Veteriner tarihçilerimiz tarafından yapılan çok değerli yayınlarda Türkiye’de veteriner hekimliği öğretiminin başlangıcından bugüne değin geçirmiş olduğu evreler ayrıntılarıyla ortaya konulmuştur. Ancak, bu bilimsel çalışmaların dışındaki yayınlarda özellikle tarihler ve tanımlar konusunda kimi farklılıkların yer aldığı da görülmektedir. O nedenle, veteriner tarihçilerimizin bilimsel çalışmalarından da yararlanarak Türkiye’de veteriner hekimliğinin ilk yüz yılını kronolojik olarak aşağıdaki şekilde özetlemeye çalıştım.

Dünya’da ilk veteriner okulunun Claude Bourgelat tarafından 1762 yılında Fransa’nın Lyon kentinde kurulmasından tam 80 yıl sonra, 1842 de, İstanbul’da Prusyalı askeri veteriner hekim Godlewsky süvari okullarına veteriner hekimliği dersleri koydurarak Türkiye’de veteriner hekimliği öğretimini başlatmıştır.

Derslere 1849 yılında Harp Okulunda, 1873 yılında Askeri Tıp Okulunda ve 1888 de tekrar Harp Okulunda devam edilmiştir.

Öğretim süresi 1848-1849 döneminden başlayarak dört yıla çıkarılmıştır.

1853 yılında Avrupa veteriner fakültelerindeki ders programları uygulanmaya başlamıştır.

1881 yılında askeri okullara ilk sivil öğrenciler alınmıştır.

1886 yılında ünlü hikayeci Ömer Seyfettin’ in de mezun olduğu Baytar Rüştiyesi açılmıştır.

1889 yılında, henüz inşaatı tamamlanmamış olan ve müdürlüğünü veteriner hekimi Mehmet Ali Bey’in yaptığı Halkalı Ziraat ve Baytar Mekteb-i Ali’sine 25 baytar öğrencisi alınmış ve böylece Mülkiye Baytar Mektebi kurulmuştur. Ancak öğrenciler hazırlık sınıfını Ahırkapı’da bulunan Tıbbiye-i Mülkiye mektebinde okumuşlardır. 1891 yılında bu öğrencilerden 19’u yeniden Mülkiye Baytar Mektebine dönmüşler ve 1893 yılında mezun olmuşlardır. Bu arada, 1892 yılında Halkalı Ziraat ve Baytar Mekteb-i Ali’sinin binası tamamlanarak resmen öğretime açılmıştır. Bu mektebin ilk mezunları arasında milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy da bulunmaktadır.

1894 yılında, Halkalı Ziraat ve Baytar Mekteb-i Ali’sinden yer darlığı nedeniyle ayrılan Mülkiye Baytar Mektebi Cindi Meydanındaki kiralık bir binada öğretime devam etmiştir. Bu okulun öğrencileri arasında ünlü şair ve düşünür Ziya Gökalp de yer almaktaydı. Ancak Ziya Gökalp siyasi nedenlerden dolayı mezun olamadan okuldan ayrılmak zorunda kalmıştır.

1909 yılında bir gurup veteriner hekimi Avrupa’ya ihtisas yapmak üzere gönderilmişlerdir. Bu veteriner hekimleri daha sonraları Yüksek Ziraat Enstitüsünde ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinde hocalık yapan Fazlı Faik Yegül, Hilmi Dilgimen, Samuel Aysoy ve Salih Zeki Berkerdir.

1910 yılında askeri okullar birleştirilerek Selimiye’ de Askeri Baytar Mektebi kurulmuştur.

1920 yılında Mülkiye Baytar Mektebi ve Askeri Baytar Mektebi birleştirilerek Baytar Mekteb-i Ali’si kurulmuştur.

1928 yılında Baytar Mekteb-i Ali’si İktisat Vekaletinden Maarif Vekaletine devredilmiş ve Yüksek Baytar Mektebi adını almıştır.

1933 yılında Yüksek Baytar Mektebi Baytar Fakültesi adıyla Yüksek Ziraat Enstitüsü bünyesine dahil edilmiştir.

1937 yılında Baytar Fakültesi’nin adı Veteriner Fakültesine, baytar unvanı ise veteriner hekime dönüşmüştür.

1939 yılında Veteriner Fakültesinde öğretim süresi beş yıla çıkarılmıştır.

1948 yılında Veteriner Fakültesi Ankara Üniversitesi bünyesine katılmıştır.

Türkiye’de veteriner hekimliği yüksek öğretiminin yukarıda kronolojik olarak açıklamaya çalıştığım 1842-1946 yılları arasındaki yaklaşık yüz yıllık serüvenine bakıldığında okullaşmanın meşrutiyetten sonra Osmanlı’da açılan Harbiye ve Tıbbiye gibi çağdaş eğitim kurumları ile eş zamanlı olarak başladığı ve öğretimin bir süre bu kurumların bünyesinde yürütüldüğü görülmektedir. Ne var ki, Türkiye’deki veteriner hekimliği öğretiminin okullaşma ve modernleşme sürecinin çağdaşı Harbiye ve Tıbbiyeye nazaran daha yavaş seyrettiğini de gözardı etmemek gerekir.