BİR GENEL KURUL VE İKİ ANI

Veteriner Hekimler Derneği’nin 60. Olağan Gene Kurulu geçtiğimiz May&ıs ay&ında Ankara’da yap&ıld&ı. Divan Başkanl&ığ&ın&ı üstlendiğim bu toplant&ıya önemli bir bölümü Ankara d&ış&ından olmak üzere 340 veteriner hekim kat&ıld&ı. Belleğim beni yan&ıltm&ıyorsa şimdiye değin yap&ılan Dernek Genel kurullar&ından en kalabal&ığ&ı idi.

İşin bundan sonras&ın&ı irdeleyecek değilim. Dileğim sadece fakültelerin ve örgütlerin çok çok önünde giden meslek gündeminin projelerle ve çağdaş teknolojilerle yakaland&ığ&ı, yurt d&ış&ı ilişkilerin yoğunlaşt&ığ&ı, çekişmelerin yaşand&ığ&ı bir mesleki birlikteliğin ortaya ç&ıkmas&ıd&ır. Çünkü bu konuda meslek ad&ına kaybedilecek tek bir saniyenin bile kalmad&ığ&ın&ı düşünüyorum. Veteriner hekimliğin gitgide artan ve çevrelenen hizmet boyutunun yan&ında, yeni yap&ılanma sürecindeki rant boyutunun da göz önüne al&ınmas&ın&ı diliyorum.

Mesleki konulara fazlaca dalarsam yaz&ıy&ı gereksiz yere uzatacağ&ım&ı bildiğimden, as&ıl içeriği oluşturan ve Genel Kurul’u yönetirken, kürsüden zaman zaman geçmişe giderek an&ımsad&ığ&ım iki an&ım&ı okuyucuyu s&ıkmamak için anlat&ım diliyle yazarak öncelikle genç meslektaşlar&ıma sunmak istiyorum. Y&ıl 1971 aylardan yanl&ış an&ımsam&ıyorsam Eylül Mezuniyetimi müteakip tayin olduğum Sivas’tan dönerek Ankara’da asistan oluşumun üzerinden 6-7 ay henüz geçmiş Ankara’n&ın o doyumsuz sonbahar günlerinden bir Cumartesi günü oldukça da spor bir k&ıyafetle K&ız&ılay’da o dönemin popüler deyimiyle piyasa yaparken bir pankarta gözüm ilişti. Bizim kuşak iyi hat&ırlar, K&ız&ılay meydan&ında, Yeni Karamürsel Mağazas&ın&ın karş&ıs&ında, şimdi nas&ıl bir mimarl&ık dehas&ın&ın yaratt&ığ&ı bilinmeyen zevksiz, ucube binan&ın yerinde yeşilliklerle dolu bir baçe içinde iki katl&ı tarihi K&ız&ılay Genel Merkez binas&ı vard&ı. İşte bu binan&ın geniş kap&ıs&ın&ın üzerinden as&ıl&ı pankartta Ankara Veteriner Hekimler Odas&ın&ın Genel Kurulu olduğu yaz&ıl&ıyd&ı. Bir Genel Kurulun tarihine, birde Sivas’ta iken Van’dan kaçak gelen Orient marka saatimin takvimine bakt&ım, Genel Kurulun saati de tarihi de benim pankartta gördüğüm gün ve saate tam&ı tam&ına uyuyordu. Birden 1970 Ekim baş&ında mezun olup depo tayinimizin yap&ıld&ığ&ı Ankara Veteriner Müdürlüğünün Kurtuluş Park&ı karş&ıs&ındaki eski binas&ına gidip rahmetli İbrahim K&ız&ıltan’dan 1104 liral&ık maaş&ım&ı al&ırken yan&ında oturan ve sonradan ad&ın&ın Mehmet Hatipoğlu olduğunu öğrendiğim değerli ağabeyimizin maaş&ım&ızda 12 lira giriş aidat&ı keserek odaya kaydettiğini an&ımsay&ıp binan&ın kap&ıs&ına h&ızla yöneldim. Salonu sorup içeri girdiğimde toplant&ın&ın henüz başlamad&ığ&ın&ı, hepsi de bugünün ölçülerine göre orta kuşak say&ılabilecek resmi giysili insanlar&ın ilk 2-3 s&ıraya saflar&ı hiç bozulmadan dizilip oturduklar&ın&ı gördüm. Sanki gelecek bir ya da birkaç kişiyi bekliyor gibiydiler. Bende ürkek tav&ırlarla salonun bölümündeki bir koltuğa sessizce oturup olan bitenleri merakl&ı bak&ışlarla izlemeye koyuldum. Bu öğrenciyken bulunduğum ve halen dernek lokalinin duvar&ında as&ıl&ı resimde en arkada kap&ı ağz&ında ayakta göründüğüm 1968 Hayvanc&ıl&ık Kongresi’nden sonra kat&ıld&ığ&ım ikinci mesleki toplant&ı idi. Bir süre geçtikten sonra baş&ın&ı sonradan Genel Müdür olduğunu öğrendiğim kelli,felli resmi giysili,oldukça yaşl&ı bir zat&ın çektiği 3-4 kişiden oluşan bir grubun salona girdiğini ve ben hariç herkesin ayağa kalkarak selamlad&ığ&ın&ı gördüm.Hiç vakit yitirmeden sonradan oda başkan&ı olduğunu öğrendiğim zat ön s&ıray&ı sayg&ı ile selamlad&ıktan sonra toplant&ıy&ı açt&ığ&ın&ı bildirip,gündemin 1.Maddesinin divan oluşturmak olduğunu,lütfen aday bildirilmesini söyledi.Başkanl&ığa önerilen isim ön s&ıradan kalk&ıp Divana geçti.İkinci başkanl&ığa bu kez ikinci s&ıradan bir aday önerildi.S&ıra divan katipliğinde bir türlü aday önerisi gelmiyordu.Oda Başkan&ı birkaç kez uyard&ığ&ı halde nedense kimse Divan Katipliğine aday olmak istemiyordu.O esnada öndeki grubun arkas&ında oturan bir kişi arkas&ına dönerek 4-5 s&ıra geride tek baş&ına oturan beni gördü ve ad&ım&ı,üye olup olmad&ığ&ım&ı sordu.Bende ad&ım&ı söyleyip üye olduğumu bildirince “mal bulmuş mağribi” gibi divan katipliğine beni önerdi.Önde oturanlar&ın tümünün eksiksiz olarak ad&ın&ı hiç duymad&ıklar&ı bu kişinin merak edip bak&ışlar&ın&ı döndürerek bana bakt&ıklar&ın&ı hat&ırlar&ım.O gün yakas&ı aç&ık bir tişört ve ütüsüz yazl&ık bir pantolonla yine herkesin merak dolu bak&ışlar&ı aras&ında divana ç&ıkm&ış ve içeriğini hiç bilmediğim görevimi yapm&ışt&ım.

Bu an&ım benim yaklaş&ık 20 y&ıl çeşitli dönemlerde ve düzeylerde sürdüreceğim örgüt görevlerimden ilki olmas&ı bak&ım&ından yaşam&ımda apayr&ı bir yeri vard&ır. Ayr&ıca, bundan 27 y&ıl önceki bir mesleki toplant&ıda divan katipliğini bile kendilerine yak&ışt&ıramayan bürokratlar&ın bulunduğunu göstermesi bak&ım&ından ilginçtir.Birden an&ılar&ından s&ıyr&ıl&ıp önümde yer alan görkemli topluluğu gördüğümden geçen y&ıl meslek örgütlerinde ne büyük değişiklikler yapt&ığ&ın&ı anlam&ış oldum.

Dernek Genel Kurulu’na olan yoğun kat&ıl&ım ve gruplar&ın yönetime gelmek uğruna harcad&ıklar&ı olağan üstü çaba beni yine y&ıllar önce yaşad&ığ&ım&ız bir an&ıma sürükleyip götürdü. Y&ıllardan 1973,aylardan Aral&ık. Rahmetli İsmet İnönü daha önce vefat etmiş,o gün büyük bir cenaze töreni ile An&ıtkabir’e defnedilecekti.Tesadüf bu ya ayn&ı gün de Dernek Genel Kurulu vard&ı.Sağl&ık sokaktaki dernek binam&ız henüz yeni bitmiş,tertemiz p&ır&ıl p&ır&ıl haliyle genel kurula haz&ırd&ı. Beşinci kat şimdiki gibi bölünmüş değil “U” harfi biçiminde idi.”U” nun geniş taban&ına sandalyeler dizilmiş, karş&ıya da bir masa konmuş,genel kurul için tüm haz&ırl&ıklar tamamlanm&ışt&ı.Genel kurul toplant&ı saati geldiği halde salonda 3-4 kişiden fazla kimse yoktu.Cenaze törenine gidilecek desek daha erkendi.ve zaten biz de gitmeyi düşünüyorduk.Neyse laf&ı uzatmayay&ım,yar&ım saatlik bir gecikmeden sonra genel kurul çal&ışmalar&ı başlad&ı ve adet olduğu üzere önce divan oluşturuldu.Ben o divanda terfi etmiş ve 2.Başkanl&ığa getirilmişti.Topu topu 13 kişinin kat&ıl&ım&ıyla divan Başkan&ı kongreyi açt&ı ve gündem işlemeye başlad&ı .Yaln&ız unutmadan söyleyeyim o dönemin en güncel konusu dernek binas&ın&ın uygun bir o biçimde.Çünkü y&ılarca aş&ı paralar&ın&ı dernek binas&ın&ın yap&ım&ı için bağ&ışlam&ış olan taşradaki meslektaşlar hakl&ı olarak Ankara’ya geldiklerinde kalacak,yiyip içecek bir yerleri olsun istiyorlard&ı.O nedenle kongredeki genel hava meslektaşlar&ın bu isteğini karş&ılamak üzere binan&ın yap&ım&ında büyük emekleri geçen İbrahim Korten,Mehmet Hatipoğlu gibi ağabeylerimizin mutlaka görev almalar&ı haz&ırlan&ıyordu.

Neyse, çal&ışma raporu okunup tart&ışma olmadan yönetim ibra edildikten sonra cenaze törenine de yetişileceği için acele seçimlere seçildi. Asl&ında salonda tüm kurullar&ın oluşmas&ına yetecek say&ıda meslektaş bile yoktu.Orada bulunanlardan da hiç kimse yönetime girmek istemiyor,herkes birbirini ya da salonda bulunmayan bir meslektaş&ın&ı aday gösteriyordu.Hele illede başkan aday&ı olmas&ı istenen İbrahim Korten,şiddetle direniyor,yorulduğunu,kesinlikle görev almak istemediğini net bir tav&ırla ortaya koyuyordu.Oy kullanma işlemi ve say&ım tahmin edilebileceği gibi k&ısa sürede bitti.Yönetim kurulu listesi üyelerin ald&ıklar&ı oy say&ıs&ına göre düzenledi.Ne yaz&ık ki İbrahim Korten 3 oy olarak 1.yedekte kalm&ışt&ı.Divan ayn&ı zamanda tasnif heyeti olarak görevlendirildiği için tutanağ&ı haz&ırlay&ıp tam imzaya açacağ&ım&ız s&ırada,o dönemin etkili isimlerinden bir meslektaş&ım&ız yan&ım&ıza gelerek her ne kadar yeterli oy almam&ışsa da İbrahim Korten’in mutlaka Dernek Başkan&ı olmas&ı konusunda bizlere etki etmeye başlad&ı.Bizde s&ıralamay&ı yapt&ığ&ım&ız&ı ve değiştiremeyeceğimizi söyleyip ona karş&ı koymaya çal&ış&ıyorduk.Sonunda cenaze törenine de yetişeceğimiz için fazla direnemeyip o etkili meslektaş&ım&ız&ın önerisini uygulayarak İbrahim Korten’in ald&ığ&ı oy say&ıs&ı olan 3 rakam&ın&ın önüne 1 rakam&ı koyarak 13 yapt&ık ve böylece İbrahim Korten kat&ılanlar&ın tümünün oyunu alm&ış olarak istemediği halde Yönetim Kuruluna girdi ve arkas&ından başkan seçildi.Gerçekten de dernek binam&ız&ın yap&ım&ında verdiği özverili çabalar&ın daha fazlas&ın&ı,yeni dönemde de verdi.Kendisini burada sayg&ılar&ımla anmak istiyorum.Hatta daha sonra bir üye yönetim kurulundan istifa etti.İşin ilginci kendine bile oy vermeyip sadece benim verdiğim 1 oyla 2 yedek olarak seçilen değerli bir meslektaş&ım ise asil üye olarak yönetime girmiş oldu.

Bu an&ımda önceki gibi örgütlerimizin geçen zaman içinde özellikle meslektaşlar&ım&ız&ın genel kurullara olan kat&ıl&ım ve görev alma isteği bak&ım&ından nereden nereye geldiğini göstermesi bak&ım&ından hayli ilginçtir.