Aydın Evren 1930 yılında Kırşehir’de doğdu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinden 1956 yılında mezun oldu. Askerlik görevini takiben bir yıl süreyle Ankara Et Kombinasında veteriner hekim olarak çalıştı. 1960 yılında Ankara Veteriner Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Kürsüsüne asistan oldu. 1965 yılında doktorasını tamamladı. Daha sonra Fransa’da çeşitli üniversitelerde deneysel embriyoloji, hücre ve organ kültürleri üzerinde çalışmalar yaptı.1972 yılında “DDT’nin Tavuk ve Bıldırcın Embriyolarının Gelişmesine Etkisi” konulu tezini tamamlayarak doçent unvanı kazandı. Bu araştırma sonuçları Fransa’nın DDT’yi yasaklamasına neden oldu. Aydın Evren daha sonra çalışmalarını beyin sitogenezisi üzerinde yoğunlaştırdı. Aydın Evren Fırat, Uludağ, 100.Yıl ve Kafkas Üniversiteleri Veteriner Fakültelerinde farklı yıllarda ve farklı sürelerde görev yaptıktan sonra 1997 yılında emekli oldu. Emekliliğinde de çalışmalarını ara vermeksizin sürdüren Aydın Evren 28 Mart 2004 de Ankara’da vefat etti.

Aydın hoca 1966 yılında bize Histoloji ve Embriyoloji dersi vermişti. O zaman doktor asistandı. Kendi çizdiği tablolar üzerinden embriyolojiyi bize o kadar güzel anlatmıştı ki kendisine hayran kalmıştık. !971 yılında ben Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni kürsüsüne asistan olmuştum. O yılın sonlarına doğru, şimdi tarihini tam olarak hatırlayamadığım bir gün yolda beni gördü ve öğlenden sonra kendisine gelmemi istedi. Tam saatinde odasına gittiğimde beni hemen çatı katında kurmuş olduğu laboratuvara çıkardı. Benden mikroskoptaki petri kutusunu incelememi istedi. Baktığımda petri kutusundaki vasatta canlı embriyoları gördüm. Embriyoları tavşandan aldığını söyledi. Erkek tavşanda sperma alıp alamayacağımı sordu. Denerim deyince yarın gel dedi. Ertesi gün spermayı aldık. Spermayı bir pipete çekti ve petri kutusu içindeki vasata boşalttı. Birkaç gün sonra telefon edip fertilizasyonun olmadığını söyledi. Aslında 1971 yılında Türkiye’de daha kimsenin adını bile duymadığı İnvitro-Fertilizasyonu denemek istemişti. Şimdi anlatacağım konu Aydın Evren ile ilgili biyografilerde pek geçmez. Aydın Hoca fakültede çalışırken Ankara Etimesgut Şeker Fabrikasında doku kültürü üzerinde çalışmalar yapan Ord.Prof.Dr. Süreyya Tahsin Aygün’e bir süre asistanlık yapmıştı. Süreyya Paşa ceninden aldığı kök hücreleri çoğaltıp özellikle beyin sorunu olan hastalara vererek tedavi ediyordu. Ancak Ankara Tabip Odası veteriner hekimler nasıl olur da insan tedavi eder diye dava açtı ve çalışmaları durdurdu. Bu çalışma doku kültürü alanında Dünyadaki ilk çalışmalardan birisidir.

Aydın Hoca Atatürkçü, ilerici, adı gibi aydın bir bilim insanı idi. Ancak bu özellikleri ve günlük yaşamındaki sıra dışılığı birilerinin ağırına gitti ki çalışmaları engellendi, akademik yükseltilmeleri zorlaştırıldı, bilimsel araştırmalarının sonuçları reddedildi, üniversite yaşamının büyük bir bölümünü Ankara dışındaki fakültelerde geçirmek zorunda kaldı. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.