Koyunculukta Rakamların Dili
Türkiye hayvancılığında koyunculuk çok önemli bir yer tutmaktadır. Buğday ile koyun gerisi oyun sözü dilimizde çok kullanılan deyimler arasındadır. 1970 li yıllarda sayıları elli milyona ulaşan koyunlar daha sonra azalarak 20 milyonlara düşmüş ancak son on yıl içerisinde tekrar yükselmeye başlamıştır. Bugün koyunculukta yaşanan çoban, mer’a, ürünün para etmemesi ve gençlerin uzaklaşması gibi sorunlara rağmen koyun sayılarının yüksekliği Türk halkının nezdinde koyunculuğun halen eski önemini koruduğunu göstermektedir. 2015 yılında Türkiye’de yaklaşık 31.5 milyon baş koyun mevcuttu. Bu koyunlardan yaklaşık yarısı yıl içinde sağılmış ve 1.117 bin ton süt elde edilmiştir. Bu durumda koyun başına süt üretimi 2015 yılında 77 kg […]
Bıçak Kemiğe Dayandı
Kutsal mesleğimize karşı yapılan saldırılar ve haksızlıklar ne yazık ki hız kesmeden devam ediyor. Bu haksızlıkların en yenisi Tigem’de yaşandı. Yıllardır Veteriner Hekimlerinin yönettiği Atçılık Daire Başkanlığına konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan Tarla Bitkileri Bölümü mezunu bir Ziraat Mühendisi atandı. Geçenlerde merak edip Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Web Sitesine baktım. Bakanın ve Müsteşarın zaten Veteriner Hekimi olmadığını biliyoruz da halen yürürlükte olan Uluslararası Cenevre Sözleşmesi gereğince Genel Müdürü Veteriner Hekimi olması gereken Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü koltuğunda bile bir Ziraat Mühendisi oturuyor. Bakanlığın diğer birimlerinde zaten Veteriner Hekiminden eser bile yok. Urfa’daki bir yerel gazetede kendi milletvekilleri olan […]
Devletin Yetiştiriciye Boğa Dağıtması Doğru mu?
Sığırcılığın ekstansif yani ilkel yöntemlerle yapıldığı eski dönemlerde dişi erkek tüm hayvanlar sürü halinde meralarda serbestçe dolaşır, yem yer ve çiftleşirlerdi. Tümü de yerli ırk sığırlardan oluşan böyle bir sürüde süt verimi çok düşük olduğu gibi doğan buzağının babası da bilinmezdi. İnekler akşamları ya meradaki sundurmalara ya da köylerdeki ilkel ahırlara geldiğinde ancak sağılırdı. Zaman içinde sığırların ırkları gelişip verimleri artsa da bu serbest mera hayvancılığı sürüp gitti. Halen Türkiye’de bir çok bölgede bu şekilde sığırcılık yapılmaktadır. Daha sonraları sürüye sadece inekler ve düveler dahil edilmiş, boğalar ve tosunlar ahırda bulundurularak elde yetiştiricilik denen kısmen kontrollü, babanın belli olduğu bir […]
İneklerde Süt Verimi Neden Düşer?
Bir süt sığırcılığı işletmesinde en önemli verim süttür. Bir inekten üretilen sütün miktarı arttıkça birim maliyeti düşer. O nedenle, ineklerden yüksek miktarda süt elde etmek arzu edilir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı ineklerden birim maliyeti düşürecek ve dolayısıyla karlılığı arttıracak miktarda süt üretilemez. İneklerde süt verimini azaltan çok sayıda faktör mevcuttur. İneklerde düşük süt üretimine neden olan faktörlerin başında hiç kuşkusuz ırk özelliği gelir. Sığır ırkları ürün bazında sütçü, etçi ve kombine ırklar olarak sınıflandırılır. Sütçü ırklar arasında Holştayn ve Esmer’i, etçi ırklar arasında Şarole ve Limusin’i, kombine ırklar arasında da Simental’i sayabiliriz. Günümüzde süt üretimi açısından en verimli ırk Holştayn […]
Sun’i Tohumlama Konusundaki Eleştirilere Yanıtlar
Sayın Kılıç, aslında size yanıt vermeyi düşünmüyordum ama mesleğinizi öğrenince büyük bir üzüntüye kapıldım ve yazmaya karar verdim. İnsan hekimleri her zaman saygı duyduğum ve gerçek bir meslektaş olarak gördüğüm meslek mensuplarıdır. 1965 Yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde FKB’yi aynı sınıfta okuduğumuz Tıp Fakültesi öğrencileri arasında halen görüştüğüm arkadaşlarım vardır. 1973 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Kürsüsüne asistan olmuş ancak Bakanlıktan muvafakat alamadığım için göreve başlayamamıştım. Tıp Fakültelerinde öğretim üyesi olarak çalışan çok sayıda Veteriner Hekiminin olduğunu benim gibi sizin de çok iyi bildiğinizi sanıyorum. Ankara Veteriner ve Tıp Fakültelerinde Parazitoloji dersi veren rahmetli Veteriner Hekimi Prof.Dr.Hasan […]
Sütçü İneklerde Döl Verimini Etkileyen Faktörler
İneklerin verimleri arasında döl veriminin ayrıcalıklı bir yeri ve önemi vardır. Çünkü ineklerin öteki tüm verimleri sürdürülebilir bir döl veriminin varlığı ile ancak mümkündür. Örneğin yavru doğurmayan bir ineğin süt vermesi de söz konusu olamaz. Bir hayvancılık işletmesinde döl veriminin aksaması en başta karlılığı olumsuz yönde etkiler. Bilindiği gibi inekler ve düveler süt için yetiştirilirler. Ancak, süt üretiminin devamlılığı için yavru veriminin de sürdürülebilir olması şarttır. Günümüzde küçük ve orta ölçekli işletmeler çiğ süt fiyatlarının düşüklüğü nedeniyle sadece elde ettikleri dişi ya da erkek buzağılarını satarak kar edebilmektedirler. Bunun için de döl veriminin yeterli olması ve ineğin ya da düvenin […]
Sütçü İneklerde Doğum Sonu Görülen Hastalıklar
İneklerde doğum çok önemli bir olaydır. Sürdürülebilir bir işletme yönetimi için önce yavru sonra da süt üretimi gerçekleşecektir. Doğum aynı zamanda büyük bir stres kaynağıdır. Doğumdan önce özellikle de doğuma bir ay kala karnındaki buzağısını hızla büyüten inek doğumdan hemen sonra yavrusunu besleyecek ağız sütünü ve ardından bol miktarda normal sütü üretmek için kendinden özveride bulunur, vücudundan fazla miktarda madde enerji kaybederek zayıflar. İneğin doğumdan sonra madde ve enerji kaybına uğraması dolayısıyla da zayıflaması çok sayıda hastalığı beraberinde getirir. Doğumdan sonra inekte görülmesi olası hastalıkların neredeyse tamamı kuru dönem beslemesinin doğru bir şekilde yapılıp yapılmadığı ve hayvanın vücut skoru ile […]
Hayvancılıkta Mekanizasyon
Türkiye’de hayvancılık günümüzde büyük ölçüde konvansiyonel yani geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Geleneksel hayvancılığın en önemli özelliği insan gücüne dayanması ve mekanizasyonu kullanmamasıdır. Oysa Dünyanın hayvancılığı gelişmiş ülkelerinde ve Ülkemizdeki kimi Sığırcılık İşletmelerinde hayvancılık insan gücünden çok makineler tarafından yürütülmektedir. Hayvancılığın tarihi ilk çağlara hatta taş devrine kadar uzanır. Başlangıçta insanlar ailenin gıda ihtiyacını karşılamak üzere hayvanları avlanmışlardır. Daha sonraları nüfusun artması nedeniyle av eti insanlara yetmemiş, özellikle etinden yararlanmak üzere sığır ve koyun gibi hayvanların evcilleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Verimlerinden yararlanılan sığır ve koyun gibi hayvanlar önce doğada ilkel çitler içinde barındırılmışlar, daha sonraları dış etkilerden korunmaları için üzeri sazla örtülmüş yarı […]
Bakanlığın Çabaları Yeterli mi?
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı son bir yıldır hayvancılığın gelişmesine yönelik önemli adımlar atıyor. Bu adımları; köye dönecek gençlere otuz bin lira hibe desteği verilmesi, havza bazlı üretim planlaması, damızlık çiftlikleri kurulması ve meraların ıslah edilmesi olarak sıralayabiliriz. Şimdi sizlere bu konudaki görüşlerimi ve önerilerimi açıklamaya çalışacağım. Bilindiği gibi gerek yaşam koşullarının elverişsizliği, gerekse hayvancılığın karlı bir iş kolu olmaktan çıkması gibi nedenlerden dolayı özellikle 35 yaş altındaki gençler köyleri terk etmekte, şehirlerde boğaz tokluğuna çalışmayı tercih etmektedirler. Böyle olunca da hayvancılık köyde yaşayan yaşlı nüfusa kalmakta, onlar da kendilerine yardım edecek aile bireyleri kalmadığından ve işçi çalıştırmak da masraflı […]
Sığırcılıkta Rakamların Dili
Çoğu kimse önemsemez ama istatistik günlük yaşamımızda önemli bir yer tutar. Tabii doğru ve güvenilir olmak koşuluyla. Hele bizler gibi belli konularda görüş oluşturup onu bir çözüm önerisi olarak yazı ile okuyucularına aktarmaya çalışan kişiler için güvenilir istatistik daha da büyük önem taşır. Ben yazılarımda istatistiki bilgiler vermekten çoğu kez kaçınırım. Çünkü Türkiye’de veri tabanındaki bilgilerin eksik olması ve bilgi veren kişilerin de bu konuya gerekli önemi vermeyişi istatistiklerdeki hata payını artırmaktadır. Ama yine de güvenilir kurumlar olan Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerinin en doğru olduğu anlayışı ile sizlere 2015 yılına ait Sığırcılık İstatistiklerinin […]