Türk Veteriner Hekimliği camiası müstesna bir evladını daha kaybetti. Bana da büyük emekleri dokunan, Suni Tohumlama Camiamızın bey efendi hocası Prof.Dr.Adnan Özkoca vefat etti. Ne yazık ki ben İzmir’de Tek Sağlık Çalıştayı’nda görevli olduğum için cenaze törenine katılamadım. Aynı şekilde rahmetli hocam Prof.Dr Afif Sevinç’in cenaze törenine de katılamamıştım. Şu anda Suni Tohumlama Bayrağını her iki rahmetli hocamdan sonra gelen kişi olarak devralmanın ağır sorumluluğunu omuzlarımda taşıyorum.
Rahmetli Adnan Özkoca hocamızın Lalahan Zootekni Araştırma Enstitüsünde başlayıp Şenlikköy Suni Tohumlama Laboratuarında devam eden ve İstanbul Veteriner Fakültesinde sonuçlanan mesleki yaşamı hep çalışmakla, mesleğimize ve hayvancılığa hizmetle, dürüstlükle, onurlulukla, kibarlıkla ve beyefendilikle geçmiştir. Rahmetli hocamız sulandırılmış ve dondurulmuş sperma kullanılarak yapılan koyun suni tohumlamasını ve koyunlarda hormon kullanılarak yapılan Östrus Sinkronizasyonunu Türkiye’de ilk kez uygulayan bir kişi olarak da bilim tarihimizde yerini almıştır.Yetiştirdiği çok sayıda öğrenci ve akademisyenin mesleğimize ve hayvancılığımıza olan katkıları da onun değerini artıran en önemli unsurlardan birisidir.
Rahmetli hocamızla ilgili bir anımı sizlerle paylaşmak isterim. Zootekni Kürsüsünde asistanken,1972 yılında, Türkiye’de yeni uygulanmaya başlanan boğa spermasının sıvı azotta dondurulması yöntemlerini öğrenmek için rahmetli Adnan Özkoca Hocamızın Şefliğini yaptığı Şenlikköy Suni Tohumlama Laboratuarında görevlendirilmiştim. Çalışmalarımız genelde öğleye kadar sürer ve öğlenden sonra Laboratuarda çalışan veteriner hekimlerle oturup çay kahve içer mesleki sohbetler yapardık.Yine sıcak bir günün öğlenden sonrasında rahmetli ağabeyimiz Ahmet Sermet’in odasında oturmuş sohbet ediyorduk. Hava öyle sıcaktı ki yaka bağır açık sandalyelerimize gömülmüş olarak oturuyorduk . Bir ara odaya tanımadığımız kelli felli bir adam girdi, izin isteyerek kapı kanarındaki bir sandalyeye oturdu ve Suni Tohumlamayı merak ettiğini , bizlerden bu konuda eğer mümkünse bir şeyler öğrenmek istediğini söyledi. Bizler de şimdi bu sıcakta olacak iş mi dercesine kaçamak cevaplar verip soruları geçiştirmeye çalışıyorduk.. Birden rahmetli Adnan Hocanın alı al moru mor bir yüz ifadesiyle içeriye girip kapı kenarında oturan adama ” Sayın Bakanım hoş geldiniz” dediğini duyduk ve anında yaka düğmelerimizi ilikleyip yerimizde doğrulduk. Meğerse gelen adam 1972 deki 12 Mart Muhtırasından sonra kurulan Teknokrat Hükümetinin Tarım Bakanı olan adını şu anda anımsayamadığım bir iktisat profesörü imiş. O yıllarda televizyon yayını olmadığı için hiç birimiz kendisini tanımıyorduk. Adnan Hoca da onu kapıdaki makam arabasını görüp şoförüne sorarak tanımış. Bakan, Adnan Hocayı da oturttuktan sonra bizlere ” arkadaşlar, telaş etmeyin, ben her yere haber vermeden giderim, size de aynı şeyi yaptım” dedi .Bir süre sobet edip çayını içtikten sonra izin isteyip ayrıldı.Sonraki günlerde ne zaman Adnan Hocayla karşılaşsak bu olayı anlatıp gülerdik.
Çok değerli bir bilim adamı ve eşi bulunmaz bir insan olan Adnan Özkoca Hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine ve meslek camiamıza baş sağlığı dilerim.Nur içinde yatsın.