Sayın Kılıç, aslında size yanıt vermeyi düşünmüyordum ama mesleğinizi öğrenince büyük bir üzüntüye kapıldım ve yazmaya karar verdim. İnsan hekimleri her zaman saygı duyduğum ve gerçek bir meslektaş olarak gördüğüm meslek mensuplarıdır. 1965 Yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde FKB’yi aynı sınıfta okuduğumuz Tıp Fakültesi öğrencileri arasında halen görüştüğüm arkadaşlarım vardır. 1973 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Kürsüsüne asistan olmuş ancak Bakanlıktan muvafakat alamadığım için göreve başlayamamıştım. Tıp Fakültelerinde öğretim üyesi olarak çalışan çok sayıda Veteriner Hekiminin olduğunu benim gibi sizin de çok iyi bildiğinizi sanıyorum. Ankara Veteriner ve Tıp Fakültelerinde Parazitoloji dersi veren rahmetli Veteriner Hekimi Prof.Dr.Hasan Şükrü Oytun(Aslan Hoca) hocamızın nüktedan kişiliği ile Veteriner Hekimi ve Doktorlar arasında nasıl önemli bir ortak değer oluşturduğunu öğrencileri çok iyi anımsar.
Yazınızda ineklerinize sun’i tohumlama yapan bir meslektaşımın size sormadan sperma kullandığından bahsediyorsunuz ve buradan yola çıkarak haksız yere şanlı bir mesleğin tümünü yargılıyorsunuz. Madem öyle ben de size kendimden bir örnek vereyim. Yaklaşık bir yıl önce, kalbinde çarpıntı olduğunu söyleyen 35 yaşındaki kızımı bir kardiyoloji uzmanına götürmüştüm. Elektrosu ve efor testi normal olan, ayrıca da yüksek kolesterolü, yüksek şekeri, yüksek tansiyonu bulunmayan kızıma doktor kalbinin sağ damarının tıkalı olduğunu söyleyerek anjiyo önerisinde bulundu. Kendisine inanmayıp yeniden muayeneye götürdüğüm Tıp Fakültesi Profesörü kızımın kalbinin tamamen sağlam olduğunu ve damar tıkanıklığı teşhisi koyan meslektaşından utandığını söyledi. Sonradan öğrendim ki özel hastanenin muhasebecisi her ay sonunda kardiyoloji uzmanını ” doktor bey, bu ay ki kotanızda açık var, elinizi çabuk tutun” diye uyarıyormuş. Şimdi size soruyorum, bu doktor yüzünden ben tüm sağlık çalışanlarını suçlayabilir miyim? Benim yanıtım kesinlikle ” Hayır “.olacaktır. Ama siz ineklerinizi tohumlamaktan başka suçu olmayan bir meslektaşımıza kızıp tarihi şan ve şereflerle dolu kutsal mesleğimizi haksız yere suçluyorsunuz. O konuya da açıklık getireyim, hangi spermayı kullanması gerektiğine Veteriner Hekiminiz değil sürünüzün gelişme yönünü dikkate alarak siz karar vereceksiniz ve bunu Veteriner Hekiminize söyleyeceksiniz. Veteriner Hekiminin burada etik olarak hiç bir suçu yoktur. Siz sun’i tohumlama sonucunda yavru aldınız mı almadınız mı ona bakın. Şimdi hatırladım, yazınızda mesleğime kutsal dememi de yadırgadığınızı söylüyorsunuz. O zaman size biraz tarih dersi vereyim. İstiklal Savaşı Kahramanı İsmet İnönü ” Milletin fende kalkınmasında ve gelişmesinde Veteriner Hekimleri baş rol sahibi olanlardır. Denilebilir ki, İnsan Hekimliği Veteriner Hekimliği yanında okyanusa karşı bir iç deniz gibidir ” demiştir. Eğer bana inanmıyorsanız Ankara’nın Dışkapı semtinde Veteriner ve Ziraat Fakülteleri Dekanlıklarının bulunduğu binanın duvarındaki yazıtı okuyabilirsiniz. Mareşal Fevzi Çakmak bir konuşmasında, ” Veteriner Hekimleri olmasaydı biz Türkler istiklalimizi kazanamazdık ” demiştir. Çünkü,Veteriner Hekimleri İstiklal Savaşı bütün şiddeti ile devam ederken bir yandan top arabalarını ve cephane taşıyan kağnıları çeken öküzlerin yakalandıkları şap ve veba gibi hastalıkları tedavi etmeye çalışırken bir yandan da düşmanla kahramanca savaşmışlardır. Son olarak size Fransa’da çalıştığı laboratuvarda insanlarla hayvanlar arasında müşterek bir hastalık olan Ruam’a karşı insanlar için yaptığı aşıyı denek bulamayınca kendisine enjekte edip şehit olan kahraman Veteriner Hekimi Yüzbaşı Mustafa Necati Beyi hatırlatmak isterim. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
Şimdi de sizin ve Faruk Özen’in suni tohumlamayı veteriner hekimlerinin yapmasını sorgulayan söylemlerinize yanıt vermek istiyorum. Faruk bey istediği kadar Dünyayı gezmiş olsun, 46 yılını Sun’i Tohumlama Bilimine hasretmiş birisi olarak kesinlikle iddia ediyorum ki Sun’i Tohumlama Dünyanın her yerinde Veteriner Hekimlerinin tekelindedir. Benim de yazımda belirttiğim, kimi Ülkelerde sun’i tohumlamanın yetiştiriciler tarafından da yapılıyor olması bu gerçeği asla değiştirmez. Çünkü yetiştiricilerin yaptığı sun’i tohumlamanın oranı Veteriner Hekimlerinin yaptıklarının %1’i bile etmez. Şimdi de Sun’i Tohumlamayı neden Veteriner Hekimleri dışında kimsenin yapamayacağı gerçeğini açıklayayım. Sizler, sun’i tohumlamayı sadece spermanın bir alet yardımıyla ineğin üreme organına verilmesinden ibaret bir manipülasyon olarak algılıyorsunuz. Bu algıya bakılırsa doğrudur, sun’i tohumlamayı bir iki denemeden sonra herkes kolaylıkla yapabilir. Ancak kazın ayağı sizin zannettiğiniz gibi değildir. Şimdi de sizleri bu konuda aydınlatmaya çalışayım. Sun’i tohumlama ile ilgili ana ve yan dersleri okumayı bir yana bırakalım, bu bir tatbikat, bir ustalık işidir. Her şeyden önce tohumlanacak ineğin genel sağlığının yerinde olduğuna bakacaksınız. Bu tartışmasız Veteriner Hekiminin işidir. Sonra ineğin gerçek anlamda kızgın olup olmadığını tespit edeceksiniz. Bunu da sadece raktal muayene ile Veteriner Hekimi tespit edebilir. Daha sonra tohumlayacağınız ineğin gebe olup olmadığına bakacaksınız. Gebelik teşhisini Veteriner Hekiminden başka kimse yapamaz. Ayrıca tohumlayacağınız ineğin ovaryumunda ya da uterusunda döl tutmayı engelleyen ovaryum kisti, korpus luteum kisti, uterus yangısı gibi bozukluklar var mı, onu tesbit edeceksiniz. Bu iş sadece Veteriner Hekiminin yapacağı bir iştir. Son olarak da tekniğine uygun bir biçimde ineği tohumlayacaksınız. Bu son işlem manipülasyon işidir ve belli bir deneyim sürecinden sonra herkes tarafından yapılabilir. Hayvancılığı gelişmiş ülkelerde ineklerin genel sağlığı ve üreme sağlığı yerinde olduğu için yetiştiricinin sun’i tohumlama yapması fazla bir sakınca yaratmamaktadır. Biz, yukarıda saydığım tüm bu teorik ve pratik konuları Fakültelerde ve daha sonraki Sun’i Tohumlama Kurslarında Veteriner Hekimlerine verdiğimiz halde yine de sun’i tohumlamadan elde edilen ortalama gebelik oranları hayvancılığı gelişmiş ülkelere bakınca çok düşük düzeyde kalmaktadır. Bunun nedeni Veteriner Hekimleri değil Türkiye’de mevcut damızlık ineklerin yarısına yakınında bulunan ve döl tutmayı engelleyen Brusella ve Tüberküloz gibi bulaşıcı üreme hastalıkları ve yetersiz beslenmeye bağlı enerji azlığı nedeniyle ineklerin kızgınlık sikluslarında ve ovaryum aktivitelerinde oluşan bozukluklardır. Böyle bir ortamda Veteriner Hekimleri dışındaki bir meslek mensubunun sun’i tohumlama yapıp yapamayacağı sorusunun yanıtını ön yargısız vicdanlara bırakıyorum.