HAYVANCILIKTA KARLILIÐI ARTIRMANIN TEMEL YOLLARI

(Performans Dergisi,Nisan 1999,Sayı:11)

Hayvancılıktan ne zaman söz edilse hemen kar edilmediği hep zarar edildiği vurgulanır da,nedendir bilinmez havancılığı bırakıp da giden olmaz.Yine de,verim düşüklüğünden,yemin pahalılığına,ürünün ucuz olmasından iç pazarın darlığına kadar bir yığın neden ileri sürülür.Oysa,alınacak basit bir iki önlem,kullanılacak etkili bir teknoloji hayvancılığı çok daha karlı hale getirebilir.
Örneğin bir süt sığırcılığı işletmesini ele alalım.Bu işletmenin karlı olabilmesi en başta iki temel öğeye bağlıdır.
A) Üretimin artırılması,cool.gif Üretim maliyetinin düşürülmesi.
Üretimin artırılması denince en başta o işletmedeki süt ineklerinin bireysel verim güçlerinin yükseltilmesi akla gelir. Bunun da yegane çözüm yolu ineklerin üstün genotipik yapılı boğaların donmuş spermaları ile tohumlanmalarıdır.Günümüzde dünyanın en iyi yüz boğası arasına giren onlarca boğanın donmuş spermaları Türkiye’ye getirilip pazarlanmaktadır.Bir dişi buzağının verim gücünün yarısının inekten yarısının boğadan geldiği düşünüldüğünde hem erkek hem de dişi genotipinin üstün olması gerekir.Erkek genotipi sayılan boğa spermalarının en kalitelileri kolayca temin edilebileceğine göre önemli olan dişi damızlığın verimli olmasıdır.
Üretimin artırılmasının diğer bir yolu da işletmedeki boğa altı ineklerden her yıl bir yavru elde edilebilmesidir.İneklerde normal döl veriminin ölçütü olarak kabul edilen bu olgunun gerçekleşmesi her şeyden önce ineklerin kısırlık olarak adlandırılan döllenmenin gerçekleşmemesi olayına neden olan her hangi bir genital hastalığa yakalanmamasına bağlıdır.Bunun için ahır hijyenine özen gösterilmeli,hayvanların allarına yeterince altlık serilerek pislikleri düzenli olarak temizlenmelidir.Çünkü,özellikle bağlamalı sistemde inekler pislikleri üzerine yattıklarından mikroplar kolaylıkla genital kanala girerek hastalık oluşturabilirler.
Özellikle post partum olarak adlandırılan doğumdan hemen sonraki hassas dönemde ahır hijyenine özen gösterilmesi mikropların genital organa ulaşmasını önleyerek hayvanı kısır kalmaktan korur.İneklerde tohumlandıktan sonra döllenme olmuş sa bile yine genital kanaldaki mikropların ya da kimi hastalıkların o arada da bruselloz ve tüberkülozun etkisi ile erken embriyo ölümleri ya da iki üç aylık düşükler söz konusu olabilir.Bunun da çözümü genital hijyene dikkat etmek yanında hastalıklara karşı koruyucu önlemlerin alınmasıdır.
Bir işletmede üretimin artırılması sadece hayvanın gebe bırakılarak yavrunun Dünyaya getirilmesi ile sınırlı değildir.Yeni doğan yavrunun sağlıklı bir biçimde yaşatılması da çok büyük önem taşır.Bunun da yegane yolu kolostrun denilen ağız sütünün doğar doğmaz yavruya içirilmesi ve başta buzağı septisemisi olmak üzere yeni doğanların kimi hastalıklarına karşı yavruların serum ve aşılarla korunmasıdır.
Bir ineğin üretimle ilgili iki organından birisi genital kanalı diğeri de memeleridir.O nedenle sadece genital organların sağlığının korunması yeterli olmaz.Hayvan doğursa bile memelerde hastalık sonucu süt oluşumu mevcut değilse düzenli bir üretimden söz etmek mümkün değildir.Bu nedenle meme hijyeni en az genital hijyen kadar önemlidir.Meme hijyeninin sağlanması ahır hijyenine ve sağım sırasındaki temizliğe özen gösterilmesine bağlıdır.O yüzden ahır mutlaka temiz tutulmalı sağımcının ellerinin ve sağım makinesının temizliğine azami özen gösterilmelidir.Üretimin artırılmasında çağdaş biyoteknikler dediğimiz hormonal uyarımlar vr embriyo transferinin rolü büyüktür.Özellikle hormon kullanımı yoluyla doğumdan sonraki ilk kızgınlığı öne çekerek iki kızgınlık arası süreyi kısaltmak ve yılda en az bir yavru almak önemlidir.Öte yandan embriyo transferi tekniği ile kısa sürede çok üstün verimli bir sürü elde ederek üretimin artırılması günümüzde neredeyse rutin bir işlem haline gelmiştir.
Üretimi artırmak yanında bir süt sığırı işletmesinin karlılığında ürün maliyetlerinin azaltılmasının önemli olduğunu başta da belirtmiştim.Bunun da geçerli iki yolu vardır.Bir tanesi girdileri ucuza temin,diğeri de sütü mamul olarak pazarlamaktır.Hayvancılıkta yemin %70 gibi önemli bir payı vardır.Bu oran ne kadar aşağı çekilirse ürün maliyeti de o kadar düşer ve işletmenin karlılığıda o denli yükselir.İşletmelerin özellikle kaba yemi kendilerinin üretmesi ve çeşitli fabrikasyon artıkları ile yem bitkilerinden yapılan silajları yedirmesi yem maliyetini çok aşağı çekerek karlılığı artıracaktır.Genelde süt fiyatlarının düşük olması işletmenin karlılığını azaltır.Oysaki kurulacak küçük çaplı bir mandırada üreticilerin sütlerini süt ürünü olarak pazarlamaları hem uzun süre saklanmalarını kolaylaştıracak hem de yüksek fiyatla alıcı bulmalarını kolaylaştıracaktır.