Stres insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da çok büyük bir öneme sahiptir. Hayvanlar strese insanlardan daha fazla duyarlıdırlar. Stres sırasında salgılanan stres hormonları düz kasları gevşeterek vücutta rahatlık sağlayan mutluluk hormonunu baskılayıp çeşitli organlarda önemli işlev bozukluklarına neden olurlar. Stres doğrudan beyini etkileyerek bu organdan salgılanan hormonların mekanizmasını bozar ve bunun sonucunda cinsel hormonlarda da aksaklıklar ortaya çıkarak kızgınlık gösterme ve döl tutmada sorunlar meydana gelir. Böylesine önemli olan stres olgusu özellikle süt sığırlarında süt ve yavru kayıplarına ve işletme ekonomisinde zararlara neden olur.
Süt sığırlarında strese yol açan faktörleri nakliye, doğum, ahır konforunun yetersizliği, yemin bozuk olması, yem, bakıcı ve yer değişiklikleri, çevre ısısı yüksekliği olarak sıralayabiliriz. Hayvanların bir yerden başka bir yere vasıta ile nakledilmesi önemli bir stres faktörüdür. Hayvanlar yeni geldikleri yerde ilk on gün içerisinde öksürük ile seyreden üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanırlar. Doğum da önemli bir stres faktörüdür. Doğumdan sonra koskoca bir buzağıyı karnında oluşturduğu ve fazla miktarda sütü üretmek zorunda kaldığı için inekler strese girerler ve bunun sonucunda da diğer hastalıklara yatkın hale gelirler. İnekler sosyal hayvanlardır ve barınakta etraflarındaki ineklerle sosyal ilişki içerisine girerler. Yem yemeye, su içmeye ve sağıma birlikte giderler. İneklerin barınak içerisindeki yerleri değiştirildiği zaman strese girerler, bunun sonucunda yem yemelerinde, geviş getirmelerinde aksaklıklar oluşur ve bunun sonucunda metabolik hastalıklara daha kolaylıkla yakalanırlar. Aynı durum alıştıkları bakıcının ve yemin değiştirilmesi halinde de söz konusu olur. İnekler barınak içerisinde yatacakları yerlerin ıslak ve pis olması halinde sürekli ayakta dururlar ve geviş getirmezler. Aynı şekilde bozuk ve küflü yemler ile kirli sular da ineklerde stres neden olarak verim düşüklüklerine yol açar. Çevre ısısının yüksekliği en önemli stres kaynağıdır. Her şeyden önce inekler kapalı, az ışık alan, havası pis ahırlarda ya da etrafı duvarla örtülü yarı açık barınaklarda hiçbir soğutma önlemi almadan tutulduklarında strese girerler. Özellikle yaz aylarında çevre ısısının 22 santigrad dereceyi geçmesi halinde inekler strese girer ve yem tüketimleri ile süt verimleri düşer.
İneklerde stresi önlemenin yolları ucuz ve basittir. Her şeyden önce inekler kapalı, havasız ahırlarda değil yan tarafları perdelerle istenildiğinde açılabilen yarı açık barınaklarda bakılmalıdır. Yazın çevre ısısı 22 santigrad dereceyi geçtiğinde fanlarla ve su fışkırtan duşlarla inekler serinletilmelidir. İneklerin barınak içerisindeki yeri, alıştığı yemi ve bakıcısı çok zorunlu olmadıkça değiştirilmemelidir. Başka bir yerden barınağa getirilen inekler bağışıklık sistemlerini geliştirici yemler ve preparatlarla takviye edilmelidir. Doğum yapan ineklere insanlardaki loğusa şerbeti benzeri vitamin, mineral, iz element karışımı maddeler verilmelidir. Hayvanların yattıkları yerler kuru olmalı, gübreler düzenli olarak dışarı atılmalıdır. İnek yataklıkları kum, talaş, sap gibi idrarı emen ve nem oluşturmayan maddelerle kaplanmalıdır. İneklerin yemleri ve suları temiz olmalı, yemlikte sürekli olarak yem bulunmalıdır.
Stres yönetimi sürü yönetimi ilkelerinin önemli bir basamağını oluşturur. Bir süt sığırcılığı işletmesinden yeterli süt ve yavru almak, dolayısıyla kar edebilmek için mutlaka stresi doğru biçimde yönetmek gerekir. Aksi halde, ne kadar da teknik bir hayvancılık yapılırsa yapılsın arzu edilen sonucu almak mümkün değildir.