Gruplarımızın siyasi bir arena olmasına, hükumet yanlısı ya da karşıtı görüşlerin gruplarda yer almasına ben de karşıyım. Siyasi görüşüm herkesçe de bilinmesine karşın yazılarımda taraf tutmamaya, bilimsel ölçütlere sıkı sıkıya uymaya büyük özen gösteriyorum. Burada, belki de moderatörün gözünden kaçmış bir hususun büyütülmesini, daha kötüsü meslektaşlarımızın biri birine hakarete varan sözler sarf etmelerini de yadırgadığımı belirtmek istiyorum. Keşke bu hassasiyeti kutsal mesleğimizin temel konularında da göstersek. Daha iki gün önce açılanla birlikte fakülte sayımız 25 i geçiyor, sanki her şeyi tamammış gibi Ceyhan Veteriner Fakültesine Tıp Fakültesinden bir dekan atanıyor fakat ne meslektaşlarımızdan ne de mesleki örgütlerimizden en ufak bir ses çıkıyor.Yanlış bilmiyorsam gruplarımızın 3-4 bin üyesi var. Mesleğimizi bir kanser gibi içten içe kemiren fakülte açılması illetine karşı yazılan yazılarla mail kutularımızın her gün tıka basa dolması gerekirdi. Fakat görüyoruz ki böyle olmuyor. Pekiyi, sen niye yazmıyorsun diye düşünen olabilir. Arşivimi karıştırdım, bu konuda gruplara 8 yazı yazmışım. Yazmayanlara bir şey denmiyor da bizim gibi yazı yazan bir kaç meslektaşa ” ya onlar da da yazmaktan başka bir işe yaramıyor ” diyorlar. Emekli bir öğretim üyesi olarak başka ne yapabilirim. Ha belki de Bursa Atatürk Heykeli önünde açlık grevine başlayabilirim. Her halde sonunda o da olacak. Sonra da Yüce Mevlana’nın ” bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin, sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin ” öz deyişi aklıma geliyor.

Mesleğimizin en üst kuruluşu olan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanına ve Üyelerine sesleniyorum. Artık silkinin, kendinize gelin, bıçak kemiğe dayandı, şu ölü toprağını üzerinizden atın ve yeni fakültelerin açılmasını engelleyin.Yoksa bu mesleğe büyük özverilerle hizmet edip hakkın rahmetine kavuşmuş meslek büyüklerimizin ve gelecek genç kuşakların ağır veballeri altında ezilir kalırsınız.