Değerli meslektaşım ve arkadaşım Prof.Dr.Tahsin Yeşildere’nin değerlendirmelerine aynen katılıyorum. Benim de en büyük üzüntüm mesleki internet gruplarına üye üç binin üzerinde meslektaşımız olmasına karşın gruplara yazı yazanların sayısının bir elin parmaklarını bile geçmemesidir. Aslında gruplara üye meslektaşlarımızın tümünün de mesleki sorunlarımıza son derece duyarlı insanlar olduklarını ve yazılanları da ilgiyle izlediklerini çok iyi biliyorum.Tek sorun meslektaşlarımızın çok iyi bildikleri, belki de kendi aralarında tartıştıkları sorunlarımızı ve çözüm önerilerini bir türlü yazıya döküp gruplara göndermemeleridir. Bir şeyi itiraf edeyim, bu durum karşısında yazı yazan az sayıda kişi de yazmaz ya da az yazar oldu. Örneğin ben eskiden gruplara çok yazı yazıyordum fakat çoğunluğun yazmadığını görünce benim de hevesim kaçtı ve daha az yazar oldum. Dikkatinizi çekmiştir, moderatör arkadaşlarımızın tüm iyi niyetli çabalarına karşın gruplarımız eski canlılığını kaybetti. Sadece iş ve ölüm ilanları ile baş sağlığı ve bayram mesajları yayınlanıyor.Oysa başlangıçta her konuda karşılıklı tartışma yazıları gruplarımızda yer alırdı. Bu konuyu gruplarda çok dile getirdim ama bir kez daha yineleyeyim. Arkadaşlar, başta Avrupa Birliği olmak üzere emperyalist güçler şanlı mesleğimizi güçsüz düşürmek için ellerinde gelen her türlü çabayı artarak sürdürüyorlar. Çünkü Türkiye Hayvancılığını ancak bu şekilde yok edeceklerini ve Ülkemizi kendi artık hayvansal ürünlerine pazar yapacaklarını çok iyi biliyorlar.Nitekim,sevgili Yeşildere’nin de vurguladığı gibi bu durum İlerleme Raporunda açıkça görülüyor.Eleştiri noktalarından birisi de Türkiye’nin bu dönemde yeterli canlı hayvan ve hayvansal ürün ithal etmediği. Onlar da çok iyi biliyorlar ki bir ülkede hayvancılığın yok edilmesi ancak o ülkeye dışarıdan ithalat rejimi ile hayvan sokmakla mümkün olabilir. Nitekim yıllarca önce tüm Afrika’nın et ihtiyacı karşılayacak derecede gelişmiş bir hayvancılığa sahip olan Somali’yi kısa sürede insanlarının açlıktan öldüğü bir ülke durumuna düşürdüler ve şimdi orada her türlü emperyalist oyunlarını oynuyorlar. Aynı şekilde bizi de hayvancılığımızı yok ederek kendi çıkarlarına daha çok hizmet eder duruma düşürmek istiyorlar. Şİmdi belki de benim bu söylemlerimi ” Hazım Hoca 68 kuşağının bir üyesi, o zaman söylediklerini aynen tekrar ediyor, oysa köprülerin altından çok sular aktı” deyip eleştirenler olabilir ama tarih bize emperyalizmin emellerinin hiç bir dönemde değişmediğini ve hep aynı kaldığını gösteriyor.
Lafı fazla uzatmadan sonuca geleyim.Değerli meslektaşlarım, ne olursunuz mesleki sorunlar hakkında düşündüklerinizi çok etkili bir sosyal medya iletişim aracı olan gruplarımızda çekinmeden yazın.Yazın ki fikirlerin çarpışmasından doğrular çıksın. Yazın ki mesleki örgütlerimiz üzerilerindeki ölü toprağını atsınlar.Yazın ki daha dün biri birinden türemiş köksüz meslekler tarihi insanlığın var oluşu ile başlayan kutsal mesleğimize dil uzatamasınlar.Yazın ki meslektaşlarımız kamuda bilgisayar işletmenliği ya da koyuna, sığıra kulak küpesi takıcılığı değil de gerçek Veteriner Hekimliği yapsınlar.Yazın ki başta bakan olmak üzere Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığındaki üst düzey meslektaşlarımız kendilerine gelsinler.Yazımı ünlü bir düşünürün şu sözü ile bitirmek istiyorum.”Kendilerinin kurtarılmasını bekleyenler sadece kölelerdir”