Cumhuriyet Döneminde Türkiye Hayvancılığı
Cumhuriyetten önce, Osmanlı İmparatorluğu döneminde her ne kadar çeşitli isimler altında ve çeşitli bakanlıklara bağlı bir kamu veteriner hekimliği ve hayvancılık örgütlenmesi mevcut olsa da her iki alanda da önemli sayılabilecek bir faaliyete rastlanmamıştır. Cumhuriyet Dönemini kökten etkileyecek büyüklükteki ilk faaliyet olarak 17 Şubat 1923 günü İzmir’de toplanan Birinci İktisat Kongresi’ni sayabiliriz. Bu Kongrenin açış konuşmasını yapan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “ Yeni Türkiye’mizi layık olduğu düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Ekonomi, ziraat demektir, ticaret demektir, çalışma demektir, yani her şey demektir “ diyerek ziraatin yani tarım ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu çok anlamlı […]
Zoonotik Hastalıklar Nedir, Ne Değildir?
Zoonoz ya da zoonotik hastalıklar denilince, hayvanlardan insanlara, insanlardan da hayvanlara geçen hastalıklar akla gelir. Çok az da olsa hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar, insanlardan insanlara da bulaşabilmektedir. Dünyada mevcut 200’ün üzerindeki zoonotik hastalığın yaklaşık 40’ına Türkiye’de de rastlanmaktadır. Günümüzde insanlarda görülen mikrobik hastalıkların yaklaşık %61’i hayvansal kökenlidir. Bu oran son otuz yıl içinde ortaya çıkan hastalıklarda %75’e ulaşmaktadır. Sağlık Bakanlığının bildirimini zorunlu kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlarda da görülmektedir. Biyoterörizm amacıyla kullanılan ajanların tümü hayvan hastalıklarının etkenleridir. İnsanlarda gıda zehirlenmesine yol açan etkenlerin %90’ı hayvansal kökenlidir. Çok eski yıllardan beri görülen zoonotik hastalıklar arasında kuduz, şarbon, malta humması, verem, kist […]
Düvelerde Cinsel Olgunluk ve Tohumlama Zamanı
Düvelerin cinsel olgunluğa erişmesi yaştan çok vücut ağırlığı ile ilgilidir. Düveler ortalama 250-295 kilogram canlı ağırlığa ulaştıklarında cinsel olgunluğa erişirler ve kızgınlık göstermeye başlarlar. Boğanın sürü içinde olduğu köy düvelerinden kızgınlığa gelmiş fakat henüz sıfat ya da gebe kalma çağına ulaşmamış olanlar doğal çiftleşme yolu ile gebe kalacakları için istenmeyen sonuçlar ortaya çıkar. Üreme organları henüz yeterince gelişmemiş olan bu erken gebe düvelerde döl tutmama, döl tutanlarda ise yavrunun gelişmemesi, atılması hatta güç doğum gibi sorunlar görülebilir. O nedenle sıfat ya da gebe kalma çağına erişmemiş düveler kızgınlık gösterseler dahi asla tohumlanmamalı ya da çiftleştirilmemelidir. Düvelerde sıfat ya da gebe […]
Düvelerin Bakımı ve Beslenmesi
Önceki yazılarımın birinde, yeni doğan buzağıların hayata tutunabilmesi ve 6 aylık yaşa kadar sağlıkla ulaşabilmesi için yapılması zorunlu bakım ve besleme uygulamaları konusunda bilgiler vermiştim. Bugünkü yazımda ise 6 aylıktan itibaren düve adayı olan buzağıların bakımı, beslenmesi ve tohumlanması ile ilgili açıklamalarda bulunacağım. Düve adaylarına iyi bakım ve besleme olanaklarının sağlanması, onların gebe kalmalarını ve inek oldukları zamanki süt verimlerini olumlu yönde etkiler. Düve adaylarının bakım ve beslenmelerindeki temel ilke, barınak konforunun iyi olması ve çok yem yeyip kilo almamalarıdır. Dişi buzağılar 6 aylık olduklarında bulundukları kulübelerden alınır ve topluca tutulacakları özel bölmelere konulur. Bu bölmelerin kuru ve temiz olması […]
Hayvancılıkta Neler Oluyor?
Son günlerde ilgili Bakanın dilinden, gazetelerin manşetlerinden ve TV’lerin ana haber bültenlerinden kırmızı et sözcüğü bir türlü düşmüyor. Varsa yoksa kırmızı et. Sanki çok pahalıymış gibi Bakanlık kırmızı eti halka ucuza yedirme peşinde. Aslında bu çabanın, kırmızı eti halka ucuz yedirmekten ziyade gıda fiyatlarından kaynaklandığı var sayılan yüksek enflasyon artışını düşürme arayışından başka bir şey olmadığı apaçık ortada. Elli yıllık meslek hayatım boyunca etin pahalı olduğu ve ucuzlatılması gerektiği lafını çok kez duydum, ama yine de et ucuzlamadı. Hatta, geçmişte bazı bakanlar ve belediyeler ete eski tabirle narh yani tavan fiyatı uyguladılar ama başarılı olamadılar. Çoğumuz kırmızı et fiyatlarındaki artışın […]
Buzağı Bakımı ve Beslemesi
Buzağıların, bir süt sığırcılığı işletmesinin geleceği olduğunu ve kırmızı et üretiminde önemli bir kaynak teşkil ettiğini artık hepimiz iyi biliyoruz. Nitekim, hükumet bunu farketti ve 2018 yılını “ Buzağılar Ölmesin” sloganı ile Buzağı Yılı olarak ilan etti. Bu konuda ne kadar başarılı olunur şimdiden bilinmez ama rakamlara tam güvenilmese de %15 civarında olduğu söylenen buzağı ölüm oranlarını en azından %5 e indirmek adına çaba göstermenin de bırakın önemli sorunlara çare olmayı en azından küçük aile işletmelerinin karlılığı açısından gerekli olduğu apaçık ortadadır. Belki de, böylece yaşama şansı bulacak olan buzağılar Ülkemizin süt ve et üretiminde önemli bir potansiyel oluşturacaktır. Bu […]
Büyük Bir Dava Adamı, Doç.Dr.Osman Nuri Koçtürk
Doç.Dr.Osman Nuri Koçtürk 1918 yılında İzmir’de doğdu. Yüksek Ziraat Enstitüsü Veteriner Fakültesinden mezun olduktan sonra Askeri Veteriner Akademisi’nde asistanlığa başladı ve biyokimya uzmanı oldu. Amerika’nın Missouri Üniversitesi’nde vitaminler, mineraller ve amino asitler üzerinde çalışmalar yaptı. Yurda dönüşünde Askeri Biyoloji Enstitüsü uzmanlığı, Askeri Veteriner Akademisi Biyokimya Kürsüsü Baş Asistanlığı görevlerinde bulundu. Ankara Tıp Fakültesi Biyokimya Kürsüsü’nde önce uzman sonra gıda kontrolü ve hijyen doçenti oldu. Çoğu gıda ve beslenme konularında olmak üzere 70 kitabı ve çok sayıda makalesi vardır. Rahmetli Koçtürk’ü yakından tanıma olanağına sahip şanslı kişilerden biriyim. O’nu, gerek o dönemde televizyon olmadığı için radyoda yaptığı beslenme programlarından gerekse mesleki […]
Silaj Nedir, Ne Değildir?
Sulu yemlerin havasız bir ortamda süt asidi bakterilerinin faaliyeti ile fermentasyona uğratılmaları ve içerdikleri besin maddelerinin en az kayıpla en uzun süre saklanması olayına silolama, bu suretle elde edilen yeme de silaj yem adı verilir. Türkiye’de ilk silaj yem üretimi 1931 yılında Atatürk Orman Çiftliğinde yapılmışsa da son 30 yıl öncesine kadar yaygın bir uygulamadan ne yazık ki söz edilememektedir. 1974 yılında bir yıl süreyle araştırma görevlisi olarak görev yaptığım Münih Teknik Üniversitesi Ziraat Fakültesi Deneme Çiftliğine ilk gittiğimde yüzlerce dönümlük mısır tarlası ile karşılaşınca şaşırmış ve ilgililere bu kadar çok mısırı nasıl değerlendirdiklerini sormuştum. Öylece mısırın silaj yapılarak sığırlarda […]
Doğmadan Ölen Buzağılar
Genelde hep doğumdan sonraki buzağı ölümlerinden, bu ölümlerin yetiştiriciye ve ulusal ekonomiye vermiş olduğu zararlardan bahsedilir de her nedense doğmadan ölen buzağılardan hiç söz edilmez. Evet, ne yazık ki doğduktan sonra ölenlerin sayısı kadar buzağı daha doğmadan önce ölmektedir. Aşağıda buzağıları doğmadan öldüren nedenlerden bahsedeceğim. Eğer ineklerin üreme organlarında cereyan eden gebeliğe ve doğuma ilişkin olgular bilinçli bir şekilde kontrol altına alanabilirse doğduktan sonra ölenlerin sayısı kadar daha buzağı elde edilebilir. Bu konuda, başta hijyen, yeterli besleme, kızgınlık tespiti ve tohumlama uygulamaları olmak üzere sürü yönetimi ilkelerine uyulması çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu koşullar gereği şekilde sağlandığında Türkiye’deki kırmızı […]
Sıra Dışı Bir Hoca, Ord.Prof.Dr.Samuel Aysoy
Ord.Prof.Dr.Samuel Aysoy 1885 de Gümülcine’de doğmuştur. Mülkiye Baytar Mektebini 1906 da bitiren Aysoy, 1910 yılında Fransa’ya giderek uzmanlık eğitimine başlamıştır. 1912 yılında Yurda dönüşünden sonra önce askeri ve sivil veteriner okullarında, sonra da 1920 yılında iki okulun birleşmesiyle oluşan Veteriner Yüksek Okulunda İç Hastalıkları hocalığı yapmıştır. 1933 yılında Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulunca, bu Enstitüye bağlı Veteriner Fakültesine İç Hastalıkları Doçenti olarak atanmış, 1936 da Profesör, 1944 de de Ordinaryus Profesör olmuştur. Samuel Aysoy, Yüksek Ziraat Enstitüsünden 1946 yılında Ankara Üniversitesine nakledilen Veteriner Fakültesinde İç Hastalıkları Profesörü olarak göreve başlamıştır. Asıl branşı İç Hastalıkları olsa da renkli kişiliği nedeniyle değişik konularda […]