Londra İngiltere’nin ve Birleşik Krallığın başkentidir. Adını Romalılardan almıştır. Romalılar bu kente akan nehir anlamına gelen Londonium adını vermişlerdir. Londonium yıllar boyu değişerek Londra olmuştur. Londra asırlar boyunca çok sayıda kültür ve medeniyete ev sahipliği yaptığı için günümüzde kozmopolit bir yapıya kavuşmuştur. Londra İngiltere’nin idari, ticari ve turistik merkezidir. Londra sarayları, meydanları, parkları, köprüleri, müzeleri ve alışveriş merkezleri ile Dünya’nın en önde gelen şehirleri arasında yer alır. Avrupa’nın en çok turistin ziyaret ettiği ikinci şehridir. Londra Thames nehri etrafında kurulmuştur. Okyanus yakın olduğu için ılıman bir iklime sahiptir. Ancak yılın büyük bir bölümünde hava kapalı ve yağmurludur. Yazın üç ay güneş açar.
Londra’da görülecek yerlerin başında Buckingam Sarayı gelir. Yüz yıllık bir geçmişi olan sarayda Kraliçe İkinci Elizabeth ikamet etmektedir. Ayrıca kimi törenler ve resmikabuller de bu sarayda yapılmaktadır. Saray sadece yaz aylarında ziyarete açılmaktadır. Günün belli saatlerinde yapılan nöbet değişim törenleri görülmeye değerdir. Ayrıca Sarayın bahçesinde yer alan kraliyet koleksiyonları ile at arabalarının ve otomobillerin yer aldığı müzeler de gezilebilir. Sarayın karşısında Green Park ve St Jame’s Park bulunmaktadır.
Ziyaret edilmesi gereken diğer bir saray da şehrin aynı adlı semtinde yer alan Westminister Sarayı’dır. Bin yıllık bir tarihi olan sarayda başlangıçta kraliçeler ikamet etmiş sonra parlamento binası olarak kullanılmıştır. Saray çok sayıda yangın geçirmiştir. Halen parlamento binası olarak görev yapmaktadır. Sarayın yanında Westminister Kilisesi bulunmaktadır.
Westminister sarayının yanında Londra’nın simgelerinden Big Ben ya da Elizabeth Kulesi yer alır. Big Ben aslında kulenin dört tarafında bulunan saatlerin adıdır. Saatlerin bulunduğu kule ise Elizabet Kulesi olarak anılır.
Londra’nın simgelerinden birisi de Londra Gözü anlamına gelen Golden Eye’dir. Westminister semtinde yer alan bu yapı aslında gözlem amacıyla yapılmıştır ama günümüzde yılın belli dönemlerinde dönme dolap olarak kullanılmaktadır. Dönme dolabın bir turu 20 dakika sürmekte ve 135 metre olan en üst noktasından çok güzel Londra manzaraları izlenebilmektedir.
Londra’da Dünya’nın en ünlü köprülerinden birisi olan Tower Bridge bulunur. Thames Nehri üzerinde yer alan bu köprü Tower of London olarak anılan Londra Kulesine yakın olduğu için bu adı almıştır. 1894 yılında kullanıma açılan Thames Nehrinin iki yakasında yer alan iki kule üstte iki yürüyüş yolu ve altta bir araba yolu ile biri birine bağlanmıştır.
Londra’nın en eski yapılarından birisi de Tower of London yani Londra Kulesidir. Dört kuleli kare şeklindeki beyaz renkli ana bina surlar ve hendeklerle çevrilmiştir. Başlangıçta hanedanın ikametgahı olarak kullanılan bu bina daha sonra ceza evi olarak kullanılmıştır. Günümüzde kraliyet mücevherlerinin sergilendiği bir müze konumundadır.
Londra’da geniş bir alanı kaplayan çok sayıda park bulunmaktadır. Bunların en meşhuru Hyde Park’tır. Ayrıca St Jame’s Park, Green Park, Regent Park adlı parklar da gerçekten görülmeye değer yerlerdir.
Londra başta da değindiğim gibi önemli bir alış veriş merkezidir. Dünyaca tanınmış Harrods Mağazası Londra’da yer alır. Ayrıca Oxford Caddesi, Regent Caddesi, Piccadilly Sircus, Kings Road ve Carnaby Caddesi büyük mağazaların yer aldığı alış veriş mekanlarıdır.
Londra’da çok sayıda müze bulunmaktadır. Bunların en tanınmışı British Museum’dur. Dünyaca çok tanınan bu müzede çeşitli medeniyetlere ait eserler sergilenmektedir. Bu arada Türkiye’den kaçırılmış çok sayıda tarihi eser de bu müzede yer almaktadır. Bunlar arasında, Halikarnas Moseleumunu ve Efes Artemisini de sayabiliriz. British Museum 5.5 dönümlük bir alanda yer almakta ve 4 milyon civarında eseri barındırmaktadır.