Konsey Başkanımızın bir yazısında değindiği ve maalesef çoğumuzun gözünden kaçan Devletin Suni Tohumlama Projesi hazırlaması konusuna değinmek istiyorum. Bilindiği gibi Türkiye’de Suni Tohumlama uygulamaları 1926 yılından 1948 yılına kadar sadece Devlet Hayvancılık İşletmelerinde ve belli bölgelerde lokal ıslah çalışmaları yapmak amacıyla uygulanmıştır. Suni Tohumlamanın sığırlarda ve koyunlarda yaygınlaşması 1948 yılından itibaren halk hayvanlarında da uygulanmasıyla söz konusu olmuştur. O yıllardan 1985 yılına kadar sığır ve koyun suni tohumlaması halk hayvanlarına Devlet tarafından ve sadece şimdiki unvanı Veteriner Sağlık Teknisyeni ya da Teknikeri olan Hayvan Sağlık Memurlar tarafından yapılmıştır. Tur sisteminin geçerli olduğu bu uygulamada tohumlama teknisyeni sabah erkenden resmi arabaya biner, sırasıyla tura dahil olan köylere uğrar, oralardaki duraklara halkın kızgın diye getirdiği inekleri kızgın ya da gebe olup
olmadığına bakmadan tohumlar ve öğleye doğruda işini bitirip çalıştığı ilçeye geri dönerdi. Önceleri sulandırılmış sperma ile yapılan bu uygulama, 1970 lerin başında dondurulmuş sperma ile devam etti. Buradaki ters olan durum tohumlamalarda uygun zamana uymamak ve kızgınlığı sadece dış belirtilere bakarak teşhis etmektir. Böyle olunca da yapılan tohumlamalardan genellikle %50 nin altında düşük dölverimi sonuçları elde edilmiş, inekleri uzun süre boş kalan yetiştiricilerde ister istemez sun’i tohumlamaya karşı haklı bir tepki oluşmuştur. Bu dönemde suni tohumlamanın Veteriner Hekimleri tarafından yapılmayışı da özellikle Fakültelerde Suni Tohumlama branşının geri kalmasına diğer branşlar tarafından hor görülmesine yol açmıştır. Ne var ki, 1980 den sonra Türkiye’de uygulanmaya başlanan neo liberal uygulamaların bir sonucu olarak her alanda olduğu gibi Veteriner Hekimliği alanında da serbestleşme ve özelleşme yolları açılmış, Devletin Veteriner Hekim istihdamını kısması nedeniyle de açılan çok sayıda Fakültelerden mezun olan gençler çareyi serbest klinik açmakta bulmuşlardır. Bu arada, 1985 yılında çıkarılan Serbest Veteriner Hekimlerin Suni Tohumlama Yapmasına dair Yönetmelikle de hem Klinisyen Veteriner Hekimler yoğun biçimde sığır suni tohumlaması yapmaya başlamışlar hem de ithalatın serbest bırakılması ile birlikte kaliteli boğa spermaları kullanarak yerli ırkların ıslahında önemli ölçüde pay sahibi olmuşlardır. Bu gelişmeyle birlikte Fakültelerdeki Suni Tohumlama Anabilim Dalları da gelişme olanağı bulmuş, mezun olduktan sonra kursa katılarak sertifika alan çok sayıda Veteriner Hekimi sahada suni tohumlama yapmaya başlamışlardır. Bu uygulama günümüzde öyle yaygınlaşmıştır ki bugün bir Veteriner Büyükbaş Kliniğininin gelirlerinin neredeyse %70 ini Suni Tohumlamadan elde edilen gelir oluşturmaktadır. Şimdi böylesi bir yapıyı ters yüz edip Devletin Suni Tohumlamaya soyunması zaten Yetiştirici Birliklerin kendi elemanlarına Suni Tohumlama yaptırmasıyla oluşan olumsuz durumu güçlüğe sokacak, belki de yüzlerce Büyükbaş Kliniği kapanma noktasına gelecektir. Aslına bakarsanız zaten Bakanlığın hantal ve bürokratik yapısı ve bugünkü karmaşık İl Teşkilatı ile böyle bir Suni Tohumlam Organizasyonunu başarması mümkün değildir. Bence yapılacak olan şey kamunun ve Yetştirici Birliklerinin bu işten elini çekmesi, yepyeni bir organizasyonla Serbest Veteriner Hekimlerinin eskiden olduğu gibi bu işi yürütmesidir.