılması tabii ki doğru olmaz. Ancak her köye bir teknik eleman yerine örneğin beş köye bir teknik eleman görevlendirmek suretiyle çalışan sayısı beş katı azaltılabilir. Buradan arta kalan teknik elemanların bir bölümü Tarım İl ve İlçe Müdürlüğü kadrolarına atanabileceği gibi bir bölümü de Kamu Tarım İşletmelerinde kaba yem ve damızlık düve yetiştirme işinde görevlendirilebilir.

5)Türkiye’deki sığırların önemli bir bölümü hala düşük verimli yerli ya da melez ırklardan oluşmaktadır. Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerindeki sığırlar henüz yeterince ıslah edilmemiştir. Bu bölgelerde hazırlanacak Bölgesel Sığır Suni Tohumlaması Projeleri ile düşük verimli sığırlar kısa sürede ıslah edilebilir. Bu projelerde Targel’den naklen gelen teknik elemanlar çalıştırılabilir.

6)Hayvan yetiştiricilerinin en önemli sorunu etkin bir örgüte sahip olamamalarıdır. Bu nedenle de ürünlerini pahalıya mal edip ucuza satmaktadırlar. Şu anda faaliyette bulunan yetiştirici örgütleri hem çeşit hem de sayı bakımından fazladır. Yetiştiricilerin örgütlenmesi konusunda yasalarla kurulan ve halen faaliyette bulunan ürün bazlı Birliklerin geliştirilerek işlevlerinin arttırılması ve etkinleştirilmesi sağlanmalıdır.