Türk Veteriner Hekimliği kadim yani geçmişi çok eskilere dayanan bir meslektir. 92 yıllık bir Dernek, 68 yıllık bir Birlik, 180 yıllık bir öğretim kurumu, 136 yıllık bir kamu örgütü deneyimi vardır. Osman Bahadır “Osmanlılardan Cumhuriyete Bilim” adlı kitabında Türk Veteriner Hekimliği hakkında şu ifadelerde bulunmaktadır. “Osmanlılarda bilim, bilimsel düşünce ve metot esas olarak matbaanın kuruluşundan sonra 18.Yüzyılda tıbbiye, harbiye, baytariye, mülkiye, mühendis mekteplerinin, Darülfünun’un kurulmasıyla doğmuş ve gelişmeye başlamıştır. Bilimsel ve daha sonra da modern siyasal düşüncenin doğuşu ve yayılışı, bu okulların etkisiyle ve mensuplarının kitleselleşmesiyle birlikte gitmiştir”. İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 1943 yılında söylediği  “Milletin fende gelişmesinde veteriner hekimler başrol sahibi olanlardandır. Denilebilir ki insan hekimliği veteriner hekimlik yanında okyanusa karşı bir iç deniz gibidir“ sözü de aynı anlama gelmektedir. İstiklal Marşımızın yazarı milli şair Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy “Bir tecrübe etsen senin de aklın yatar/ Bize insan hekiminden daha lazım baytar” demiştir. Kurtuluş Savaşının en kritik günlerinde top arabalarını çeken öküzlerin sığır vebasından ölmesini engelleyen meslektaşlarımızı Mareşal Fevzi Çakmak, “Türk veteriner hekimleri olmasa istiklalimizi kazanamayacaktık” diyerek takdir etmiştir.

Türk veteriner hekimliği tarihe mal olmuş büyük isimler de yetiştirmiştir. Bunlar arasında İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’u, fikir adamı Ziya Gökalp’i, hikayeci Ömer Seyfettin’i, şair ve yazar Muzaffer İlhan Erdost’u, şair ve şarkı sözü yazarı Mehmet Turan Yarar’ı, şair ve operet yazarı Prof.Dr.Selahattin Batu’yu, müzikolog Yavuz Yekta’yı, Fenerbahçe ve Milli Takımın efsane kaptanı Zeki Rıza Sporel’i, dünyada ilk doku kültürü çalışmasını yapan Ord.Prof.Dr.Süreyya Tahsin Aygün’ü, çevre ve halk sağlığının öncüsü Doç.Dr.Osman Nuri Koçtürk’ü ve insanlarda ruam aşısını bulan Şehit Yüzbaşı Kemal Cemil Bey’i sayabiliriz.

Böylesine kadim bir mesleğin Dünya Veteriner Hekimler Gününde çok büyük sorunları bulunduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Bu sorunları; fakülte sayısının fazlalığı, istihdamın azlığı, özlük haklarındaki adaletsizlik, sağlık sınıfında sayılmamak, sağlıkta şiddet yasasına dahil edilmemek, kamu kesimindeki işlevsizlik, bağımsız kamu örgütü bulunmamak ve hayvancılıkta yaşanan krizden olumsuz yönde etkilenmek olarak sıralayabiliriz. Çözüm önerilerine gelince; fakülte sayıları azaltılmalı, öğrenci kontenjanları düşürülmeli, kamuda daha çok istihdam sağlanmalı, özlük hakları düzeltilmeli, sağlık sınıfında sayılmalı, sağlıkta şiddet yasasına dahil edilmeli, kamuda bağımsız bir veteriner otoritesi kurulmalıdır. Bu sorunların çözülmesi durumunda Türk Veteriner Hekimliği “Sağlıklı Çevre/Sağlıklı Hayvan/Sağlıklı Gıda/Sağlıklı İnsan/Sağlıklı Toplum” düzlemindeki işlevlerini çok daha etkin ve yaygın bir biçimde sürdürecektir. Aksi takdirde Türk Veteriner Hekimliği uzunca bir süre daha bu özel gününü iç rahatlığı ile kutlayamayacaktır.