Türkiye’de Askeri Veteriner Hekimliği 1842 yılında Süvari Okulunda bir veteriner sınıfının kurulması ile başlamıştır. Bu tarih aynı zamanda Türkiye’de veteriner hekimliği öğretiminin başlangıç yılı olarak da kabul edilmektedir. Daha sonraları askeri veteriner hekimliği öğretimine Harp Okulu bünyesinde de devam edilmiştir. Türk askeri veteriner hekimleri kurtuluş savaşında cephane taşıyan kağnıları ve top arabalarını çeken sığırları yakalandıkları veba hastalığından kurtarma konusunda göstermiş oldukları özverili çalışmaları ile savaşın seyrinin değişmesine büyük katkılarda bulunmuşlardır. Cumhuriyetten sonra ise askeri veteriner hekimler orduda etkin görevler üstlenmişler, özellikle gıda kontrolü konusunda önemli çalışmalara imza atmışlardır. Bunun dışında, askeri veteriner hekimlerin uğraştığı konulardan birisi de savaşta mayın aramada, iz sürmede ve kurtarmada görev alacak köpeklerin yetiştirilmesi ve eğitimi olmuştur. İşte bu yazının konusu olan Veteriner Hekim Tuğgeneral Orhan Öncül Türkiye’de ordudaki ilk köpek eğitimini başlatan kişidir.

Orhan Öncül 1927 yılında Yozgat’ta dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğretimini Yozgat’ta tamamladıktan sonra 1952 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinden teğmen rütbesi ile mezun olmuştur. Askeri Veteriner Akademisinde patoloji ihtisasını yaptıktan sonra çeşitli birliklerde askeri veteriner hekimi olarak görev yapmıştır. Orhan Öncül 1961 yılında Gemlik Hayvan Deposu Üretim ve Eğitim Merkezi Komutanlığına atanmıştır. Bu kurumda yapmış olduğu başarılı hizmetler sonucu kurum Askeri Veteriner Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkezine dönüşmüştür. Orhan Öncül 30 Ağustos 1980 de Tuğgeneralliğe yükselmiş ve 12 Eylül asker darbesinden sonra Gemlik ve çevresi sıkıyönetim komutanlığı görevinde bulunmuştur. 1984 yılında kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrılan Orhan Öncül bir süre Göktaş A.Ş de Genel Müdürlük yaptıktan sonra Yalova’ya yerleşmiştir. Orhan öncül 24 Ağustos 2000 tarihinde astım hastalığı sonucu vefat etmiş ve Gemlik’te toprağa verilmiştir. Görev yaptığı süre içerisinde çok sayıda takdirname ve liyakat madalyası ile ödüllendiren Orhan Öncül’e en büyük hediye ölümünden sonra Gemlik’teki askeri birliğe Tuğgeneral Orhan Öncül Kışlası adının verilmesi ile sunulmuştur.

Rahmetli Orhan Paşayı öğrenciliğimden itibaren tanıma olanağı bulmuştum. 1970 yılında Karacabey harasında staj yaparken hocalarımız bizi Gemlik Askeri Veteriner Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkezine ziyarete götürdüklerinde ilk kez tanımıştım Orhan Paşayı. Daha sonra ben de asistan olarak çok sayıda grubu Karacabey Harasına staja götürdüm ve her seferinde de öğrencilerim ile Orhan Paşa’yı ziyaret ettim. Bu ziyaretlerde Orhan Paşa’nın bende uyandırdığı ilk izlenim onun ödünsüz bir vatansever ve katıksız bir meslek sever olması idi. Ayrıca, inanılmaz derecedeki mütevazılığı da beni derinden etkilemişti. Bir keresinde Orhan Paşanın öğrenciliğinde Ankara’da fakülte kantininde çaycılık yapmış ve daha sonraki yıllarda ise Karacabey Harasında şoför muavinliği yapan rahmetli Sami Koç ile Gemlik’e gittiğimizde onu büyük bir sevgi ile karşılaması ve hatta öğle yemeğini onunla birlikte yemek istemesi bu mütevazılığının en büyük örneği idi.

Orhan Paşa’y,ı 1982 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesinde göreve başladıktan sonra daha da yakından tanıma olanağı buldum. Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı olarak sık sık ziyaretine giderdim. Özellikle 23 Aralık Balolarına bilet satma zamanı geldiğinde mutlaka Orhan Paşanın yanına uğrardık. Sırası gelmişken söyleyeyim, Orhan Paşanın Bursa’da çok büyük bir sosyal çevresi vardı. Bursa’nın yöneticileri, gazetecileri, iş adamları ile çok sıkı dostluk bağları kurmuştu. Herkes kendisini sever ve sayardı. Bilet satma zamanı Orhan Paşaya uğradığımızda hemen telefona sarılır ve Cavit Çağlar, Ali Osman Sönmez gibi Bursa’nın ileri gelen iş adamlarına benim kendilerini ziyaret edeceğimi, çok sayıda bilet satın almalarını rica ederdi. Biz de iş adamlarını ziyarete gittiğimizde çok iyi karşılanır ve istediğimiz kadar bilet satardık. O biletlerden kazandığımız paraları da balonun düzenlenmesinde ve odanın faaliyetlerinde kullanırdık. Orhan Paşa odanın her toplantısına ve balosuna katılır, bizleri sürekli teşvik ederdi.

Orhan Paşa sadece yıllarca komutanlığını yaptığı kurumu geliştirmek ve yüceltmekle kalmadı aynı zamanda köpek eğitimi konusunda da önemli çalışmalara imza attı. Gemlik’te önceleri orduda iz sürme, mayın arama ve kurtarma çalışmalarında kullanılmak üzere Alman kurt köpeklerinin yetiştirilmesi ve eğitimi yapılıyordu. Ancak daha sonraları Orhan Paşa Amerikalıların kesinlikle eğitilemez dedikleri Anadolu çoban köpeğini Gemlik’e getirterek eğitilmesini başardı. Bu arada 1983 yılında, Sadık Dostumuz Köpekler Ailesi adlı bir kitap yayınladı. Bir ara, Gemlik’teki birliğin kapatılmasını yakın dostu Cavit Çağlar vasıtasıyla dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e ulaşarak engelledi. Ama bugün ne yazık ki Veteriner Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkezi arazisinin bir bölümüne yerli otomobil üreten fabrikalar yapılacak. İki yıl önce yıllarca komutanlığını yaptığı kuruma Tuğgeneral Orhan Öncül Kışlası adı verildi. Orhan Paşayı rahmet ve saygı ile anıyorum.