Kapgan Kağan II. Göktürk Kağanlığı’nın ikinci hükümdarıdır. “Kapgan” unvanını tahta çıkınca almıştır. “Kapgan” sözcüğü Türkçede “korkusuz, güçlü, savaşçı” anlamına gelir. Kapgan Kağan İlteriş Kağan’ın kardeşi, Bilge Kağan ve Kül Tigin’in amcasıdır. İlteriş Kağan’ın ölümünden sonra oğulları küçük olduğu için M.S. 691 yılında tahta geçmiştir. Kapgan Kağan veziri Tonyukuk ile birlikte Göktürk Devletini yeniden güçlü bir konuma getirmiştir. Çinlilerle iki kez savaş yapmış ve Göktürkler lehine başta vergi olmak üzere ağır koşullar taşıyan anlaşmalar imzalamıştır. Bu sayede Göktürkler ekonomik olarak da güçlenmiştir. Halkın vergilerini azaltarak üretimi ve ticareti teşvik etmiştir. Onun döneminde sanat, taş işçiliği ve yazıt geleneği ilerlemiştir. Kapgan Kağan döneminde devletin sınırları doğuda Kore’ye, batıda Hazar Denizi’ne kadar uzanmıştır. Bu, Orta Asya tarihinde büyük bir Türk birliğinin yeniden kurulması anlamına gelir. Onun amacı Türk boylarını yeniden birleştirip büyük bir imparatorluk kurmaktı. Bu amaçla Orta Asya’daki Türgiş, Kırgız, Karluk ve Bayırku gibi boyları egemenliği altına almıştır. Kapgan Kağan döneminde Türk kültürü, dili ve yazısı önem kazanmıştır. Orhun Yazıtları bu dönemin ürünleridir. Bu yazıtlar Türk tarihinin en eski yazılı belgeleri arasında yer alır. Yazıtlarda Kapgan Kağan’dan da sık sık söz edilir. Onun adaleti, cesareti ve mücadele ruhu övülür. “Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım” sözü onun fedakârlığını gösterir. Kapgan Kağan zamanında ordunun disiplini çok yüksekti. Atlı birlikler Orta Asya’nın en güçlü savaş gücüydü. Devlet yönetiminde “toy” adı verilen meclisler etkiliydi. Kapgan Kağan, halkla devletin bağlarını güçlü tutmaya çalışmıştır. Ancak son yıllarında yönetim tarzı sertleşmiştir. Bu durum devlette iç karışıklıklara yol açmıştır. 716 yılında Çinlilerin de kışkırtması ile bir ayaklanma sırasında Kapgan Kağan öldürülmüştür. Onun ölümünden sonra yerine Bilge Kağan geçmiştir.