Önceki yazılarımdan birinde Hayvancılık 4.0 kavramına değinmiştim. Burada kısaca özetlemem gerekirse, hayvancılıkta birinci evreyi çiftlik hayvanlarının sürüler halinde ve tümüyle serbest bir şekilde gece gündüz doğada, merada yayılmaları oluşturmaktadır. Hayvanların birer meta başka bir deyişle alışverişte para yerine takas olarak kullanılmaları sonucu değerleri artmış ve gerek hırsızlardan gerekse iklim koşullarından korunmaları amacıyla önceleri sazdan, sonraları ağaçtan, kerpiçten yapılan barınaklara konulmuşlardır. Bu evreyi de Hayvancılık 4.0 Kavramının ikinci evresi olarak tanımlamaktayız. Daha sonra et ve süt gibi hayvansal ürünlerin beslemedeki önemi anlaşılınca çiftlik hayvanlarının yavruları ile birlikte daha modern barınaklarda yetiştirilmesi ve verimlerinin artırılması hususu gündeme gelmiştir. Süt sağım makinesi ve suni tohumlama dışında herhangi bir teknolojinin uygulanmadığı bu dönem üçüncü evre olarak nitelendirilmektedir. Günümüzde çiftlik hayvanı yetiştiriciliği yapan büyük ölçekli işletmelerde uygulanan bilgisayar tabanlı sürü yönetimi programları, ineklerdeki kızgınlık tespitinde kullanılan aletler, modern sağım hanelerde chipli ineklerin kimi verilerinin elektronik ortamda kayıt altına alınması, üremede kullanılan biyoteknolojik yöntemleri de kapsayan evre Hayvancılık 4.0 Kavramının son evresini oluşturmaktadır. Türkiye’de hayvancılıkta az da olsa kullanılmaya başlayan robot uygulamaları kanımca Hayvancılık 5.0 devrinin de başlamakta olduğunun bir göstergesidir.
Hayvancıkta robotlardan yararlanma konusunda günümüzde iki alan ön plana çıkmış bulunmaktadır. Bunlardan birisi ineklerde robotla sağım diğeri de sığırlarda robotla yem hazırlama ve dağıtımıdır. Günümüzde hayvancılıkta en yaygın kullanılanı sağım robotudur. Bu robotun işletme açısından en önemli yararı iş gücünden tasarruftur. Normal sağım sisteminde en azından iki eleman istihdam edilirken robotlarda her hangi bir elemana ihtiyaç yoktur. Bir robot ile günde 50-60 ineğin sağılması ve süt sağımı sırasında ineklerin otomatik olarak beslenmeleri de söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla hem sağımın hem de yemlemenin bir arada olması işgücü tasarrufu bakımından önem taşımaktadır. Robot ahırın ineklerin kolayca ulaşabileceği en uygun yerine kurulur. Robotlu sağıma alışmış inekler sağım zamanını kendileri belirler ve robota girerler. Sağım süresini, vakumun şiddetini, başlıkların dezenfeksiyonunu ve meme başlarının temizliğini robot kendisi ayarlar. Sağımı biten inekler robottan kendileri çıkar. Robotla sağımda memelerdeki sütün tümü sağılmaktadır. Ayrıca, ineklerin klasik sağım sistemine yönlendirilmeleri ve sıralarını beklemeleri sırasında yaşadıkları stres de ortadan kalktığı için süt verimlerinde az da olsa bir artış gözlenmektedir. Öte yandan sağım sırasında sütün dış görünüşü dışında miktarı, yağ oranı, protein oranı ve somatik hücre sayısı da otomatik olarak sisteme kayıt edilmektedir. Bir yandan da ineğin vücut ağırlığı, sağım sayısı, yediği ve artırdığı yem miktarı, rumen hareketleri ve geviş getirme sayıları da tespit edilebilmektedir. Bu verilerin tümü gece gündüz izlendiği için ortaya çıkan sapmalardan anında haberdar olunarak ineğin sağlığı hakkında erkenden önlem almak imkanı ortaya çıkmaktadır. Daha az kullanılmakla birlikte diğer bir sağım yöntemi de serbestçe gezinen robotlarla yapılandır. Bu sistemde robotlar ahırda serbestçe dolaşmakta ve seçtikleri ineklerin altına girerek sağım başlıklarını meme uçlarına yerleştirmekte ve sağımı gerçekleştirmektedirler. Bu sistemde süt robota bağlı hortumlar vasıtasıyla süt toplama kazanına aktarılmaktadır.
Hayvancılıkta robotun kullanıldığı diğer bir alan da hayvan beslemedir. Bu hususta iki sistemden söz edilebilir. Bunlardan daha eski olanı sabit yemleme duraklarıdır. Özellikle kesif yemle beslemede bu sistemden yararlanılmaktadır. Hayvan ihtiyaç duyduğu zaman yemleme durağının önüne gelmekte, bu arada boynundaki çipten hayvanın ne kadar yem yiyeceğini anlayan sistem o kadar kesif yemi yemliğe dökmekte ve hayvan ihtiyaç duyduğu yemi yemektedir. Bu sistemin en büyük yararı sağladığı iş gücü tasarrufu yanında hayvanın ihtiyacından fazla yem yemesini önleyerek yemden tasarrufu da temin etmiş olmasıdır. Burada, örneğin ineğin gebelik, kuru dönem ve pik süt dönemi ihtiyaçlarını çipten okuyan sistem ona göre yem çeşidini ve miktarını ayarlamaktadır. Son zamanlarda kullanılmaya başlayan yemleme robotu ise seyyardır. Yani robot bilgisayar sistemine kaydedilen kesif ve kaba yemden oluşan TMR’ın içerdiği ham maddeleri depolardan kendisi almakta, parçalara ayırıp karıştırdıktan sonra ahırda hayvanların yemliklerine dağıtmaktadır. Bu yöntemin de en büyük yararı iş gücü tasarrufunu sağlaması ve yemin israfını önlemesidir. Robotun kullanıldığı bir alan da buzağı beslenmesidir. Buzağıların topluca bulunduğu bölmeye konulan otomatik buzağı emzirme robotlarında buzağılar istedikleri kadar anne sütü veya mamayı emebilmektedirler.