>Sevgili meslektaşım Adnan Serpen’in Bingöl’deki ayı katliamı karşısında
> >mesleğimizin gösterdiği duyarsızlığa ,tepkisizliğe ilişkin saptamalarına
> >aynen katılıyorum.Ayılarla ilgili tam tersine bir durum 1990 lı yılların
> >başında Bursa’da gerçekleşmişti.O dönemde dekanlığını yaptığım Uludağ
> >Üniversitesi Veteriner Fakültesi olarak Dünya Hayvanları Koruma Cemiyeti
> >ile bir proje yapmış ve İstanbul’da olumsuz koşullarda yaşayan 15 adet
> >dansçı ayıyı bir gece yarısı operasyonu ile toplayarak fakültemiz deneme
> >çiftliğinde hazırladığımız barınağa getirmiştik.Dünyanın sayılı vahşi
> >hayvan uzmanları bu projede görev aldılar ve ayıları tırnağından
> >saçına,gözüne,dişine , hatta psikolojik durumları ve davranışlarına
> >varıncaya kadar araştırdılar , rehabilite ettiler.Bu bağlamda,ayılarla
> >ilgili olarak Bursa’da uluslararası bir workshop ve kongre düzenledik.Tüm
> >Türkiye TV’ leri ve gazeteleri bizzat Bursa’ya gelerek bizimle röportaj
> >yaptılar.Medyada bu konuda çok sayıda program ve haber yayınlandı.O dönemde
> >Türkiye’de yayın yapmayan National Geographic Magazin,Animal
> >Planet,Discovery Channel gibi kanallarda bu proje ile ilgili görüntülü
> >haberlerin ve programların yer aldığını Amerika’da yaşayan dostlarımızın
> >telefonlarından öğrendi.Bu proje yerli ve yabancı kimi çevre kuruluşlarınca
> >Türkiye’de o güne değin gerçekleştirilen en önemli hayvan koruma(animal
> >protect) projesi olarak nitelendirildi.İşin önemli yanı,bu projeye devletin
> >bir kuruşunu bile harcamadığımız gibi
> >o zamanki para ile fakülteye 5 milyar TL para kazandırmıştık.
> >Ne var ki,Dünya ölçeğindeki bu projemize o dönemde fakültelerimizden,meslek
> >örgütlerimizden,bakanlığımızdan,meslektaşlarımızdan hiçbir
> >tepki,eleştiri,övgü,ilgi görmedik.Üzülerek anımsıyorum,kendi fakültemin
> >kimi hocaları “bu proje ile dekan hobisini gerçekleştiriyor” diyecek kadar
> >ileri gittiler.Oysa ekteki gazete küpürlerinden de görüleceği üzere bu
> >proje veteriner hekimliğin tanıtımını Türkiye’ye,Türkiye’nin tanıtımını da
> >Dünya’ya en etkin biçimde yapmıştı.Ne ilginçtir ki,bir tek olumlu mesaj
> >İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden dekan yardımcısı
> >bir doçentten geldi.
> >Defalarca bulunduğum Amerika’da,Almanya’da bir numaralı mesleğin veteriner
> >hekimlik olduğunu bildiğimden Türkiye’de neden geri kaldığının yanıtını bu
> >örneklerden de yola çıkarak kolayca anlıyorum.Tepkisiz toplumlar
> >gibi,tepkisiz mesleklerin de geri kalması kaçınılmaz bir sonuçtur.
> >Saygılarımla