Saha deneyimleri, kızgınlıkları doğru tespit edilip uygun zamanda döl verimi üstün spermalar ile çok kez tohumlanan üreme sağlığı yerinde ineklerin bir türlü gebe kalamadığını göstermiştir. Süt sığırı sürülerinde sıklıkla olmasa da görülen bu tür gebe kalamama olgularında ilk akla gelen immünolojik bir faktörün varlığıdır. Nitekim sonraki tohumlamalarda yada çiftleştirmelerde sperma yada boğa değiştirildiğinde inek gebe kalabilmektedir. Bu da bize kimi boğaların spermalarına karşı kimi ineklerde bir immun tepkinin oluştuğunu ve spermatozoon’ların agglutine olmaları sonucu döllenmenin gerçekleşmediğini göstermektedir.

Hayvan organizması dışarıdan giren yabancı maddelere karşı immun tepkiyi humoral ve hücresel olmak üzere iki yoldan oluşturmaktadır. İneklerde spermatozoon’lara karşı oluşan immun tepki bunların dışında genital kanalla sınırlı lokal bir immunite olarak da ortaya çıkabilmektedir. Humoral immun tepki B-Lenfositlerin sperma antijenlerine karşı spesifik antikor oluşturmaları ve bunların kan dolaşımına salgılanması ile karekterizedir. Sperma antijenlerine karşı oluşan immunglobulin’lerin hem sistemik, hem de lokal etkileri vardır.

Spermayı oluşturan spermatozoon ve seminal plazma antijenik özellik gösteren yapılardır. Bu yapılar ineklerde immun sistemin gelişmesinden ve immun toleransın oluşmasından sonra şekillendiklerinden vücut için yabancı madde konumundadırlar. İmmun sistem diğer yabancı maddelere karşı olduğu gibi spermatozoon’lara ve seminal plazma antijenlerine karşı da tepki gösterir. Sperma oluştuktan sonra vücuttan ayrılıncaya kadar kan-testis bariyeri ile dolaşım sisteminden anatomik olarak soyutlanmıştır. Sadece bu bariyerde ciddi bir hasar meydana gelmesi halinde seminal plazma antijenleri immun sistemi uyarabilmekte ve spesifik antikorlar oluşabilmektedir.

Üreme kanalında lokal antikorların oluşması ineklerde infertilitenin nedeni olarak daha çok önem kazanmaktadır. Kimi infertilite olgularında immunolojik tepkinin ortaya konulmasında başlıca kriter kan serumundaki spermatozoonları agglutine edici veya immobilize edici antikorların varlığıdır.

Son yıllarda kan serumundaki izo-antikorlar kadar üreme kanalında oluşan lokal antikorların varlığı üzerinde daha çok durulmaktadır. Araştırmacılar üreme organlarındaki izo-antikorlar ile kimi infertilite olguları arasında daha yakın bir ilişki olabileceği görüşündedir.

Üreme kanalında lenfoid dokular bulunmadığı halde gözlenen antikorların lokal lenf yumrularından gelen immunglobulinler olduğu kabul edilmektedir. İmmunglobulin’lere endometrium’da az miktarda, oviduct ve vagina’da ender olarak rastlanır. Servical salgıda çok bulunan Ig-A servics-vagina bölgesindeki proteolitik enzimlere ve asit etkilerine karşı daha dirençlidir. Araştırmacılar servics-vagina bölgesindeki Ig-A’ ların lokal olarak sentezlendiği görüşündedir.

Sperma antijenlerine karşı oluşan spesifik oto-antikorlar kimi boğaların kan serumunda ve seminal plazmasında serolojik testlerle ortaya konulmuştur. İnfertil boğalarda kan serumunda oto-agglutination titresinin 1:32 den yüksek olması halinde seminal plazmada da bulundukları bildirilmiştir.

Sperma antikorlarının saptanmasında değişik serolojik yöntemler uygulanmaktadır. Bunlar arasında agglutination, immobilizasyon ve servical mukus penetrasyonu testleri sayılabilir.

İneklerde infertiliteye neden olan immünolojik faktörlerin elimine edilmesinin günümüzde bilinen bir yöntemi yoktur. Pratik olmamakla birlikte tekrarlanan tohumlamalara karşın gebe kalamayan ineklerin kan serumlarındaki antikorların serolojik analizlerle saptanması tavsiye edilebilir. Kanımca tek yapılacak iş bu gibi ineklerle çiftleştirilen boğaların yada tohumlamada kullanılan spermaların değiştirilmesidir.