TARIM SEKTÖRÜNDE SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER

 

Tar&ım Sektörü,Cumhuriyetin kuruluşundan 1980 y&ıl&ına gelinceye değin Türkiye ekonomisinin lokomotifi olma işlevini hiç aksatmadan başar&ı ile sürdürmüştür.Cumhuriyetle birlikte ortaya konulan öz kaynaklara dayal&ı kalk&ınma ve sanayileşme stratejisinde tar&ıma öteki sektörlerden ayr&ı bir önem ve öncelik verilmiştir.Öte yandan tar&ım sektörü y&ıllarca ihracata,istihdama ve yurt içi gayri safi has&ılaya önemli katk&ılarda bulunmuştur.Ne var ki,1980 den sonra uygulanan d&ışa bağ&ıml&ı liberalleşme ve serbest piyasa ekonomisi modelleri sanayi,hizmet,inşaat gibi sektörlerin gelişmesine buna karş&ın ihmal edilen tar&ım sektörünün gerilemesine neden olmuştur.Nitekim,an&ılan modellerin hayata geçirilmesi sonucu tar&ım sektörünün 1980 de % 26 olan gayri safi yurt içi has&ılaya katk&ıs&ı 1999 da % 15,8 e,1980 de % 57 olan ihracata katk&ıs&ı 1999 da % 16,7 ye,1980 de % 62,5 olan istihdama katk&ıs&ı da 1999 da % 47 ye düşmüştür.Tar&ım sektöründe on y&ıll&ık bir süreçte yaşanan bu h&ızl&ı düşüş köylerden şehirlere göçü de h&ızland&ırarak,Türkiye’nin sosyoekonomik sorunlar&ın&ın daha da ağ&ırlaşmas&ına neden olmuştur.Bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak 1980 de % 50 nin üzerinde olan k&ırsal nüfus günümüzde % 35 e kadar gerilemiştir.

Bugün ülkemiz tar&ım&ına bakt&ığ&ım&ızda sorunlar&ın çok ve çeşitli olduğunu görmekteyiz.Yak&ında başlayacak Avrupa Birliğine tam üyelik müzakerelerinde Türkiye’yi zorlayacak konular&ın en baş&ında yar&ım sektörünün geleceği bilinmektedir.Tar&ım sektörü geliştirilmeden,tar&ımsal ürünlerde verimlilik artt&ır&ılmadan,maliyetler düşürülmeden daha doğrusu Türk çiftçisi Avrupal&ı çiftçilerle eşit koşullarda rekabet etme şans&ı bulmadan,öteki sektörlerde çok büyük gelişmeler kaydedilse bile Türkiye’nin Avrupa Birliğine girebilme şans&ı son derece zay&ıf olacakt&ır.Öte yandan,Avrupa Birliğinin olmazsa olmaz koşullar&ı aras&ında yer alan bölgeler aras&ı gelişmişlik farkl&ıl&ıklar&ın&ın giderilmesi olgusu da Türkiye’de tar&ım&ın geliştirilmesini zorunlu k&ılmaktad&ır.

Günümüzde tar&ımda yer alan başl&ıca sorunlar&ı şöyle s&ıralayabiliriz;

· Türkiye’ye özgü miras hukuku tar&ım yap&ılan arazilerin parçalanarak küçülmesine,verimliliklerinin azalmas&ına,dolay&ıs&ıyla işletme büyüklüklerinin gerilemesine neden olmuştur.Bu da,çiftçiler için karl&ı bir tar&ım yapma olanağ&ın&ı ortadan kald&ırmaktad&ır.

· Devletteki küçülme sonucu,geçmişte çiftçilere başar&ıl&ı hizmetler sunan zirai mücadele,toprak-su gibi kurumlar&ın ortadan kald&ır&ılmas&ı hizmet al&ım&ın&ın aksamas&ına,dolay&ıs&ıyla verimliliğin azalmas&ına neden olmuştur.Son y&ıllarda gerek yurt içi gerekse yurt d&ış&ı dinamiklerin devreye girmesi ile tar&ım yedi kocal&ı Hürmüz misali çok başl&ı duruma girmiştir.Özellikle İMF,Dünya Bankas&ı,Avrupa Birliğ,Gümrük Birliği,Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslar aras&ı kuruluşlar tar&ıma yapt&ıklar&ı müdahaleler ile Türk çiftçisini mağdur etmektedirler.

· Gübre,ilaç,tohumluk,tar&ım makineleri,mazot gibi temel üretim girdilerindeki anormal fiyat art&ışlar&ı çiftçilerin karlar&ın&ı büyük ölçüde azaltm&ış hatta zarar ederek borçlanmalar&ına neden olmuştur.

· Geçmişte girdi baz&ında verilen devlet desteği özellikle d&ış dinamiklerin dayatmas&ı ile doğrudan gelir desteği haline dönüştürülmüş,bu da ne yaz&ık ki sadece toprağ&ı olup da tar&ımla hiç uğraşmayanlara yaram&ış,gerçek üreticilere önemli bir katk&ı sağlamam&ışt&ır.

· Çiftçi eğitimi konusunda görece bir ilerleme sağlanamam&ış,modern tar&ım teknolojilerini bilmeyen ya da sat&ın alamayan köylüler kara saban gibi babadan kalma yöntemleri hala kullanmaya mahkum kalm&ışlard&ır.

· Örgütsüzlük nedeniyle çiftçi çoğu alanlarda ürettiği ürününü doğrudan pazarlayamamakta,arac&ılar taraf&ından üreticiden düşük fiyatla al&ınan ürünler tüketiciye yüksek fiyatlarla intikal ettirilmekte,bu da hem üreticinin hem de tüketicinin mağdur olmas&ına neden olmaktad&ır.

· Üretim planlamas&ı yap&ılamad&ığ&ından çiftçi ürettiği ürünleri kimi y&ıllar satamamakta,elinde kalmaktad&ır.

Şimdi de say&ılan bu sorunlar&ın çözümüne ilişkin çözüm önerilerini s&ıralayal&ım.

· Türkiye’de hiç vakit yitirilmeden miras kanunu değiştirilerek sistemli bir toprak ve arazi toplulaşt&ır&ılmas&ına gidilmeli,işletme büyüklükleri artt&ır&ılmal&ıd&ır.

· Tar&ım ve Köy İşleri Bakanl&ığ&ı tar&ım&ın tek sahibi durumuna getirilmeli,özellikle d&ış dinamiklerin tar&ıma müdahaleleri olabildiğince azalt&ılarak geçmişte başar&ıl&ı hizmet sunan kurumlar yeniden aç&ılmal&ıd&ır.

· Tar&ımsal ürün girdilerinin fiyatlar&ındaki aş&ır&ı art&ışlar önlenerek Ziraat Bankas&ı ve Tar&ım Kredi Kooperatiflerince çiftçilere ucuz kredi sağlanmal&ı,doğrudan gelir desteği yerine mazotta olduğu gibi temel girdilere destek verilmelidir.

· Modern tar&ım teknolojilerinin yayg&ınlaşmas&ı konusundaki çabalar artt&ır&ılmal&ı,özellikle çiftçi eğitim programlar&ı etkinleştirilerek çiftçilerin tar&ımdaki gelişmelerden ve modern teknolojilerden bilgi sahibi olmalar&ı sağlanmal&ıd&ır.

· Çiftçiler mutlaka örgütlenmelidir.Bu sayede girdilerini ucuza temin edip ürünlerini sebze-meyve hallerine ve hiper marketlere değer fiyat&ına satma olanağ&ı bulabilirler.

· Türkiye’nin tar&ımsal ürün deseni haz&ırlanmal&ı,üretim planlamas&ı yap&ılarak y&ıll&ık iniş ç&ık&ışlar önlenmelidir.

· Tarladan sofraya g&ıda güvenliği sağlanmal&ı ve tüketicilerin sağl&ıkl&ı g&ıda tüketmeleri temin edilmelidir.