Yoğurt Türk halkının yüzyıllardır kullandığı çok yararlı bir gıdadır. Kökeni Türkiye olan bu gıdanın adı Yurt dışında da yoğurt olarak geçmektedir.Yoğurdun bir Bulgar gıdası olarak bilinmesinin nedeni içindeki bakterinin adının bulgaricus olmasındandır.Yoksa yoğurt Orta Asya’dan beri Türklerin tükettiği temel gıdalardan birisidir.Yoğurt B12, A ve E vitaminleri, potasyum, kalsiyum, iyot, çinko, fosfor, proteinler, yağlar, riboflavin ve daha çok miktarda yararlı madde içerir.
Yoğurdu oluşturan ve probiyotik adı verilen yararlı bakteriler anti tümör maddeler üreterek kanserin oluşumunu ve gelişimini engeller. Probiyotikler aynı zamanda sindirim sistemini rahatlatır, bağışıklığı güçlendirir, sinir sistemini uyarır.
Yoğurt en önemli kilo verdirici gıdalardan birisidir.Yoğurtta bulunan co-enzim J adlı madde beyindeki açlık hissini baskılar, sindirimi hızlandırır, yağların çabuk yakılmasını sağlar. Düşük kalorili diyetlerine yoğurdu ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların yoğurtsuz diyet uygulayanlara göre %22 daha fazla kilo verdikleri ve %61 daha fazla yağ yaktıkları saptanmıştır. Yoğurt yiyenler yemeyenlere göre karın bölgelerinden %81 daha fazla yağ yakarlar.Yoğurtta bol miktarda bulunan kalsiyum da yağ yakımını hızlandırır, kas gelişimini arttırır. Sütün içindeki şeker vücuda alındığında laktik aside dönüşür. Bu nedenle sütün kalorisi çok azdır. Yoğurt yüksek protein içermesi nedeniyle düşük protein içren gıdalara göre daha fazla doyurucudur ve insanı tok tutar. Protein içeriği yüksek yoğurt kasların egzersiz sonrası kendini toparlaması için gereklidir. Ayrıca, yoğurtta bulunan karbonhidratlar yoğun egzersiz sonu kaslarda azalan depoları doldurur.
Süt ve süt ürünlerinin fazla miktarda tüketilmesi yüksek tansiyon riskini azaltır. Araştırmalara göre günde 2-3 porsiyon az yağlı yoğurt tüketenler hiç tüketmeyenlere oranla %50 daha az yüksek kan basıncı riski taşır.
Yoğurt anti bazik özelliğe sahiptir. Bu özelliği ile mide asidini dengeler. Özellikle meyve tüketiminin ardından alınan yoğurt midede biriken şekeri dengede tutar.Böylece vücudun fazla şekeri hücrelere vermek için ürettiği insülin miktarı azalır.Yoğurt insulinin vücuda verdiği zararları azalttığı için insanların uzun ömürlü olmasını sağlar.
Günde 3-4 porsiyon yoğurt T hücrelerini daha aktif hale getirerek bağışıklığı güçlendirir. Yoğurtta bol bulunan kalsiyum güçlü kemikler ve sağlıklı dişler için önemlidir.Vücut kalsiyumu aldığında doğrudan kemikler için kullanır. Az yağlı yoğurt daha fazla kalsiyum içerir. Yoğurt kemik erimesinin önlenmesinde ve tedavisinde çok yararlı bir gıdadır. Kemik erimesinin nedeni kalsiyum ve vitamin D eksikliğidir. Kalsiyum kemiklerin güçlenmesini sağlarken D vitamini de kalsiyumun depolanmasına yardımcı olur.Yoğurt kadınlarda menapozdan sonra görülen kemik erimesine de iyi gelir.
Yoğurda katılan laktobasillus bulgarikus laktozu parçaladığı için laktoz intoleransı olan yani laktoza karşı duyarlı kişiler bile yoğurdu rahatlıkla yiyebilir.
Şekersiz yoğurt doğal bir nefes kokusu oluşturur, diş taşı oluşmasını engeller,diş eti iltihaplarını giderir.Yoğurda ekşiliği veren asit ve yoğurt mayasındaki bakterilerin ürettiği antibiyotikler mikropları öldürür.
Yoğurt yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp hastalığına karşı yararlıdır.
Yoğurt cildi pürüzsüz hale getirir, saçlara parlaklık kazandırır. Cilt güzellik maskelerinde yoğurt kullanılır. Yoğurt selülitlere karşı çok etkilidir, kişiyi genç ve güzel gösterir.
Yoğurt kolit, alerji, hazımsızlık, mide bağırsak hastalıklarına iyi gelir. Radyasyonun sağlığa zararlı etkilerini gidermek için yoğurt yemek gerekir.