İnovasyon tüm sektörler için geçerli olan ve Türkçede yenilikçilik ya da yaratıcılık olarak ifadesini bulan yabancı bir deyimdir. İnovasyon kısaca değişik ve yeni fikirler üretmek olarak tanımlanabilir. Daha geniş tanımıyla inovasyon bir ürün, hizmet ya da yöntemin katma değer sağlaması ve ticarileştirilmesi amacıyla yenileştirilmesi demektir. İnovasyon yeni bir buluş ya da icat yapmak değildir.
Hayvancılıkta inovasyon hayvan yetiştiriciliği ve ıslahı, hayvan beslenmesi, hayvan hastalıkları ve gıda teknolojisi gibi başlıca dört alanda gündeme gelebilir.
Hayvan ıslahı ve yetiştiriciliğinde yani hayvansal üretimin artırılmasında inovasyonun kullanılacağı alanlar çok ve çeşitlidir. Bu konuda yapılacak yenileştirmeler daha çok günümüzde de bir hayli gelişmiş olan biyoteknoloji üzerine yoğunlaşmalıdır. Doğal olarak biyoteknoloji bünyesinde genetiği de zikretmek gerekir. Şu anda hayvancılıkta kullanılan biyoteknikler arasında sun’i tohumlama, embriyo transferi, klonlama ve rekombinant DNA gibi teknolojileri sayabiliriz. Bunlardan sun’i tohumlama tekniği günümüzde sığırlarda yaygın olarak kullanılmakta ve hem katma değer sağlamakta hem de ticarileşmiş bulunmaktadır. Ne var ki, sun’i tohumlamada kullanılan teknikler yarım yüz yıldır hep aynı kalmış, büyük ölçüde bir değişikliğe uğramamıştır. O nedenle sun’i tohumlama konusunda bir inovasyon ihtiyacı apaçık ortadadır. Öteki biyoteknikler ise kimi teknik nedenlerden dolayı henüz yeterli uygulama alanı bulamamışlardır. Özellikle embriyo transferi tekniğinin yenileştirilerek, uygulayıcı açısından pratikliliğinin, yetiştirici açısından da ucuzluğunun sağlanması gerekir. Bunların sağlanması halinde katma değer artırma ve ticarileşme gibi inovasyonun temel amaçları olan olgular kendiliğinden gelecektir.
Hayvan besleme alanında inovasyon kullanımı hayvan ıslahına bakınca daha sınırlıdır. Bu konuda yapılacak yenileştirmeler arasında özellikle rasyonlarda yapılacak değişiklikleri, sindirmeyi kolaylaştırıcı ve etkinleştirici enzimlerin kullanılmasını ve yeni yem maddelerinin bulunmasını sayabiliriz. Yeni silaj maddeleri ve teknikleri geliştirmek de hayvan besleme alanındaki inovasyona örnek gösterilebilir. Hayvan besleme alanında henüz yeterli katma değer sağlama ve ticarileşme olgularından söz edilemez.
Yazımıza konu olan dört alan içerisinde belki de inovasyonun en çok kullanılacağı alan hayvan sağlığıdır. Hayvan sağlığı konusundaki ürünler ve hizmetler sürekli olarak gelişme göstermektedir. Özellikle ilaçlar ve aşılar konusundaki gelişmeler çok hızlıdır. Ayrıca sürekli olarak yeni teşhis yöntemleri ve hastalık takip programları geliştirilmektedir. Ancak bunların daha ucuz ve ulaşılabilir olması inovasyonla sağlanmalıdır. Saydığım bu konularda özellikle ticarileşme çok yaygındır. Ancak, konu hayvan dolayısıyla insan sağlığı olduğu için bu alanda yapılacak inovasyonda katma değer üzerinde fazlaca durulmamalıdır.
Gıda teknolojisi inovasyona çok müsait bir alandır. Özellikle süt işleme, ambalajlama, soğutma ve pastörizasyon konularında ekonomikliliğe ve katma değer artışına yönelik inovatif çalışmalar yapılmalıdır. Öte yandan işlevsel gıdalar, kaliteli indikatörler ve raf ömrünü uzatan zararsız katkı maddeleri de inovasyona açık konulardır.
Bu yazıda hayvancılıkta inovasyon konusunda bir çerçeve çizmeye çalıştım. Önemli olan konunun paydaşları tarafından bu çerçevenin doldurulmasıdır. Başka alanlarda oldukça ilerleme kaydetmiş olan inovasyon konusunun hayvancılıkta da bir an önce uygulanmaya başlanması hayvansal ürünlere ve hizmetlere hem katma değer hem de marka değeri kazandıracaktır.