Sivil toplum Örgütleri Üstüne Kimi Yeni Değerlendirmeler

Sivil toplum örgütleri üstüne gazetemiz Performans&ın önceki say&ılar&ından birinde yazd&ığ&ım yaz&ıya iki yaz&ıyla olumlu eleştiri ve katk&ı getiren Say&ın Dr.Oktay Deprem ile meslek örgütleri ile sivil toplum örgütlerinin ay&ırd&ığ&ı konusunda asl&ında birbiriyle örtüşen görüşlere sahibiz .San&ıyorum bizi farkl&ı düşüncelere sahipmişiz gibi gösteren olgu yaz&ıl&ı ve görüntülü bas&ında s&ıkça rastlanan belki benim de onlardan esinlenerek içine düştüğüm kavram kargaşas&ı sorunudur.Bu yaz&ımda tarihsel süreci ve Dr. Oktay Deprem’in eleştirilerini de göz önünde bulundurarak konu üzerindeki kimi yeni görüşlerimi aç&ıklamak istiyorum.

Veteriner Hekimliği Meslek Örgütleri yani Veteriner Hekimliği Birliği ve bağl&ı odalarla Veteriner Hekimler Derneği uzun y&ıllar yasalar&ın tan&ıd&ığ&ı yetkiler ve yöneticilerin kapasiteleri ölçeğinde mesleğimize hizmet eden kuruluşlard&ır.Bunlardan Veteriner Hekimliği Birliği bilindiği gibi 6343 say&ıl&ı yasayla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki bir meslek örgütüdür.Bu örgütün tüm faaliyetleri o arada özellikle gelir ve gider hesaplar&ı Tar&ım ve Köyişleri Bakanl&ığ&ı müfettişlerince denetlenir.Serbest veteriner hekimliğin daha henüz Türkiye’de yeterince gelişmediği dönemlerde Veteriner Hekimler Birliği ve bağl&ı odalar&ın&ın üyelerinin büyük çoğunluğu kamuda görevli veteriner hekimlerden oluşmaktayd&ı.Zaten birliğin değişmeden önceki kuruluş kanununda genel kurul delegelerinin üye say&ılar&ı ne olursa olsun odalardan seçilen ikişer üye ile neredeyse odalardan gelen delegelere eşit say&ıdaki merkez delegelerinden ya da doğal delegelerden oluşmas&ı öngörülmekteydi.Bu nedenle 1980’li y&ıllara gelinceye değin birliğin ve bağl&ı odalar&ın başkanlar&ı merkezde bakanl&ık üst düzey bürokratlar&ından illerde de veteriner müdürlerinden seçiliyordu.Böylelikle y&ıllarca Ankara’daki üst düzey bürokratlar kendilerine merkez delegelerinin de desteği ile Birlik yönetimine egemen olmuşlar ve doğall&ıkla kendilerine atayan Bakanlar&ın en haks&ız uygulamalar&ına bile seyirci kalm&ışlard&ır.1980’li y&ıllardan sonra ise Veteriner Hekimler birliğinin bürokrasi yap&ıs&ın&ın giderek parti siyaseti ağ&ırl&ıkl&ı bir yap&ıya dönüştüğüne tan&ık olduk.Nitekim,geçtiğimiz 20 y&ıl&ın neredeyse tamam&ında Birlik Başkan&ı olarak iki meslektaş&ım&ız&ın daha görevde iken bile parti siyaseti ile uğraşt&ıklar&ın&ı ve sonraki dönemlerde milletvekili olduklar&ın&ı gördük.

Söz buraya gelmişken y&ıllard&ır kimi mesleki çevrelerce s&ıkça dile getirilen “ Meslek örgütlerinin siyaseti ile Bakanl&ığ&ın siyaseti ayn&ı yönde olursa veteriner hekimlik sorunlar&ı daha kolay çözülür “ sav&ına aç&ıkl&ık getirmek istiyorum .Bu sav kanunca son derecede temelsiz ve gerçek d&ış&ı bir söylemdir.Yukar&ıda and&ığ&ım parti siyaseti güden Birlik Başkanlar&ı döneminde iktidara gelen ayn&ı düşüncedeki hükümetler mesleki sorunlara çözüm getirme ad&ına en ufak bir çaba göstermedikleri gibi günümüzde bakanl&ık siyaseti ile neredeyse bire bir örtüşen bir siyaseti benimseyen mevcut Birlik yönetimi döneminde mesleki sorunlar&ın çözümü konusunda solgun,bir &ış&ık bile görülmemekte,hatta tam tersine mevcut Bakanl&ık yönetimi üst düzey veteriner bürokratlar ile Tar&ım il Müdürlüklerini görevden alarak yerlerine başka mesleklerden kişileri atamak ve mesleğimizin çal&ışma alanlar&ın&ı daraltmak ad&ına girişimlerini yoğunlaşt&ırm&ış bulunmaktad&ır.O halde meslek örgütlerinin bakanl&ıkla ayn&ı parti siyasetini izlemek yerine gittikçe çoğalan değişik görüşlerdeki serbest veteriner hekimlerin de etkin desteğini arkalar&ına alarak mesleğimizi geçmişini de dikkate alan onurlu,kişilikli,meslek siyaseti öncelikli politikalar izlemeleri daha doğru olur kan&ıs&ınday&ım.Veteriner Hekimler Derneğine gelince 1970’ li y&ıllar&ın ortalar&ında bir grup idealist genç veteriner hekimin demokratikleşme çabalar&ı sonucu uzunca bir süre olumlu işlevlerini sürdürmüşse de öncelikle 12 Eylül darbesinin ard&ından değiştirilen dernekler yasas&ında yer alan bask&ıc&ı hükümlerin yans&ımas&ı sonucu faaliyetlerinde eskiye oranla büyük bir durgunluk gözlemlenmiştir.Sonuç olarak veteriner hekimler derneği de dernekler yasas&ına bağl&ı olarak faaliyetlerini sürdürmesi ve çal&ışmalar&ında her an duyarl&ı olmas&ı gereken bir kuruluştur.

Tüm bu aç&ıklamalar&ın ard&ından Say&ın Dr Deprem’in de dediği gibi Veteriner Hekimler Birliği ve bağl&ı odalar&ı ile Veteriner Hekimler Derneğini gerçek anlamda bir sivil toplum örgütü olarak görmenin doğru olmayacağ&ı sonucunu ç&ıkarabiliriz.

Türkiye’de yeni yeni anlaş&ılmaya başlanan sivil toplum örgütü kavram&ı devletle şu ya da bu şekilde bağlant&ıs&ı olmayan; sivil kesimin yai her toplum katman&ından ve görüşten halk&ın özgür iradesiyle oluşan, belli bir siyasi görüş ya da ideolojinin iradesi ile değil de üyelerinin hür iradeleri ile yönetilen; tam demokratik kat&ıl&ımc&ı platformlar&ı ifade eder.örneğin son dönemde hayvan ve doğa sevenlerin oluşturduklar&ı sivil insiyatifler gerçek anlamda bir sivil toplum hareketi olarak tan&ımlanabilir.Veteriner hekimlikte gerçek bir sivil toplum hareketi nas&ıl oluşturulacakt&ır.Bu soruya yan&ıt vermeden önce mesleğimizin bu konuda görev üstlenmesini beklediğimiz etkin odaklar&ın&ı gözden geçirmemiz gerekir.Günümüzde veteriner fakülteleri kendilerini ve mesleğin sorunlar&ından soyutlan&ıp gereksiz iç sorunlar&ın odağ&ı haline gelmişlerdir.Meslek örgütlerinden en etkili olan&ı yani Veteriner Hekimliği Birliği parti siyaseti yapan bir grubun eline geçmiş,diğeri yani Veteriner Hekimler Derneği ise sadece içki içilen ve oyun oynanan bir lokalin işleticiliği ve s&ın&ırl&ı faaliyetin içine sürüklenmiştir.As&ıl sorunlar&ım&ız&ın çözümleneceği merci olmas&ı gereken Parlamentoya ilk kez bu dönem hem de iktidar partilerinden giren beş meslektaş milletvekilimiz ise bir ikisi d&ış&ında bugüne kadar önemsenecek bir etkinlik gösterememişlerdir.Bu da demektir ki meslek olarak bu 3 etkili odaktan da umut kesilmiş,sorunlar&ın çözümü yine başka bahara kalm&ışt&ır.Kuşkusuz bu iç aç&ıc&ı olmayan durum geçmişi şan ve şereflerle dolu koskoca bir mesleğin kaderi olamaz.

O halde bu boşluğun doldurulmas&ı ,uçta olmamak koşuluyla farkl&ı dünya görüşlerine sahip meslek sorunlar&ına duyarl&ı meslektaşlar&ın tüm ön yarg&ılar&ından ar&ınm&ış olarak bir araya gelmeleri,bir fikir klubü,bir platform k&ısacas&ı bir sivil insiyatif oluşturmalar&ın&ın tam zaman&ıd&ır.Böylesi bir oluşum üreteceği çözüm önerilerini başta siyasal partiler ve parlamento olmak üzere meslek örgütlerine,ilgili kamu kuruluşlar&ına ve sivil toplum kuruluşlar&ına ve sivil toplum örgütlerine sunmal&ıd&ır.

Bir de son olarak durumu uygun olan tüm meslektaşlar&ım&ı dünya görüşlerine uygun siyasal partilere girerek il ve ilçe örgütlerinde,yerel seçimlerde görev almak hatta genel seçimlerde aday olarak parlamentoya girmek konusunda göstermeye davet ediyorum.Unutmayal&ım ki Türkiye’de Orman Bakanl&ığ&ı geçmişte iktidar partilerinden birindeki sayg&ın bir mühendisi milletvekilinin kişisel çabas&ı ile kuruldu.Veteriner hekimlik mesleği her kesimden halkla ilişkilerinden dolay&ı Dünyada parlamentoda en kolay temsil edilen bir meslektir.S&ırf bu yüzden Almanya’da ve Fransa’da veteriner hekimlere parlamentoda kota getirilen yasalar vard&ır.Nitekim y&ıllar önce Almanya Bavyera Eyalet Parlamentosunun yar&ıya yak&ın&ı veteriner hekimlerden oluşunca hemen veteriner hekimlere 55 l&ık baraj konulmuştur.Yazacaklar&ım&ı dar&ıs&ı bize diyecek ve bana yeni görüşlerimi aç&ıklama şans&ı verdiği için Say&ın Oktay Deprem’e teşekkürlerimi ileterek bitirmek istiyorum.