Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan hayvancılık,
üstüne sektör mü yoksa alt sektör mü tartışmaları yapıladursun
günümüzde gittikçe büyüyen bir üretim alanı haline gelmiştir. Ben
olaya sektörel açıdan değil globalleşen Dünya’da oluşan güç dengeleri
açısından bakmayı yeğleyenlerdenim. Çünkü, besin değeri en yüksek gıda
maddeleri arasında yer alan hayvansal ürünler nufusu hızla artan
günümüz Dünya’sında geleceğin en stratejik maddeleri olarak
sayılmaktadır.
             Böylesine büyük önemine karşın nedendir bilinmez kimi ön
yargılı çevreler hayvansal üretimi tarımın bir alt sektörüymüş gibi
daraltmaya hatta küçültmeye çalışmaktadır. Oysa olaya üretim
araçlarının yapısı ve nitelikleri açısından bakıldığında gıda
maddeleri bağlamında biri hayvansal üretim diğeri de bitkisel üretim
olmak üzere iki alandan söz edilebilir. Her ne kadar ısrarla tarımın
alt sektörleri olarak gösterilmeye çalışılsa da bu iki üretim alanı
biribirinden tümüyle farklı yapısal özellikler taşırlar. Bu farklılığı
betimleyen bir tek  örnek vermek gerekirse bitkisel üretim (seracılık
hariç) tümüyle iklim ve doğa koşullarına bağımlı iken hayvansal üretim
bunların hiç birinden olumsuz etkilenmez. Öte yandan hayvansal
üretimde süreklilik söz konusu iken bitkisel üretim dönemseldir.
           Hayvansal üretim ile bitkisel üretim arasındaki farklılığı
bu şekilde belirledikten sonra yine kimi çevrelerce iddia edilen
“hayvancılığın tek meslekli mi, yoksa multi disipliner mi olduğu ” ve
“hayvancılık politikalarının kalıcı mı ,yoksa güncel mi olması
gerektiği “gibi konulardaki görüşlerimi açıklamak istiyorum.
           Hayvancılık doğası gereği multi-disipliner yani çok yönlü,
çok meslekli bir uğraştır. Bunlar bir omurgayı oluşturan farklı
omurlar gibi tümü bir araya geldiklerinde ancak işlevsellik
kazanabilirler. Hayvancılığı ilgilendiren mesleki kesimleri saymamız
gerekirse yetiştiriciler (üreticiler), meslek mensupları (veteriner
hekimler,veteriner sağlık teknisyenleri,ziraat mühendisleri,ziraaat
teknisyenleri,biyologlar,biyoteknologlar,genetikçiler,eczacılar,işletmeciler,pazarlamacılar,çevre
ve endüstri mühendisleri),parakendeci kasaplar,toptancı
kasaplar(celepler),besiciler,dericiler,sakatatçılar,yem
sanayicileri,ithalatçılar,ihracaatçılar,ilaç-aşı
üreticileri,alet-ekipman
üreticileri,balıkçılar,tavukçular,mamacılar,sivil toplum
örgütleri(Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve bağlı odalar,Veteriner
Hekimler Derneği ve bilim dernekleri,Veteriner Sağlık Teknisyenleri
Derneği,Ziraatçılar Derneği,Ziraat Mühendisleri Odası,Türkiye Ziraat
Odaları Birliği,Set-Bir,Besd-Bir,Damızlık Yetiştiricileri
Birliği,Holştayn Yetiştiricileri Birliği,çeşitli meslek odaları )
zikredilebilir.
        Belki biraz yadırganacak ama bugün Türkiye’de sanıldığının
aksine hayvancılık Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın inhisarında
değildir.Hayvancılığın kaderi Devlet Planlama Teşkilatı,Hazine
Müsteşarlığı,Dış Ticaret Müsteşarlığı,Maliye Bakanlığı,Merkez
Bankası,Özelleştirme İdaresi hatta ne gariptir ki Toplu Konut İdaresi
gibi kuruluşların elindedir.Bir örnek vermek gerekirse Tarım ve Köy
İşleri Bakanlığı’nın geçenlerde hazırladığı ve kamu oyuna açıkladığı
42 trilyonluk hayvancılığı geliştirme projesi sırf Hazine Müsteşarlığı
para vermediği için uygulanamadı.
       Bu değerlendirmelerin ardından,yukarıda sözünü ettiğim
hayvancılığın multi-disipliner yapısı ve değişen ekonomik koşullara
uyumu ya da başka bir deyişle güncel politikaların saptanması
konusunda oluşturduğum bir çözüm projemi sizlere sunmak istiyorum.
Projemin başlığı “Ulusal Ürün Komiteleri”dir. Bu projenin
özünü,hayvancılığın her türlü sorununun yukarıda saydığım mesleklerin,
kamu kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden
oluşan “Ulusal Ürün Komiteleri” tarafından irdelenmesi,tartışılması ve
saptanan çözüm önerilerinin yerine getirilmek üzere koordinatör
kuruluş olan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na bildirilmesi hususu
oluşturur.Ulusal Ürün Komiteleri adı üstünde her hayvansal ürün için
ayrı ayrı düzenlenmelidir.Sıralamak gerekirse “Kırmızı Et ve
Ürünleri”, “Beyaz Et ve Yumurta”, “Süt ve Ürünleri”, “Balıkçılık ve Su
Ürünleri”, “Deri ve Sakatat” gibi hayvansal ürünlerle ilgili komiteler
sayılabilir. Koordinatör kuruluş olan Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bu
komitelere ofis ve sekreterya hizmetlerinin yütütüleceği,
toplantıların yapılacağı fiziki alanlar sağlar, bütçeden bu
komitelerin masraflarını karşılamak üzere pay ayırır. Bu komiteler
periyodik ya da gerekirse olağanüstü toplanarak temel hayvansal
ürünlerle ilgili kararlar alırlar,tavsiyelerde bulunurlar.Ayrıca her
ürünle ilgili taban fiyat belirlemek, üretim maliyeti hesaplamak
,mevcut durumu belirleyen istatistiki envanterler çıkarmak,
enformasyon teknolojileri kullanarak yurt dışı bilgi kaynaklarına
ulaşmak, yurt içindeki üniversiteler ve kamu kuruluşları ile bilgi
alış verişinde bulunmak, hayvancılık konusunda üretilen tüm yurt içi
ve yurt dışı yayınları derlemek komitelerin görevleri arasında
sayılabilir.Ocak 1998


Prof. Dr. Hazım GÖKÇEN