Elde güvenilir istatistik veriler bulunmasa da Türkiye’deki toplam tarımsal işletmelerin yaklaşık %3.6 sının sadece hayvancılıkla uğraştığı bilinmektedir. Hayvancılığı gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük sayılabilecek bu oranın dışında kalan karma işletmelerde bitkisel üretimle hayvansal üretim birlikte yapılmaktadır. Bu işletmelerde hayvancılık çokluk ailenin günlük gıda gereksinimini karşılamak, bitkisel üretim artıklarını değerlendirmek ve doğası gereği iklim koşullarına bağımlı olan bitkisel üretimin uğrayacağı olası zararları her an paraya çevrilme kolaylığı bulunan hayvancılıkla desteklemek gibi nedenlere dayalı olarak 5-10 başlık sığır ya da 10-30 başlık koyun mevcudu ile yapılmaktadır. Oysa ki, günümüzün modern işletmecilik anlayışı hayvancılıkta da girdi-çıktı ve yıllık bilanço esasına dayalı, yeni biyoteknikleri etkince kullanabilen, hayvan sayıları optimum düzeyde bulunan ve entegrasyona meyilli bir anlayıştır. Böylesi bir yapı hem daha ekonomik olmakta, hen de hizmetlerin işletmeye daha etkin ve yaygın biçimde ulaşmasını kolaylaştırmaktadır.

Son günlerde Büyük Şehir Yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte hayvancılıkta yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Bu yasanın hükümlerine göre artık mahalleye dönüşen köylerde hayvancılık yapmak güçleşmektedir. Her ne kadar yasada engelleyici bir hüküm bulunmasa da hayvancılığın doğurduğu çevre sorunları mahallelerde yaşayan halkı eskisinden daha çok tedirgin edecektir. Bunun için de, hayvancılık işletmelerinin mahalle dışındaki bir yerde Organize Hayvancılık Bölgesi adı altında toplulaştırılması gündeme gelmiştir. Nitekim Devlet ve Belediyeler bu konudaki girişimlerini başlatmış bulunmaktadırlar.

Tüm bu açıklamaların ardından,Türkiye’deki aile hayvancılığı üstüne KOBİ sisteminden de esinlenerek geliştirdiğim bir çözüm projemi sizlerin bilgisine sunmak istiyorum. Projemin adı “KOHİ” yani “Küçük-Orta Boy Aile Hayvancılık İşletmeleri”dir. Bu modelin esasını hayvancılık birlikleri ve özel ihtisas işletmeleri oluşturur. KOHİ’ler yerel bir hayvancılık birliği veya demokratik halk kooperatifi bünyesinde faaliyette bulunan özel ihtisas işletmeleri’nden oluşan bir sistemin adıdır. Özel ihtisas işletmeleri denince de 50-100 başlık “SUİ” ya da “Süt Üretim İşletmeleri”, 100-200 “EÜİ” ya da “Et Üretim İşletmeleri” ve 100-150 başlık “DÜİ” ya da “Damızlık Üretim İşletmeleri “akla gelir. Ayrıca elde edilen ürünün sistem içinde değerlendirilmesini sağlamak amacı ile “Süt ve Ürünleri İşleme Ünitesi” ve “Et ve Ürünleri İşleme Ünitesi ” de kurulabilir. Öte yandan; merkezi bir sağım ünitesi, yem fabrikası , gübre yönetimi merkezi ile hayvan sağlığı ve biyoteknoloji ünitesi oluşturulması da işletmeler açısından büyük yararlar sağlar. Sistemin işleyişine gelince, SÜİ sadece sağmal inek besleyerek süt üretirler ve elde ettikleri dişi buzağıları DÜİ erkek buzağıları da EÜİ’ne devrederler. DÜİ devraldığı dişi buzağıların elverişli olanlarını modern biyoteknikler uygulayarak damızlık düve yetiştirmek üzere muhafaza ederler. EÜİ ise devraldıkları erkek buzağıların uygun olanlarını kısa-uzun dönemli besiye alarak besi danası ve et üretirler. SÜİ çeşitli nedenlerden dolayı elden çıkaracakları ineklerin yerine DÜİ’nin zaman zaman satışa sundukları damızlık gebe düvelerden satın alarak üretimlerini aksatmadan sürdürürler.

Sonuç olarak, KOHİ’nin Devletin ya da Belediyelerin alt yapısını hazırlayacağı Organize Hayvancılık Bölgesi bünyesinde toplanarak bir Birlik ya da Kooperatif yönetiminde başta İPARD olmak üzere çeşitli kırsal kalkınma destekleri ile faaliyetini sürdürmesi aile hayvancılığının kurumsallaşmasının önünü açacaktır.