İneklerde döl tutmayı engelleyen nedenlerin başında bulaşıcı üreme hastalıkları gelir. Üreme hastalıkları sütçü ineklerde iki buzağılama arasındaki süreyi uzatmak, dolayısıyla bir inekten verimli yaşamı boyunca alınacak buzağı sayısını azaltmak suretiyle işletmeye büyük ekonomik zararlar verirler. Genellikle bakteriler, viruslar, protozoonlar ve küf mantarlarının neden olduğu üreme hastalıklarının ortak yanları genellikle doğal çiftleşme yoluyla bulaşmaları ve yavru atmaya neden olmalarıdır. Bu etkenler, doğal çiftleşme yanında hijyenik olmayan sun’i tohumlama uygulamaları, güç doğum ve sonun atılamaması gibi olgularda üreme organlarına yerleşerek hastalığa neden olurlar. Bu hastalıklara yakalanan inekler normal olarak kızgınlık gösterirler, ancak tohumlandıktan ya da çiftleştirildikten sonra gebe kalmayarak tekrar kızgınlığa gelirler. Nadiren gebe kalan inekler ise gebeliğin 5. ayından sonraki dönemde yavru atarlar.
İneklerde döl tutmayı engelleyen çok sayıda bulaşıcı üreme hastalığı vardır. Bu yazıda en yaygın olması ve insanlara da bulaşması nedeniyle sadece brucella ya da malta humması hastalığına değinilecektir. Bu hastalık Türkiye’deki hayvancılık işletmelerinin en önemli sorunlarından birisidir. Günümüzde Türkiye’deki ineklerin neredeyse % 50 sinde bu hastalığa rastlanmaktadır. İneklerde salgın olarak seyreden brucella genellikle hastaların genital salgıları ve atık yavruların zarları ile öteki hayvanlara da bulaşmaktadır. Brucellaya karşı buzağılıktan başlayan bir koruyucu aşı uygulaması söz konusudur. Dişi buzağılara doğumlarından sonraki 4. ve 8. aylarda uygulanan brucella aşısı önemli ölçüde bağışıklık sağlamaktadır. Hasta hayvanların tedavisi çok pahalıya mal olmakta ve zaman almaktadır. Brucella insanlara hasta ineklerin süt ürünleri ile geçer ve eklem ağrıları, düzensiz ateş gibi belirtilerle tanımlanır. İneklerde teşhiş altı ayda bir kan numunesinden yapılacak serolojik testlerle mümkün olur. Bir ahırda brucellalı bir inek varsa sağlam ineklere bulaşma ihtimali son derece yüksektir.
Brucellanın yayılmasında ineklerin boğalarla doğal yolla çiftleştirilmesinin önemli bir rol oynadığını söylemiştik. Brucellalı bir inekle çiftleşen boğanın üreme organına yerleşen hastalık etkeni boğayı hastalandırmaz ancak boğanın çiftleştiği tüm ineklere bulaşır. Böylece hastalık boğa vasıtasıyla hasta ineklerden sağlam ineklere taşınmış olur. Bu nedenle doğal çiftleşme yerine sun’i tohumlama kullanılmalıdır. Ancak, sun’i tohumlamanın uygulanmadığı kimi bölgelerde, özellikle de Doğu Anadolu Bölgesinde inekler doğal yolla çiftleştirilmekte, hatta Devlet yetiştiricilere boğa bile dağıtmaktadır. Bu son derece yanlış bir uygulamadır. Nitekim bu bölgelerde başta brucella olmak üzere üreme hastalıkları çok daha yaygın bir durumdadır. Batı bölgelerindeki yetiştiriciler damızlık ihtiyaçlarını genellikle Doğu Anadolu Bölgesinden karşılamaktadır. O bölgeden satın alınan ve kuluçka döneminde olduğu için brucella belirtisi göstermeyen bir inek, batıdaki bir işletmeye getirildiğinde nakliyenin doğurduğu stres ve kuluçka döneminin sona ermesi nedeniyle kısa sürede hastalanmakta ve ahırdaki tüm sağlam hayvanlara etkeni bulaştırmaktadır. Onun için hastalıklı bölgelerden alınacak hayvanlara dikkat edilmesi, ahıra konmadan önce etkenin kuluçka süresininin tamamlanması amacıyla karantinada tutulması, ancak kan muayeneleri yapıldıktan sonra diğer hayvanların arasına katılması gerekir. Ayrıca ahıra giriş çıkışların kontrol edilmesi, varsa atık materyalin derhal ahırdan uzaklaştırılması ve ahırın sık sık mikrop öldürücü sıvılarla yıkanması gerekir.
Sonuç olarak, bir ahırda brucella görüldüğü taktirde o ahırdaki diğer hayvanlara da bulaşacağı göz önüne alınarak tüm hayvanlar derhal kasaplık olarak değerlendirmeli ve ahır iyice temizlenip mikroptan arındırıldıktan sonra sağlıklı hayvanlarla işe yeniden başlanmalıdır. Hastalığın tedavisi zor olduğundan koruyucu aşılamalarla ortaya çıkması önlenmelidir. Brucella ihbarı mecburi bir hastalık olduğu için, haber verildiği taktirde Devlet ölümlere karşı tazminat ödemektedir.