Bir süt sığırcılığı işletmesinin esas hedefi çiğ süt üretip pazarlamaktır. Her ne kadar buzağı da işletmenin gelir kaynağı ise de her inekten yılda bir buzağı üretildiği için gelirin sürdürülebilirliği azdır. Oysa, süt üretimi süreğendir ve her gün üretilen süt pazarlanabilir. Ayrıca yılda sekiz on tona varan miktarı ile de yığınsal bir üretim söz konusudur. Yetiştirici açısından son derece önemli bir ürün olan sütün üretildiği organ memedir. Meme birbirinden bağımsız dört loptan oluşur. Her lop içerisinde süt üreten hücrelerin oluşturduğu küçük kesecikler bulunur. Bu keseciklerde üretilen süt meme başındaki kanaldan dışarıya çıkar. Meme başı kanalında sağım haricinde giriş çıkışı engelleyen bir tıpa bulunur. Bu tıpa sağım zamanında açılır, sağımdan sonraki yaklaşık bir saat içinde ise tekrar kapanır. Böylece sağım ve sağımı takip eden yaklaşık bir saat dışında memeye her hangi bir mikrobun girmesi söz konusu değildir. Ayrıca meme başının uç kısmında büzücü kaslar bulunur ve bu kaslar sağım dışında sütün memeden akmasına engel olurlar. Meme çok faal bir organdır ve günlük otuz kırk litre süt üretmesi için memeden tonlarca kilo kanın geçmesi gerekir. Buzağının emmesi ya da sağım makinesinin takılması esnasında salgılanan ve düz kasları gevşeten hormon sayesinde sütün inmesi kolaylaşır.
Meme de her organ gibi mikroplar tarafından hastalandırılabilir. Ancak memenin diğer organlardan farkı süt üretmesidir ve süt de mikropların en çok sevdiği bir üreme ortamıdır. Onun için memeye giren mikroplar çok hızla çoğalır ve yaptıkları hasar da büyük olur. Bundan dolayı, tedavi hem çok güçtür hem de pahalıdır. Bu yüzden memenin mümkün olduğunda hastalandırılmaması gerekir. En doğrusu koruyucu veteriner hekimliği hizmetlerini zamanında ve eksiksiz olarak uygulamaktır. Çünkü hastalanan bir meme kurur ve kısa sürede devreden çıkar. Bir meme lobunun devreden çıkması demek süt veriminin dörtte bir oranında azalması demektir. İşin kötüsü kuruyan memenin tekrar eski haline gelmesi neredeyse imkansızdır.
İneklerde en sık görülen meme hastalığı memenin iltihaplanmasıdır. Mikroplar tarafından oluşturulan meme iltihabı hastalığının bir dışarıdan görülen bir de görülmeyen çeşidi vardır. Her ikisinde de meme başı kanalı vasıtasıyla memeye giren mikroplar süt üreten hücreleri tahrip ederek memenin kurumasına ve süt vermesine neden olurlar. Meme iltihabı memenin şişkin, kızarık ve ateşli olmasının gözlenmesi suretiyle anlaşılabileceği gibi sütün kıvamının değişmesi suretiyle de belli olur. Bu maksatla, koyu renkli parlak bir cama ya da özel kaba sağılan süt eğer akışkan ise meme sağlam sayılır, eğer akışkan değil de pıhtılaşmış bir halde ise meme iltihaplı demektir.
Meme iltihabı hastalığının önlenmesi başta da değinildiği gibi koruyucu hekimlik sayesinde olur. Yani asıl olan memeyi hastalandırmamaktır. Koruyucu önlemlerin başında annenin kuru dönemde usulüne uygun olarak beslenmesi gelir. Kuru dönemde anneye gereken özen gösterilmezse doğumdan sonra çoğunlukla meme iltihabı görülür. Aynı zamanda kuru dönemde meme içine ltihabı önleyici ilaçların verilmesi ve özel aşının yapılması büyük bir önem taşır. Meme iltihabının sadece sağım ya da sağımdan sonraki yaklaşık bir saat içinde oluştuğunu söylemiştik. Onun için sağım sırasında meme temizliğine azami özenin gösterilmesi gerekir. Memeler sağımdan önce kuru bir şekilde temizlenmelidir. Ayrıca sağımcının ellerinin ve sağım makinesinin meme ile temas eden bölümlerinin mutlaka temiz ve mikropsuz olması şarttır. Sağım makinesindeki vakumun da meme iltihabı oluşmasında rolü vardır. Vakumun normal olmaması her zaman meme iltihabına yol açar. Sağımdan önce meme başının temizlenmesi için mutlaka bir mikrop öldürücü sıvıya daldırılması gerekir. Sağımdan sonra ise açılan meme başı kanalından mikropların girmesini önlemek amacıyla ya meme başı son daldırma denen bir sıvıya daldırılarak jelatinimsi bir madde ile meme başının belirli bir süre kaplanması sağlanmalı ya da bu yapılmıyorsa sağımdan sonra yaklaşık bir saat ineğin yatırılmayıp ayakta durması temin edilmelidir. Bunun için de sağımdan sonra inekler yemlenmeli ve bu sürede meme başı kanalının kendiliğinden kapanacağı süreyi ayakta geçirmeleri sağlanmalıdır.
İneklerin meme iltihabı kolay teşhis edilen fakat zor tedavi edilen bir hastalıktır. Bu hastalıkla mücadele de asıl olan koruyucu hekimlik uygulamalarıdır. Hastalığa bir kez yakalanan meme bir daha kolaylıkla eski haline dönmez ve bu da işletmeye büyük maddi zararlar verir.