Prof. Dr. Hazım GÖKÇEN

Kolesterol Nedir, Ne değildir?


Kalp ve damar hastalıkları % 50 lik bir oranla tüm Dünyadaki ölüm nedenlerinin en başında yer almaktadır. Kalp ve damar hastalıklarına yol açan nedenlerin en başında ise kan kolesterol düzeyinin yüksekliği gelir. Nitekim çok sayıda bilimsel araştırma bulguları insanlarda kanda kolesterol düzeyleri azaldıkça kalp krizi riskinin de azaldığını göstermektedir. İşte bu nedenle kolesterol yüksekliği sorunu ile her zaman ve her yaşta mücadele etmek gerekir. Mücadeleye ne kadar erken aşlanırsa başarı şansı da o kadar artar. Çünkü bilim adamlarına göre insanın biyolojik yaşının değil damar yaşının önemi vardır. Genç damar genç insan demektir. Dr.William Oster ” Bir erkek ancak damarları kadar […]

İnek Davranışları ve Gözlemin Önemi


Hayvan refahı ve davranışları son yıllarda hayvancılıkta, özellikle verimlerin arttırılması bağlamında en çok dikkat edilmesi gereken hususların başında gelmektedir. Hayvan refahı olgusu, günümüzde hayvancılıkta büyük önem kazanan Sürü Yönetimi İlkeleri içerisinde en ön sıralarda yer almaktadır. Hayvan refahının iyi olduğu işletmelerde hayvan davranışlarının yerinde olduğu, tersi durumda ise hayvan davranışlarının bozulduğu görülmektedir. Hayvanlar hasta olduklarını ve bulundukları ortamdan yada önlerine konulan yemden memnun olmadıklarını davranışları ile belli ederler. Onun için de, hayvanlar iyi gözlenmek suretiyle kimi hastalıklardan korunabilirler. Kısacası hayvanların davranışlarını iyi gözlemlemek bir çeşit koruyucu hekimlik önlemidir. Hayvan refahının iyi olmasının en önemli koşulu barınakların bilimsel ölçütlere uygun olarak […]

Ord.Prof.Dr.Fazlı Faik Yegül


Değerli meslektaşlarım, Meslek Büyüklerimiz yazı dizisinin bu bölümünde sizlere, çoğumuzun ismini belki de ilk kez duyacağı, kökeni Veteriner Hekimliği olduğu halde başka bir alandaki çalışmaları ile ün kazanmış olan rahmetli hocamız Ord.Prof.Dr. Fazlı Faik Yegül’ü tanıtmaya çalışacağım. Ord.Prof.Dr. Fazlı Faik Yegül meslek yaşamına Veteriner Hekimi olarak başlamış, akademik yaşamı boyunca Veteriner Hekimliği eğitimi yapan kurumların içinde yer almış ve mesleğinden hiç kopmamış olmakla birlikte, Almanya’da kimya öğrenimi gördükten sonra kendini hep kimyacı olarak tanımlamıştır. Bu bağlamda kimya derneklerinin kuruluşunda, kimya dergilerinin yayınlanmasında görev almış ve bir dönem Türkiye Kimya Derneği’nin öncüsü olan Türk Kimyagerler Cemiyetinin başkanlığını yapmıştır. Berlin’deki öğrenciliği döneminde […]

Koyunculuk Gelişir mi?


Koyunculuk Türk ulusu ile özdeşleşmiş bir hayvan yetiştiriciliği dalıdır. Kimi tarihçiler Türklerin Orta Asya’dan göçüş nedenini koyunlarını otlattıkları meraların kurumasına bağlamaktadırlar. Koyun ve keçinin Anadolu’da evcilleştirildiğine dair arkeolojik bulgular vardır. Merinos Koyununun ve Tiftik Keçisinin önce Anadolu’da ortaya çıktığı, sonradan çeşitli yollarla Dünya’ya yayıldığı bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçektir. Türkler için böylesine büyük önem taşıyan koyunculuk doğal olarak Türkiye’de de gelişmiştir. Özellikle Cumhuriyet döneminde Türkiye’de koyunculuk büyük bir gelişme göstermiştir. Bu gelişmeler sonucunda Türkiye’de koyun sayıları ve verimleri yükselmiş, koyunculuğun ihracata ve Ülke ekonomisine olan katkıları artmıştır. Örneğin, 1970 li yılların başında Türkiye’deki koyun mevcudu 50 milyonu bulmuştur. O […]

Şap Hastalığı Nasıl Önlenir?


Geçtiğimiz günlerde Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından şap hastalığına karşı Türkiye genelinde bir aşılama kampanyası başlatıldı. Uzun yıllardan beri Türkiye hayvancılığının en büyük sağlık sorunlarından birini oluşturan ve Ülke ekonomisine çok büyük zararlar veren şap hastalığı ile mücadele konusunda atılan bu adım hiç kuşkusuz çok olumlu bir girişimdir. Ancak, sadece hastalıkla mücadelenin yeterli olmadığı, bunun yanı sıra hastalığın sınırlardan Türkiye’ye girişinin engellenmesi hususunun da en az mücadele kadar önemli olduğu iyi bilinmelidir. Şap hastalığı koyunlarda ve sığırlarda görülen salgın ve bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık öyle bulaşıcıdır ki; kuşlar, kemirgenler, hayvan hareketleri hatta rüzgar vasıtasıyla bile salgınlara neden olabilmektedir. Ülkenin bir […]

İneklerde Doğum Sonrası Neden Önemlidir?


Döl tutma sorunu olmayan bir ineğin yıllık yaşamında iki önemli dönem vardır. Bunlardan birincisi olan gebelik ortalama dokuz ay sürer. İkinci dönem ise iki gebelik arası süre olarak da tanımlanan ineğin doğurması ile tekrar gebe kalması arasındaki süredir ki yaklaşık dört ay devam eder. Gebeliğin yaklaşık ilk yedi ayı olağan üstü bir durum olmazsa inek açısından önemli bir risk oluşturmaz. Esas olan kuru dönem olarak da tanımlanan gebeliğin son iki ayıdır. Bu dönem daha önceki yazılarımda da ayrıntılarıyla üzerinde durduğum gibi gebe ineğin ve doğuracağı buzağısının sağlığı açısından çok büyük önem taşır. İki gebelik arası sürenin yaklaşık ilk 45 günü […]

Süt Sığırcılığında Biyogüvenlik Uygulamaları


Diğer hayvancılık dallarında olduğu gibi süt sığırcılığında da sağlık çok önemlidir. Sağlıksız bir sürüden süt ve yavru elde edilemeyeceği gibi işletmenin geleceği de tehlikeye girer. Sağlık tanımı içerisinde mikropların oluşturduğu salgın ve bulaşıcı hastalıkların önemi büyüktür. Çünkü bu hastalıklar tek tek hayvanları değil tüm sürüyü hasta ederler. O nedenle salgın ve bulaşıcı hastalıkların sürüde bulunması arzu edilmeyen bir durumdur. İşte, işletmede mevcut sığırların salgın ve bulaşıcı hastalıklara yakalanmasına yol açabilecek her türlü mikrobun girişini engellemeye yönelik alınacak önlemlerin bütününe biyogüvenlik adı verilir. Biyogüvenlik önlemlerini almaya en başta barınaktan başlanmalıdır. Kuruluş aşamasında barınakların yeri tayin edilirken ana yollardan ve başka hayvancılık […]

İnek Demek Meme Demektir.


Bir süt sığırcılığı işletmesinin esas hedefi çiğ süt üretip pazarlamaktır. Her ne kadar buzağı da işletmenin gelir kaynağı ise de her inekten yılda bir buzağı üretildiği için gelirin sürdürülebilirliği azdır. Oysa, süt üretimi süreğendir ve her gün üretilen süt pazarlanabilir. Ayrıca yılda sekiz on tona varan miktarı ile de yığınsal bir üretim söz konusudur. Yetiştirici açısından son derece önemli bir ürün olan sütün üretildiği organ memedir. Meme birbirinden bağımsız dört loptan oluşur. Her lop içerisinde süt üreten hücrelerin oluşturduğu küçük kesecikler bulunur. Bu keseciklerde üretilen süt meme başındaki kanaldan dışarıya çıkar. Meme başı kanalında sağım haricinde giriş çıkışı engelleyen bir […]

Çiğ Süt mü, İşlenmiş Süt mü İçmeliyiz?


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu bir açıklamada, Türkiye’de 921 hastalıktan ari sığırcılık işletmesinde yılda 1.300.000 ton çiğ süt üretildiğini, bu sütlerin doğrudan tüketiciye ulaşması amacıyla bir çalışma başlattıklarını dile getirdi. Söylendiğine göre bu çalışmanın esasını, her gün anılan ari işletmelerden yakındaki marketlere gönderilecek çiğ sütün orada mevcut bir düzenek vasıtasıyla halkın kullanımına sunmak oluşturacaktır. Başlangıçta kulağa hoş gelen bu söylemin, konu enine boyuna düşünüldüğünde kimi güçlükler içerdiği hemen görülecektir. Her şeyden önce her gün sütün marketlere getirilmesi ve halka sunulması kolay bir iş değildir. Ayrıca örneğin İstanbul, Ankara gibi metropollerde yaygın bir dağıtım ağı kurulabilecek midir? […]

Tam Tahıl ve Anti Aging


Tam tahıl her hangi bir tahılın (buğday, arpa, yulaf, çavdar) ya da tahıl ürününün (ekmek, bulgur, makarna) o tahılda bulunan üç tabakayı da aynı anda taşıması demektir. Bu tabakaları dıştan içe doğru kepek ya da dış kabuk, endosperm/endospor ya da orta tabaka, tohum/çekirdek ya da iç tabaka olarak sıralamak mümkündür. Her üç tabakanın ayrı ayrı besleyici değerleri vardır ve asıl olan bu üç tabakayı da içeren tahılın yenmesidir. Kepek, konsantre durumdaki bir çok besleyici maddeyi içerir ve tahılın %14.5 ini oluşturur. İçerdiği maddelerin başlıcaları vitamin B, lif, mineraller, protein ve fitokimyasallardır. Endospor ya da endosperm tahılın orta tabakasıdır ve %83 […]
css.php