DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE SUNİ TOHUMLAMANIN TARİHÇESİ
(Performans Dergisi,Eylül 1998,Sayı:5)
Dünyadaki en eski biyoteknolojik yöntem olarak kabul edilen suni tohumlamanın 13.yüzyılda Arap aşiretleri arasındaki rekabetten doğduğu söylenmektedir.Rakip aşiretin değerli bir aygırından yavru almak isteyen öteki aşiretin bir adamını gizlice aygırın tavlasına sıkarak kısrağın vajinasına yerleştirdiği sünger ile tohum almayı başardığı tarihçilerce iddia edilmektedir.Spallanzani adlı İtalyan bilgin 18.yüzyılda erkek bir köpekten masaj yoluyla aldığı sperma ile dişi bir köpeği gebe bırakıncaya kadar bu alanda kayda değer bir gelişmenin olmadığı anlaşılmaktadır.Özellikle mikroskobun keşfini izleyen süreçte spermanın ince yapısı üzerindeki bulguların çoğalması suni tohumlamaya büyük bir ivme kazandırmıştır.Hele,sağlıklı sperma elde etmeyi kolaylaştıran suni vajenin icadı bu alanda atılan çok önemli bir adım sayılabilir.Spermanın sağlıklı bir biçimde elde edilmesi ve mikroskobik olarak incelenmesi olanağının ortaya çıkması muhafazasının da mümkün olabileceğini göstermiştir.Nitekim bu alanda yapılan yoğun çalışmalar sonucunda yeni yeni sulandırıcılar bulunup uygulamaya aktarılmıştır.
Sayamadığım daha bir çok gelişme özellikle Danimarka’da ve Almanya’da bu tekniğin hayvan ırklarının ıslahında kullanılabileceği izlenimini vermiştir.Nitekim,her iki ülkede de yetiştirici birliklerinin önderliğinde suni tohumlama laboratuarları kurularak faaliyete başladı.Öte yandan Rusya’da milyonlarca sığır ve koyun bu yöntemle tohumlandılar.
Türkiye’ye suni tohumlamanın ilk girişi Cumhuriyet dönemi Tarım Bakanlarından Sabri Toprak’ın bir Rusya ziyareti ile başlar.Yurt içi kaynaklara dayalı kalkınma modelini temel ilke olarak benimseyen genç Türkiye Cumhuriyetinin Tarım Bakanı 1926 yılında Rusya’ya yaptığı bir ziyaret sırasında izlediği suni tohumlama yönteminin yerli hayvanlarımızın ıslahında kullanılabileceğini düşünerek Rus yetkililerden Türkiye’ye bir uzman göndermelerini rica eder.Nitekim,aynı yıl Mihailof adlı bir Rus veteriner hekimi Türkiye’ye gelerek Karacabey Harasında at suni tohumlaması konusunda kurs açmıştır.Bu kursa ilk katılan veteriner hekimler sonraki yıllarda Türkiye’de ve kimi dost ülkelerde suni tohumlamanın gelişimine çok önemli katkılarda bulunmuşlardır.
1930’ ların başlangıcından İkinci Dünya Savaşının patlak verdiği 1939 yılına değin geçen süreçte yerli sığır ve koyun ırklarımızın ithal boğa ve koçlarla çevirme melezlemesi yöntemi de kullanılarak ıslahı çalışmalarında suni tohumlamadan çok büyük ölçüde yararlanılmıştır.Özellikle Bursa-Balıkesir Bölgesinde yürütülen bu çalışmalar sonucunda Karacabey Esmeri Sığır Irkı ve Karacabey Merinosu Koyun ırkı geliştirilmiştir.Büyük bir başarı ile sürdürülen çalışmalar İkinci Dünya Savaşı sırasında özellikle suni tohumlama teknisyenlerinin askere alınması ve ödenek sıkıntısı gibi kimi nedenlerden dolayı aksamış ancak 1950 yılından itibaren halk hayvanlarının suni tohumlama tekniği ile ıslahı yeniden başlayabilmiştir.
Yıllar itibariyle gittikçe artan sayılarda gelişen suni tohumlamanın Türkiye’deki tarihsel sürecinde donmuş spermanın devreye girmesi önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilmektedir.1970 li yılların başında İsveçli veteriner Polson Ankara’daki Lalahan Zootekni Araştırma Enstitüsünde Türkiye’de ilk kez donmuş sperma üretimini başlatarak tarihe geçmiştir.Sonraları İstanbul Şenlikköy Suni Tohumlama laboratuvarında da üretilen donmuş sperma ile Marmara,Ege ve Orta Anadolu Bölgelerinde çok sayıda sığır tohumlanmıştır.Halen devlete ait Lalahan,Şenlikköy ve Bafra laboratuvarlarında donmuş sperma üretilmektedir.
Suni tohumlama alanında asıl önemli gelişme 1985 yılında çıkartılan bir yönetmelik ile kamu kuruluşları yanında özel kesimin de sığır suni tohumlaması yapmasına olanak sağlanmasıdır.Bununla eş zamanlı olarak yurt dışından dişi damızlık ve sperma ithalatının başlatılması özel kesimin suni tohumlama çalışmalarına olan katkısını daha da artırmıştır.Bugün 2000 in üzerinde veteriner hekim suni tohumlama yapmakta,çok sayıda ülkeden yılda on binlerce doz sperma ithal edilmekte,hatta İzmir’de yeni kurulan özel bir laboratuvar sperma üretip pazarlamaktadır.
Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de suni tohumlama bir sanayi kolu haline dönüşmüş,sperma ve alet-ekipman ticareti ile uğraşan çok sayıda firma ortaya çıkarak pazardan pay almaya başlamıştır.Dileğimiz gelecekte devletin suni tohumlama alanından temelli çekilerek meydanı özel kesime bırakması ve sadece denetleme görevini üstlenmesidir.