Yeni doğan bir buzağının kalıtsal özelliklerinin yarısı annesinden yani inekten, yarısı da babasından yani boğadan gelir. Bir hayvancılık işletmesinin geleceğinin teminatı olan buzağının kalitesi annesinin ve babasının kaliteli olmasına bağlıdır. Bir ineğin kalitesi her yıl bir yavru vermesi ve ırkının özelliklerine uygun miktarda süt vermesi, bir boğanın kalitesi ise spermalarının dölleme gücünün üstün olması ve ırk özelliklerini yavrularına yüksek oranda geçirebilmesi ile ölçülür. Kaliteli bir ineğin ve kaliteli bir boğanın parasal değeri de doğal olarak yüksektir. Maddi durumu iyi bir yetiştirici kaliteli bir ineği satın alıp ahırına koyabilir ve ondan her yıl bir yavru ve bol miktarda süt alabilir. Ancak bu durum ineğin çiftleşeceği ya da tohumlanacağı boğanın kalitesine bağlıdır. Günümüzde kaliteli bir boğayı satın almak maddi açıdan kolay olmadığı için ve suni tohumlama yönteminin kullanılma zorunluluğu nedeniyle boğa spermasının kalitesi ön plana çıkmaktadır. Dondurulmuş boğa spermaları günümüzde kamu kesimi, özel sektör ve birlikler tarafından Yurt içinde üretilebildiği gibi Yurt dışından da ithal edilmektedir. Bu spermaların fiyatları kalitelerini yansıtmakta, kalite de elde edildikleri boğanın kalitesine ve ithal ya da yerli olmalarına göre farklılıklar göstermektedir. Yani bugün beş yüz liraya da, otuz liraya da donmuş boğa sperması satılabilmektedir. Özellikle Yurt dışında Progeny Testing denilen denemeden geçmiş boğaların donmuş spermaları pahalı, Yurt içinde bu denemeden geçmemiş ya da aday boğaların spermaları da doğal olarak ucuzdur. Bir boğanın ya da daha doğrusu spermanın kalitesinin mensubu olduğu ırkın özelliklerini yavrularına geçirmedeki üstünlüğüne bağlı olduğunu söylemiştim. Bu ırk özellikleri, süt miktarı, yağ oranı, rahat doğum gibi bizim genotipik dediğimiz özellikler olabileceği gibi ayak, meme gibi organlardaki bizim fenotipik dediğimiz özellikler de olabilir. Bir yetiştirici uygun sperma kullanarak işletmesindeki sürünün süt miktarını ve yağ oranını istediği kadar artırabilir ya da eğer varsa ayak ve meme yapılarındaki bozuklukları düzeltebilir. Onun için sperma seçimi çok önemlidir ve yetiştirici bunu mutlaka bir Veteriner Hekimine danışarak yapmalıdır.
Sperma fiyatlarının boğanın kalitesine göre farklılıklar gösterdiğini başta belirtmiştim. Ancak, bilinçsiz yetiştiriciler ne yazık ki bu hususa fazlaca dikkat etmemekte, inekleri gebe kalsın ve yavru versinler de sperma nasıl olursa olsun demektedirler. Daha doğrusu bu konuda kaliteden çok fiyat faktörü etkili olmaktadır. Maalesef Veteriner Hekimleri de bu hususta yetiştiricinin isteğini ön plana almakta, sadece sattıkları spermaya, aldıkları tohumlama ve ulaşım ücretine bakmaktadırlar. Oysa yetiştiricilerin ineklerini kaliteli sperma ile tohumlatmaları sadece onlara değil aynı zamanda Veteriner Hekimlere de yarar sağlayacaktır. Eğer inekler ve boğa spermaları kaliteli olur, sonuçta kaliteli buzağılar ve inekler ortaya çıkarsa Veteriner Hekimine talep daha da artacak ve bu inekler potansiyel müşteri anlamı taşıdığından da Veteriner Hekimleri daha çok para kazanacaklardır.
Yetiştiricileri kaliteli sperma kullanma konusunda eğitmek görevi en başta Veteriner Hekimlerine düşmektedir. Veteriner Hekimleri yetiştiricilere kaliteli sperma kullanmaları durumunda süt verimi ve yağ oranlarının artacağını, süt verimi artınca maliyetinin düşeceğini, yağ oranı yüksek bir sütün daha çok para edeceğini, sürüdeki yapısal bozuklukların kaliteli sperma kullanmakla düzeleceğini mutlaka anlatmalıdırlar. Yetiştiricilerin hassas olduğu fiyat konusu da çok basit bir hesaplama ile ortaya konulabilir. Örneğin elli liralık kalitesiz bir sperma ile iki yüz liralık kaliteli bir sperma arasında yüz elli liralık bir fiyat farkı vardır. Oysa kaliteli sperma kullanmakla günlük süt miktarı önemli ölçüde artırılabilir. Bir buzağı almak için yılda en fazla iki doz donmuş sperma kullanılacağı var sayıldığında üç yüz liralık bir masraf söz konusu olacaktır ki, bu günde otuz litre süt veren bir ineğin on günlük verimine denk gelir. Bu da kaliteli spermadan doğacak dişi buzağının ileride inek olduğunda ki süt artışı hesaplandığında konuşulmaya bile değmeyecek kadar küçük bir rakam ortaya çık