Döl tutma sorunu olmayan bir ineğin yıllık yaşamında iki önemli dönem vardır. Bunlardan birincisi olan gebelik ortalama dokuz ay sürer. İkinci dönem ise iki gebelik arası süre olarak da tanımlanan ineğin doğurması ile tekrar gebe kalması arasındaki süredir ki yaklaşık dört ay devam eder. Gebeliğin yaklaşık ilk yedi ayı olağan üstü bir durum olmazsa inek açısından önemli bir risk oluşturmaz. Esas olan kuru dönem olarak da tanımlanan gebeliğin son iki ayıdır. Bu dönem daha önceki yazılarımda da ayrıntılarıyla üzerinde durduğum gibi gebe ineğin ve doğuracağı buzağısının sağlığı açısından çok büyük önem taşır. İki gebelik arası sürenin yaklaşık ilk 45 günü süt üretiminin en üst düzeyde seyrettiği ve bir çok hastalığın oluşabildiği lohusalık dönemidir ki bu dönemde ineğe özel bir bakım ve besleme uygulamak gerekir. İki gebelik arası sürenin ikinci bölümü ise servis periyodu olarak da tanımlanan ve ineğin döl tutması ve yılda bir yavru elde edilmesi bakımından önem taşıyan dönemdir. Bu dönemin ucu açıktır ama en ideali 75 gün sürmelidir. Doğallıkla bu rakamlar ineğin yılda bir yavru vermesi için gerekli olan ideal rakamlardır. Kuşkusuz çeşitli nedenlere bağlı olarak bu rakamlarda artış görülebilir. O zaman da, iki gebelik arası süre uzar. Servis periyodunun ise 3 ayı geçmemesi istenir. Bu yazıda, lohusalık dönemi ve servis periyodu konu edilecektir.
Lohusalık döneminin doğumdan sonra 45 gün sürdüğünü söylemiştim. Bu dönemde lohusa inek bir yandan çok büyük bir stres altındadır, bir yandan da yüksek miktarda süt üretir. O nedenle lohusa inek önemli ölçüde enerji kaybeder. Bunun yanında da vitamin, mineral ve amino asit kayıpları yaşar. Süt üretimi için harcanan bu kayıpların mutlaka telafi edilmesi ve ineğe bol miktarda vitamin ve mineral içeren kaliteli yeşil ya da iyi kurutulmuş kaba yemler ve kaliteli silaj verilmesi, ayrıca da takviye olarak vitamin, mineral ve amino asit içeren sıvılar içirilmesi gerekir. Ancak tüm bunları yaparken ineğin şişmanlatılmaması daha doğrusu vücut ölçüsünün 3.0- 3.5 değerleri arasında tutulması şarttır. Lohusalık döneminde gebelik nedeniyle aşırı ölçüde genişleyen rahim yeniden eski haline gelir. Bu geriye dönüş süreci 25-30 gün sürer. Bu süre boyunca sadece rahim küçülmekle kalmaz, aynı zamanda rahim hücrelerinde bir yenilenme ve gebelikte oluşan zararlı rahim içeriğinin ve mikropların atılması olayı da gerçekleşmiş olur. Lohusalıkta ortaya çıkan enerji kaybı nedeniyle üreme hormonlarının salgılanmasında da aksaklıklar görülebilir. Bu nedenle lohusalık boyunca kızgınlık ya hiç görülmez ya da görülse de belirti göstermez. Ama genel olarak doğumdan sonraki 25. günde kızgınlık görülme ihtimali yüksektir. Ancak bu ilk kızgınlık belirgin olarak görülse dahi hayvan tohumlanmaz. Çünkü, rahim henüz gebeliğin oluşmasına uygun bir duruma gelmemiştir. Ancak bu kızgınlık gözlenmeli ve kayıt altına alınmalıdır. Bunun yararı doğumdan sonra görülecek ikinci kızgınlığın zamanının tespitinde görülür. Asıl tohumlama rahmin eski haline döndüğü, enerji eksikliğinin azaldığı ikinci kızgınlıkta yapılmalıdır ki bu da genelde lohusalık döneminin bitip servis periyodunun başladığı zamana yani yaklaşık doğumdan sonraki 45. güne denk gelir. İneğin bu kızgınlıkta değil de izleyen kızgınlıkta gebe kalacağı var sayılsa bile iki gebelik arası sürenin ya da buzağılama aralığının uzaması söz konusu olmaz. Lohusalık dönemi kimi hastalıkların ortaya çıkması bakımından da önem taşır. Kuru döneminde gebe ineğin usulüne uygun olarak beslenmemesi ya da doğumdan sonra zayıflatılması durumunda hormon ve metabolizma kökenli hastalıkların görülme ihtimali artar. Bu hastalıklar arasında süt humması, sonun atılamaması, yumurtalık ve sarı cisim kisti, güç doğum sayılabilir. Özellikle müdahaleli ya da güç doğumlarda temizliğe özen gösterilmemesi durumunda mikroplardan kaynaklanan rahim iltihaplarına sık rastlanır. Bu da döl tutmamanın en önemli nedenlerinden birini oluşturur.
Servis periyodunun yani ineğin doğumdan sonra gebe bırakılacağı dönemin iki gebelik arası sürenin ya da buzağılama aralığının uzaması, dolayısıyla yılda bir buzağı alınmasının engellenmesi bakımından çok önemli olduğunu söylemiştim. O nedenle ideal süresi 75 gün olan bu dönemde ineğin mutlaka gebe bırakılması gerekir. Bunun için de kızgınlıkların çok iyi takip edilmesi, tohumlamanın zamanında ve usulüne uygun olarak yapılması şarttır.