Teoman, Çin kaynaklarında “Tu-Man” veya “Touman” adıyla anılır. Tarihteki ilk Türk Devleti olan Asya Hun İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarıdır, M.Ö. 2. Yüzyılın sonlarında yaşadığı kabul edilmektedir. Orta Asya’daki Türk ve Moğol boylarını bir araya getirerek Orta Asya’da merkezi Ötüken olan bir devlet kurmuştur.

Teoman’ın amacı, Hun topluluklarını düzenli bir yönetim altına almak ve dış tehditlere karşı güçlü bir devlet yapısı oluşturmaktı. Teoman’ın iktidara gelişiyle birlikte Hunlar, askerî bakımdan hızla güç kazandı. Bozkır savaş taktiklerini ustalıkla kullanan Hun ordusu, çevresindeki boylara karşı üstünlük sağladı. Çin kaynaklarına göre, Hunlar bu dönemde özellikle Çin’in kuzey sınırlarını tehdit eden en önemli güç haline gelmişti. Teoman, Çin Seddi’nin kuzeyinde yaşayan toplulukları kendi egemenliği altına alarak bölgedeki siyasi dengeyi değiştirmiştir.

Teoman’ın döneminde Hunlar, doğuda Tung-hu’lar, batıda Yüeçi’ler, güneyde ise Çinlilerle mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleler ilerleyen yıllarda Hunların askeri yapısının ve stratejilerinin gelişmesine yardımcı olmuştur.

Teoman, yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda ileri görüşlü bir devlet adamıydı. Onun döneminde ilk defa Hunlarda merkezi yönetim, vergi düzeni ve düzenli ordu teşkilatı kurulmuştur. Hunların toplumsal düzeni Teoman döneminde şekillenmiş; hakan, beyler ve halk arasındaki hiyerarşik sistem oturmuştur. Devletin temelinde “kut” inancı, yani hükümdarın Tanrı tarafından seçildiği anlayışı yer almıştır. Bu inanç, Türk devlet geleneğinde uzun süre varlığını sürdürmüştür. Tüm bu olgular göçebe yaşam tarzına rağmen Hunların güçlü bir devlet haline gelmesini sağlamıştır. Teoman aynı zamanda Türk ordusunun temelini atmış, onlu sistemin ilk biçimlerini geliştirmiştir. Bu düzen, daha sonra Mete tarafından mükemmelleştirilmiş ve Türk askerî sisteminin temel taşlarından biri olmuştur. Teoman’ın kurduğu yapı sonraki yüzyıllarda Göktürkler, Uygurlar ve diğer Türk devletlerine örnek olmuştur.

Teoman’ın en bilinen yönlerinden biri de taht mücadelesidir. Çin kaynaklarında anlatıldığına göre Teoman’ın birden fazla oğlu vardı. Bunlardan biri olan Mete

(Mo-tun), babasının emriyle Tung-hu’lara rehin olarak verilmiş, ancak daha sonra kaçıp geri dönmüştür. Teoman’ın, Mete yerine başka bir oğlunu veliaht yapmak istemesi baba-oğul arasında büyük bir çatışmaya yol açmıştır. Mete babasına karşı isyan ederek onu yenmiş ve Hun tahtını ele geçirmiştir.

Bugün Teoman, sadece Hunların değil, tüm Türk dünyasının atası olarak kabul edilir. Onun kurduğu Asya Hun İmparatorluğu, Türk tarihinin bilinen ilk merkezi devleti olarak dünya tarihine damga vurmuştur. Teoman’ın liderliği, cesareti ve ileri görüşlülüğü sayesinde Türkler, ilk kez tarih sahnesine güçlü bir millet olarak çıkmıştır. O, savaşçı bir ruha sahip olmasına rağmen, asıl başarısını birleştirici ve düzen kurucu özellikleriyle göstermiştir.

Teoman’ın ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte M.Ö. 209 yılı civarında öldüğü kabul edilir. Onun ölümüyle birlikte Hun tahtına oğlu Mete geçmiş ve Asya Hun İmparatorluğu kısa sürede Asya’nın en güçlü devleti haline geldi.

Sonuç olarak, Teoman sadece bir hükümdar değil, aynı zamanda bir milletin doğuşunu sağlayan önder olarak anılmaktadır. Onun vizyonu, Türklerin tarih boyunca kurdukları tüm devletlerde yankı bulmuştur. Bu nedenle Teoman, sadece Hunların değil, bütün Türk tarihinin ortak atası olarak kabul edilir.