Coğrafi İşaretin ne olduğu Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı(YÜciTA) tarafından şöyle açıklanmaktadır.” Coğrafi işaretler üreticiyi ve tüketiciyi haksız rekabete karşı koruyan, tüketicileri ürünün kökeni ve kalitesi konusunda bilgilendiren, istihdam ve gelir yaratarak sürdürülebilir kırsal kalkınmayı sağlayan, kırsal nüfusu yerinde tutan, doğal kaynakları, çevreyi ve tarımsal üretimin çeşitliliğini koruyan ve turizmi geliştiren resmi işaretlerdir” . Bu amaçları gerçekleştirmek üzere, 1995 yılında 555 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile başlayan Coğrafi işaret uygulamaları 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe konulan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Yasası ile yeni bir döneme girmiş bulunmaktadır. Bu yasaya göre Türk Patent Enstitüsünün adı Türk Patent ve Marka Kurumu olarak değiştirilmiştir. Sınai Mülkiyet Yasasının ikinci kitapçığı Coğrafi İşaretler ve Geleneksel Ürün başlığı taşımaktadır. Bu yasada Türk Patent ve Marka Kurumu bünyesinde Coğrafi işaretler Dairesinin kurulması hükmü de yer almaktadır.
Coğrafi işaret alacak olan ürünlerin özellikle belli bir bölgeye özgü olması ve yıllardan beri o bölgede üretilmesi gerekir. Örneğin adı üstünde Malatya Kaysısı bir coğrafi işarettir ve yüzyıllardır Malatya İline özgü bir üründür. Kaysı Malatya dışına da götürülüp ekilmiş ve aynı verimi ve aromayı vermemiştir. Türkiye’de 2500 ün üzerinde Coğrafi İşaret alma potansiyeli taşıyan ürün vardır. Bu ürünler AB bünyesinde Coğrafi işaret alabildiği gibi Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından da işaretlenmektedir. Şu anda Avrupa Birliğinden Coğrafi İşaret almış üç ürünümüz bulunmaktadır. Bunlar Gaziantep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kaysısıdır. Ayrıca; Afyon Sucuğu, Afyon Pastırması, İnegöl Köftesi, Bayramiç Beyazı ve Taşköprü Sarımsağının da AB’den tescil almak için başvurusu yapılmıştır. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi olarak işaretlenen ürün sayısı da 200 ün üzerindedir.
Türkiye’de Coğrafi işaretler konusunda çalışmalar yapmak üzere kurulmuş bir örgüt mevcuttur. Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YUciTA) adlı bu örgütün kökeni Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi’ne dayanmaktadır. Bu merkez 29 Kasım 1995 tarihinde Avrupa Birliği ve Akdeniz Ülkelerini bir araya getiren Barselona Zirvesinden sonra 23 Ekim 1997 tarihinde faaliyete geçmiştir. Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi kuruluş yılı olan 1997 den 2012 ye kadar geçen 15 senede çok başarılı çalışmalara imza atmış, ulusal ve uluslar arası düzeyde çok sayıda bilimsel toplantı düzenlemiş, yayın yapmıştır. Ancak, başarılı çalışmalarını arttırarak sürdüren bu merkez ne yazıktır ki Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğünün haksız ve temelsiz olarak aldığı bir kararla 2012 yılında kapatılmıştır. Aynı yıl bu karara tepki olarak Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) kurulmuştur. Bu örgütün Dünyadaki benzer örgütlerden farkı gönüllülük esasına dayanması ve bağımsız olmasıdır. Dünyadaki benzer örgütler konu ile ilgili kurumların bünyesinde yer alırken, YÜciTA çalışmalarını bağımsız bir örgüt olarak sürdürmektedir. Bu örgütü kuran ve başarılı çalışmaları ile bugünlere kadar getiren, benimde tanışmak onuruna eriştiğim değerli Prof.Dr. Yavuz Tekelioğlu YÜciTA’nın misyonunu,” Türkiye’de coğrafi işaretlerin önemi konusunda farkındalık yaratarak ideal bir coğrafi işaret sisteminin kurulabilmesi, yöresel ürünlere değer kazandırılarak sürdürülebilir kırsal kalkınmanın desteklenmesi, kültürel ve biyolojik çeşitliliğin korunması” olarak belirtmektedir.
Yaklaşık 50 yıldır hayvancılık konularına ilgi duyan birisi olduğum halde coğrafi işareti ve YÜciTA’yı iki yıl önce Ödemiş’te gerçekleştirilen Peynir Şenliklerinde duydum ve orada Prof.Dr.Yavuz Tekelioğlu ile tanışma şansına eriştim. Şenliklerde gerek sayın Tekelioğlu’nun sunmuş olduğu tebliğ gerekse özel sohbetlerimiz sonucunda konunun ne kadar büyük bir önemi olduğunu anladım. Daha sonraları bu konudaki haberleri ve yayınları izleyerek bilgi dağarcığımı genişlettim. Anladığım kadarıyla ister ulusal isterse uluslar arası düzeyde coğrafi işaretle tescil edilmiş olsun ürünlerin tanıtım ve pazar şansı bulması her şeyden önce kırsal kalkınmaya ve hane gelirlerinin artmasına hizmet edecektir. Türkiye’de kalkınma stratejisi olarak sanayi ürünlerine gösterilen ilginin büyümeyi sağlamakla birlikte hane gelirlerinde bir artışa neden olmadığı düşünüldüğünde, coğrafi işaretleme sayesinde özellikle kırsal kalkınmanın hızlanacağı ve kırsalda yaşayan halkın hane gelirlerinde artış sağlayarak top yekun kalkınmanın gerçekleşmesine hizmet edeceği somut bir gerçektir.