Taspar Kağan, Göktürk (Türk) Kağanlığı’nın üçüncü hükümdarı olarak 572 yılında tahta çıktı. Bumin Kağanın oğlu ve Mukan Kağanın kardeşidir. Ağabeyi Mukan Kağan’dan sonra iktidara gelmiş ve onun siyasetini büyük ölçüde sürdürmüştür. Taspar Kağan döneminde Göktürk Devleti hem doğuda hem batıda güçlü bir konuma sahipti. Çin ile ilişkiler onun zamanında daha da yoğunlaşmıştı. Bu ilişkiler kimi zaman ittifak, kimi zaman rekabet şeklinde gelişti. Taspar Kağan; diplomasi, denge politikası ve yumuşak güç kullanımıyla tanınır. Devlet yönetiminde hem güç hem diplomasi dengesini korumuştur. Çin kroniklerinde ondan genellikle temkinli ve kültürlü bir hükümdar olarak bahsedilir. Çinlilerle kurduğu temaslarda Göktürklerin çıkarlarını korumaya özen göstermiştir. Onun döneminde ticaret yolları üzerinde kontrol daha da güçlendi, önemli ipek güzergahları Göktürk hakimiyetine girdi.
Taspar Kağan’ın adını öne çıkaran bir konu ise Budizm’dir. Göktürkler arasında Budist etkilerin yayılmasını teşvik eden ilk kağanlardan biridir. Pagoda adı verilen Budist tapınağı inşa ettirmiş, Nirvana Sutra adlı budizmin kutsal kitabını Türkçeye çevirtmiştir. Sarayına Budist rahipleri kabul ettiği bilinmektedir. Bu yönüyle kültürel çeşitliliğe açık bir siyaset izlemiştir.
Taspar Kağan aynı zamanda askeri gücü de canlı tutmuştur. Devletin batı kanadı üzerinde etkisini artırmaya çalışmıştır. Ancak bu dönemde bazı iç karışıklıklar da baş göstermiştir. Taspar Kağan 581 yılında hayatını kaybetmiştir. Taht mücadelesi Taspar Kağan’ın ölümünden sonra belirginleşmiştir. Çünkü o tahta doğrudan kendi oğlunu değil bir akrabasını vasiyet etmiştir. Bu durum hanedan içinde çatışmalara yol açmıştır. Yerine İşbara Kağan geçmiştir. Ölümünden sonra başlayan taht kavgaları, Göktürk Devleti’nin Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasına neden olmuştur. Batı Göktürklerinin yöneticisi olan Tardu, hem Taspar hem de kendisinden sonra gelen İşbara Kağan’ın yönetimini tanımamış; bağımsızlık iddiasında bulunmuştur. Bu iç karışıklıklar, Göktürk Devleti’nin siyasi birliğini sarsmış ve kısa süre sonra devlet Doğu ve Batı Göktürkleri olarak ikiye ayrılmıştıDoğu kanadı 630’da, Batı kanadı ise 659’da Çin’in egemenliği altına girerek yıkılmıştır. Böylece Taspar Kağan’ın ölümünden sonra başlayan zayıflama süreci, devletin sonunu hazırlamıştır.