TÜRKİYE’DEKİ PET OLGUSU VE PET HEKİMLİĞİ ÜZERİNE KİMİ DEĞERLENDİRMELER

 

Pet ya da arkadaş hayvan denilince çoğumuzun iyi bildiği gibi evlerde bak&ıl&ıp beslenen kedi,köpek ve kuşlar akla gelir.Kimi yazarlar,evlerde beslendiklerinde hamster,kaplumbağa hatta timsah gibi egzotik hayvanlar&ı da pet kapsam&ına almaktad&ırlar.Ben şahsen bu yarg&ıya bir ölçüde yandaş,ama çokluk karş&ıt görüşteyim.Arkadaş hayvan,kendisiyle s&ın&ırl&ı da olsa iletişim kurulabilen,ad&ından da anlaş&ılacağ&ı üzere insanlarla arkadaşl&ık edebilecek,belli komutlar&ı yerine getiren k&ısacas&ı eğitilebilinen hayvan olarak tan&ımlanabilir.Egzotik hayvan ise,evde bak&ılsa bile yaşamak için belli doğa koşullar&ına gereksinim duyan,vahşi yaşama ilişkin özelliklerini kimi istisnalar d&ış&ında yitirmemiş,sözün k&ısas&ı eğitimi zor hayvan demektir.Nitekim,bu iki farkl&ı hayvan grubunun hekimliği aras&ında da derin benzemezlikler bulunur.

Pet olgusu dünyada özellikle bar&ış dönemlerinde insanlar&ın yaln&ızl&ığ&ı paylaşan,onlar arkadaşl&ık eden,belli gereksinimlerini yerine getiren kedi,köpek gibi hayvanlar&ın evlerde beslenmeye başlamas&ıyla ortaya ç&ıkm&ışt&ı.Y&ıllar önce bulunduğum Almanya’daki insanlar&ın yar&ıya yak&ın&ın,özellikle de yaşl&ılar&ın&ı Türkiye’de hiç de al&ış&ık olunmad&ın bir biçimde köpek beslediklerini gözlemlemiştim .Bunun nedenlerini derinlemesine incelediğimde,2.Dünya Savaş&ı s&ıras&ında ölen milyonlarca Alman’&ın geride b&ırakt&ığ&ı eşlerinin s&ırf yaln&ızl&ıklar&ın&ı paylaşmak amac&ıyla köpek besledikleri sonucuna varm&ışt&ım .Almanya’da ki ya da benzer ülkelerdeki ne bak&ınca daha uzun süre yaşamalar&ın&ın s&ırr&ı da bence bu olguda gizli olsa gerektirir.Doğal gereksinimlerini karş&ılamak için köpeklerini sabah,akşam temiz haval&ı mekanlarda gezdiren insanlar bu sayede hem en uygun yaşl&ı sporu olan yürüyüş yapmakta,hem de evde miskin miskin oturup kendilerini dinlemekten kurtulmaktad&ırlar.Bugün ki t&ıbbi bilgilerimize göre kalp krizine yol açan kötü huylu kolesterolü (LDL) kanda bulup yakalayan ve karaciğere taş&ıy&ıp hapseden iyi huylu kolesterolün (HDL) düzeyi belli aral&ıklarla yap&ılan yürüyüşler artmaktad&ır.Ayr&ıca,yorucu bir günün akşam&ı evine gelip kedisini,köpeğini kucağ&ına alan insan vücudunda biriken negatif elektrik yükünün tümünü boşaltmakta,bu sayede de stresten kurtulup rahatlamaktad&ır.Nitekim,kedi,köpek besleyen insanlar&ın kalp-damar hastal&ıklar&ına,kansere ve psikiyatrik bozukluklara,beslemeyenlere nazaran daha az yakaland&ıklar&ı günümüzde yürütülen bilimsel araşt&ırmalar&ın sonuçlar&ıyla da saptanm&ış bulunmaktad&ır.

Dünyadaki gelişmelerin daha s&ıkl&ıkla ve h&ızla Türkiye’ye de yans&ıd&ığ&ı 1900 sonras&ı dönemde bat&ıdaki pet olgusunun da er ya da geç gündeme geleceği beklenen bir olayd&ı.Çünkü dünyada esmekte olan globalleşme ve liberalizasyon rüzgarlar&ı 1980 askeri darbesi sonras&ı oluşan yeni siyaset anlay&ış&ın&ın da etkisiyle Türkiye’de de hissedilmiş,ekonomide,ulaş&ımda,iletişimde yaşanan köklü değişimler Türkiye’yi her yönüyle serbest bir rekabet ortam&ına sürüklemiştir.Hele terörün ortadan kalkmas&ı sonucu toplumda oluşan yumuşama havas&ı ve tepeden dayat&ılan apolitik kişilikçi anlay&ış insanlar&ın doğaya ve çevreye yönelmelerine neden olmuştur.Bu yönelime katk&ıda bulunan diğer bir etmen de,eskiden tek olan TV kanallar&ın&ın yeni dönemde özel kanallar&ın da devreye girmesiyle 8’e 10’a ç&ıkmas&ıd&ır.Sonralar&ı Prima,Animal Planet,Discovery gibi kablolu TV kanallar&ın&ın gösterime sunduğu doğa sevgisi ve çevre koruma ağ&ırl&ıkl&ı programlar ise toplumumuzda arkadaş hayvan beslemeye olan ilgiyi büsbütün artt&ırm&ışt&ır.Tüm bu gelişmelere bir de Sovyetler Birliği’nin y&ık&ılmas&ı sonucu dağ&ılan Doğu Bloğu Ülkeleri’ndeki insanlar&ın bavul ticareti yoluyla soktuklar&ı köpeklerin serüveni eklenince pet olgusu ülkemizde de aniden patlama noktas&ına gelivermiştir.

Baştan beri s&ıralamaya çal&ışt&ığ&ım tüm bu sosyoekonomik gelişmeler ve eski Sovyetler Birliği Ülkelerinden Türkiye’ye sokulup ucuza pazarlanan köpekler insanlar&ım&ız&ın zaten elverişli bir ortamda büyüyen çocuklar&ın&ın da bask&ıs&ıyla birer köpek edinmeye itmiştir.Başlang&ıçta bilinçsizce ve özenti şeklinde başlayan bu köpek besleme olgusu zaman geçtikçe aileler için büyük sorunlar oluşturmaya başlad&ı.O güne değin hiç hayvan beslememiş,bu konuda en ufak bir deneyimi bile olmayan insanlar&ım&ız en büyük yan&ılg&ıy&ı köpeğin sahibi olmak ad&ına av köpeğini,çoban köpeğini evlerinde besleyen insanlara bile rastlanm&ışt&ır.Öte yandan köpeklerine nas&ıl bakabileceklerini iyi bilmeyen insanlar başlang&ıçta daha az masrafl&ı olduğu için yemek art&ıklar&ı ile hayvanlar&ın&ı beslemeye başlam&ışlar ancak sürekli yemek yetiştirmenin s&ık&ınt&ıs&ı bir yana gaitan&ın fazlal&ığ&ı ve pis kokusu en başta köpek sahiplerini rahats&ız eder duruma gelmiştir.Sonralar&ı özellikle yavru köpeklerin sağl&ık sorunlar&ı gündeme gelmiş,pek çok hastal&ığa karş&ı periyodik aş&ılanmalar&ı,kimi d&ış ve iç parazitlere karş&ı ilaçlanmalar&ı gerekmiştir.Ayr&ıca,doğal ihtiyaçlar&ın&ı karş&ılamak için sabah,akşam sokağa ç&ıkar&ılmalar&ı,misafirliğe ya da tatile gidileceği zaman nereye b&ırak&ılacaklar&ı da büyük sorun oluşturmaya başlam&ışt&ır.Hele bir de evdeyken tüylerinin oraya buraya yay&ılmas&ı,t&ırnaklar&ıyla koltukda,kanepede yapm&ış olduklar&ı hasarlar ev kad&ınlar&ın&ı iyice çileden ç&ıkarmaya yetmiştir.

Zaman ilerledikçe,dolar baz&ında sat&ın ald&ıklar&ı periyodik aş&ılama hizmetleri ve kuru mama gibi sürekli tüketilen g&ıda maddeleri zaten yüksek enflasyon ve ekonomik durgunluk sonucu sat&ın alma güçleri iyice zay&ıflayan insanlar&ım&ız için büyük bir yük oluşturmaya başlam&ışt&ır.Hem bu sayd&ığ&ım ekonomik güçlükler,hem de önceden belirtmiş olduğum bak&ım s&ık&ınt&ılar&ı,sonuçta insanlar&ım&ız istemeyerek de olsa köpeklerini başkalar&ına vermek ve ya sokağa terk etmek zorunda b&ırakm&ışt&ır.Bir de özeleştiri yapmak gerekirse pet klinisyeni meslektaşlar&ım&ız&ın yine kendi ekonomik güçlüklerinden kaynaklanan nedenlerle hizmet arzlar&ın&ı pahal&ı tutmalar&ın&ın da bu geriye gidişte az da olsa pay&ı olmuştur denilebilir.

Başlang&ıçta gittikçe artma eğilimi gösteren pet say&ıs&ı an&ımsatmaya çal&ışt&ığ&ım nedenlerden dolay&ı günümüzde hayli azalm&ış,deyim yerindeyse sabitleşmiştir.Art&ık bu işi bilen,ekonomik gücü yeterli,bilinçli insanlarda köpek kalm&ış,diğerleri köpek beslemeyi b&ırakm&ışlard&ır.Pet ya da arkadaş hayvan olgusunun geleceğine ilişkin düşüncelerime gelince aş&ır&ı iddial&ı olmamakla birlikte başta da değindiğim 1980’den sonra terör yerine doğa ve çevre bilimciyle yetişmiş olan kuşaklar bir iki y&ıla varmaz ekonomik bağ&ıms&ızl&ıklar&ına kavuştuklar&ında pet say&ıs&ında göreceli bir art&ış&ın yaşanacağ&ına kuşkum yoktur.Bu bağlamda veteriner hekimler olarak bizlere düşen öncelikli görev,kan&ımca bilimsel değil eğitsel yay&ınlarla halk&ım&ız&ı öncelikle de pet sahiplerinini bilgilendirmek,daha doğrusu bilinçlendirmek olmal&ıd&ır.

Türkiye’de pet ya da arkadaş hayvan hekimliğinin güncelleşmesi,önceden de değinmeye çal&ışt&ığ&ım gibi toplumumuzda sosyoekonomik yap&ı değişimlerinin yaşand&ığ&ı 180 sonras&ı dönemde hem köpek beslemenin birden yayg&ınlaşt&ığ&ı hem de veteriner fakültelerinin y&ığ&ınla hekim istahdam&ın&ı k&ıst&ığ&ı zamana rast gelir.Kamu kesiminde iş bulamayan yeni mezun genç veteriner hekimler aç kalmamak için çareyi Ankara,İstanbul,İzmir,Bursa gibi büyük şehirlerimizde bir bina kiralay&ıp k&ıs&ıtl&ı maddi olanaklar&ı ölçüsünde sat&ın alabildikleri bir iki malzemeyle donan&ıms&ız olarak işe başlamakta bulunmuşlar.İlk başlarda,özellikle sağl&ıks&ız koşullarda Türkiye’ye sokulmuş bulunan köpeklerin aş&ılanmalar&ı ile kulak,kuyruk kesme,traş gibi kimi küçük operasyon ya da estetik manipülasyonlar yaparak ya da pet shop işleterek varl&ığ&ın&ın sürdürmeye çal&ışan pet klinisyenleri sonralar&ı ekonomik durumlar&ı düzeldikçe ultrason,röntgen gibi tan&ı cihazlar&ı ile kliniklerini donatarak hizmet alanlar&ın&ı ve işlevlerini geliştirmeye çal&ışm&ışlard&ır.Zaman içerisinde ekonomik güçlerini birleştiren ya da finansör bulan kimi girişimci veteriner hekimler yine büyük şehirlerde olmak koşuluyla tam donan&ıml&ı hastaneler açm&ışlar ve ihtisaslaşmaya yönelik çal&ışmalar yapmaya başlam&ışlard&ır.

Bugün gelinen noktada bir yandan azalan pet say&ıs&ı,öte yandan özellikle büyük şehirlerimizde p&ıt&ırak gibi çoğalan klinikler mevcut pastan&ın dilimlerini daha da küçültmüştür.Hasta say&ılar&ı daralan klinikler,artan giderlerini karş&ılamak iççin hizmetlerini pahal&ılaşt&ırm&ışlar,bu da hasta say&ıs&ın&ın daha da küçülmesine neden olmuştur.Tavuk mu yumurtadan,yumurta m&ı tavuktan misali yaşanan bu k&ıs&ır döngü ,kliniklere aş&ı,ilaç gibi ürünleri pazarlayan ithalatç&ı firmalar&ı da zor durumda b&ırakm&ış genel olarak sektör bu durumdan zarar görmüştür.

Pet klinisyenliği alan&ında yaşanan bu sorunlar&ın çözümü kan&ımca kliniklere dengeli bir s&ın&ırlama getirip büyük şehirlerde y&ığ&ılmalar&ın&ı önlemekle ancak mümkün olabilir.Veteriner hekimleri odalar&ına yasal yetkileri bulunmasa da,büyük görevler düştüğü kan&ıs&ınday&ım.Klinik açma ruhsat&ı vermeye as&ıl yetkili olan Tar&ım ve Köy işleri Bakanl&ığ&ı ile özellikle büyük şehirlerde pet kliniği say&ıs&ın&ın noterler örneğinde olduğu gibi dondurulmas&ı,yeni klinik açmak isteyenlerin diğer illere,ilçelere kayd&ır&ılmalar&ı mutlak gereklidir.Ayr&ıca,giderleri azaltmak ve daha etkili hizmetler sunabilmek aç&ıs&ından üç dört pet kliniğinin emeklerini ve ekonomik güçlerini birleştirip daha büyük poliklinikler ya da hastaneler açmalar&ı da kaç&ın&ılmazd&ır.