Çoğu kimse önemsemez ama istatistik günlük yaşamımızda önemli bir yer tutar. Tabii doğru ve güvenilir olmak koşuluyla. Hele bizler gibi belli konularda görüş oluşturup onu bir çözüm önerisi olarak yazı ile okuyucularına aktarmaya çalışan kişiler için güvenilir istatistik daha da büyük önem taşır. Ben yazılarımda istatistiki bilgiler vermekten çoğu kez kaçınırım. Çünkü Türkiye’de veri tabanındaki bilgilerin eksik olması ve bilgi veren kişilerin de bu konuya gerekli önemi vermeyişi istatistiklerdeki hata payını artırmaktadır. Ama yine de güvenilir kurumlar olan Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerinin en doğru olduğu anlayışı ile sizlere 2015 yılına ait Sığırcılık İstatistiklerinin güncellerini bu yazıda vermek istiyorum. Her ne kadar 2016 yılına ait kimi rakamlar ortaya çıkmışsa da tüm yılı kapsamadığı için onlara değinmeyeceğim. Bu yazıda en güvenilir kaynaklardan derlediğim 2015 yılına ait sığırcılık istatistiklerini ve bu istatistiklerdeki rakamların ne anlama geldiğini sizlere aktarmak daha doğrusu rakamları konuşturmak istiyorum.
2015 yılında Türkiye’de 13.994.071 adet toplam sığır mevcuttu. Bu sığırların %45,63’ ü Kültür Irkı, % 40.97‘si Melez, % 13.40’ ı ise Yerli ırklara mensuptu. Bu rakamlar irdelendiğinde toplam sığır varlığının normal sınırlar içinde olduğu söylenebilir. Ancak Kültür Irkı sığır sayısının yıllardır yürütülen ithalat, sun’i tohumlama ve ıslah çalışmalarına karşın hala yarıdan az olmasını izah etmek mümkün değildir. Hele Yerli sığır sayısının hala %13.40 gibi yüksek bir düzeyde olması hayvancılığımızın içinde bulunduğu durum açısından bir hayli düşündürücüdür. Türkiye’de 2015 yılında sağılan 5.535.793 inek ya da düveden 16.993.326 ton çiğ süt elde edilmiştir. Üretilen süt miktarını sağılan inek sayısına böldüğümüzde Türkiye’de inek ya da düve başına ortalama çiğ süt veriminin 3.059 kilogram olduğunu görürüz. Bu rakam Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği Ülkeleri ile karşılaştırıldığında son derece düşüktür. Anılan Ülkelerde inek başına ortalama süt verimi 6-7 ton civarındadır. Bu rakamın ortaya çıkmasında yeterince ıslah edilememiş melez ineklerin ve hala sayıları yüksek olan düşük süt verimli yerli ineklerin rolü büyüktür.Türkiye’de mevcut ineklerin ortalama çiğ süt verimlerinin düşük olmasının diğer nedenleri arasında iki doğum arasındaki sürenin uzun olmasını, yetersiz beslemeyi ve özellikle yaygın görülen meme hastalıklarını sayabiliriz.
Türkiye’de 2015 yılında 3.765.077 sığır kesilmiş, bunlardan toplam 1.014.926 ton et elde edilmiştir. Bu durumda kesilen sığır başına karkas et ağırlığı ortalama 270 kilogramı bulmaktadır. Bu ortalama karkas ağırlığı hayvancılığı gelişmiş ülkelere bakınca çok düşük düzeydedir. Aslına bakılırsa Türkiye’de sık sık ortaya çıkan kırmızı et sorununun altında yatan somut gerçek de kesilen birim hayvan başına et üretiminin düşük olmasıdır. Çünkü Türkiye’de sığır besiciliğinde etçi ırkların değil sütçü ırkların erkek danaları kullanılmakta, bu danalar ise aynı miktar yem verilen etçi ırkların danalarına nazaran daha az canlı ağırlık artışı kazanmaktadırlar.
Sığır yetiştiriciliğinde sun’i tohumlamanın önemli bir yeri vardır. Türkiye’de 2015 yılında 4.144.225 adet tohumlama yapılmıştır. Bu rakam tohumlanan inek ya da düve sayısını değil, toplam tohumlama sayısını ifade eder. Sun’i tohumlama’da en ideal rakam en fazla iki tohumlamada ineğin gebe kalmasıdır. Ancak bu rakam Türkiye’de ikinin çok üzerindedir. İki bile desek 2.072.112 inek gebe bırakılmış demektir ki bu rakam toplam 5.535.773 tohumlanabilir inek sayısı karşısında çok düşük sayılır. Kuşkusuz her gebe kalanın da doğuracağı beklenmediğine göre elde edilecek buzağı sayısı daha az olacaktır. Bu nedenle, sığır sun’i tohumlaması çalışmalarının Ülke genelinde yaygınlaştırılması ve bu bağlamda özellikle sığır sayısı fazla olan Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde etkin Sun’i Tohumlama Projelerinin hayata geçirilmesi gerekir.