Şeker hastalığı ( diabet ya da diabetes mellitus ) 3500 yıldır bilinmektedir. Eskiden Ballı İdrar Hastalığı olarak anılırdı. Dünya’da milyonlarca kişi diabetik olup bunların üçte biri Tip 2 diabet hastasıdır.
Şeker hastalığı vücutta insülin hormonunun ya hiç üretilmemesine, ya vücudun ihtiyacını karşılayamayacak miktarda üretilmesine ya da yeterince üretildiği halde işlevlerini yapamamasına bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır.Genellikle iki tip şeker hastalığı ayırt edilir.
Tip 1 Şeker Hastalığı : Bu tip çok genç yaşlarda başlar.Bu tipte pankreasta üretilen insülin miktarı çok düşüktür veya üretim tümüyle durmuştur.
Tip 2 Şeker Hastalığı : Bu tip yetişkin yaşlarda başlar. Burada insülin hormon üretiminin eksikliğinden çok üretilen insülinin gerektiği şekilde etki gösterememesi söz konusudur.Bunların dışında özellikle aile yatkınlığı olan kişilerde gebelik sırasında üretilen kimi hormonlara bağlı olarak gebelik diabeti oluşur.Kan şekeri hamilelik sonunda genellikle normale döner. Ancak bu kişilerin yaklaşık %40 ında sonraki 15 yıl içerisinde Tip 2 diabet gelişir.
Şeker vücutta bulunan trilyonlarca hücrenin işlevlerini yapabilmeleri için ihtiyaç duydukları enerjiyi elde etmek için kullandıkları bir yakıttır.Ağız yoluyla alınan karbon hidratlar ve proteinler mide ve bağırsaklarda parçalandıktan sonra sindirilip karaciğerde glikoza dönüştürülür ve oradan kan yoluyla tüm hücrelere taşınırlar. Pankreas tarafından salgılanan insülin hormonu şeker (glikoz) in hücre içerisine girmesini sağlar. Hücre içine giren şeker yine kan yoluyla gelip hücrelere giren oksijen yardımıyla hücrenin enerji santralleri (elektrik ya da atom santralleri) olan mitokondriumlarda yakılması sonucu ATP (adenozintriphosfat ) denen enerji molekülleri ortaya çıkar. Hücrenin üstlenmiş olduğu her hangi bir işlev bu enerji molekülünün yönettiği kimyasal reaksiyonlar sayesinde olur.
Vücut için çok önemli bir madde olan şekerin hücre içine giremeyip kana birikmesi sonucu ortaya çıkan şeker hastalığı kronik bir hastalıktır ve sonuçları itibariyle bir çok organda bozukluklara neden olur. Şekerin hücre içine girememesi sonucu enerji üretilemez, hücre ölür ve organ hasara uğrar. Bunun sonucu olarak kalp-damar hastalığı, yüksek tansiyon, katarakt, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıklarla deride, ayaklarda, üreme organlarında, idrar yollarında, akciğerlerde enfeksiyonlar görülür. Kronik komplikasyonların meydana gelmesindeki en büyük etken hiperglisemi yani tedavi edilemeyen şeker hastalığıdır. Hiperglisemi sırasında kan bol miktarda şeker içerir. Glikoz kimyasal yapısı gereği yapışkan bir maddedir. Kan vasıtasıyla vücudun hemen her hücresine gider. Hem kandaki hem de hücrelerdeki proteinlere yapışır. Bu proteinlerin üzerine daha sonra başka şekerler de yapışır ve kümelenir. Böylece hücre görevini yapamaz hale gelir .Bu kümeleşme damarda olursa tıkanıklık ve emboli sonucu felç meydana gelir. Sonuçta kronik komplikasyonlar oluşur.
Şeker hastalığının en büyük nedeni insülin hormonu yetersizliğidir.Bu yetmezlik pankreasın yetersizliğinden kaynaklanabileceği gibi üretilen insülinin kullanılaması da bu yetersizliği doğurabilir.
Şeker hastalığının teşhisi kan, idrar muayeneleri ve hastalığın gösterdiği belirtiler dikkate alınarak yapılır. Şeker Hastalığı belirtisi olan kan değerleri şöyledir.
– Açlık kan şekerinin 120 mg/dl nin üzerine çıkması,
– Her hangi bir saatte bakılan kan şekeri 250 mg/dl ve daha üstü ise ve beraberinde çok su içme, çok idrara çıkma, açıklanamayan kilo kaybı varsa,
-75 gr glikoz içirilerek yapılan glikoz yükleme testinden iki saat sonra kan şekeri 200mg/dl veya daha fazla ise,
Şeker Hastalığının yaşam kalitesini ve süresini olumsuz olarak etkileyen belirtileri ise şöyledir.
-Her zamankinden daha fazla susama, su içme ve idrara çıkma. Kanda şeker miktarı artınca kanın akışkanlığı azalır, kıvamı artar. Bu durum beyindeki susama merkezine baskı yapar ve hasta daha fazla su içer ve dolayısıyla fazla şekeri atmak adına daha fazla idrara çıkar.
– Her zamankinden daha çok acıkma ve yemek yeme
– Gece sık idrara çıkmak ve uykudan uyanmak.
– Ciltte kuruma
– Halsizlik ve yorgunluk
– Bulanık görme
– Yaraların geç iyileşmesi.
-Cinsel iktidarsızlık
Teşhiste şişman olanlar ve ailesinde şeker hastalığı bulunanlar öncelikle taranarak ayırt edilebilir. Şeker Hastalığını önlemek tedavi etmekten daha kolaydır.
Tedavi:
Şeker hastalığı tedavisinin amacı kan şekeri düzeyini sürekli normal ve normale yakın tutmaktır.Bunun da en önemli yolu perhiz yapmaktır. Perhizde temel ilke gerekli besinlerin gereken zamanda gerektiği kadar yenmesidir.
Şekerler birkaç kategoriye ayrılır. Kana büyük bir hızla karışan ve toz ya da kesme şekerde, tatlı, reçel, bal, hazır meyve suyu gibi gıdalarda bol bulunan şekerlere “ Koşan Şekerler”; kana nispeten yavaş karışan ve nişasta içeren ekmek, pirinç, patates, makarna, mercimek, turunçgiller, elma, armut gibi meyvelerde ve sütlü besinlerde bulunan şekerlere “Yürüyen Şekerler”; çok yavaş sindirilen dolayısıyla kana çok yavaş karışan ve tüm taze sebzelerle işlenmemiş tahıllarda bulunan şekerlere de “ Tırmanan Şekerler” adı verilir. Perhizde bol sebze, beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edilir.Ayrıca alınacak gıdaların liften zengin olması önem taşır.Lif glikozun bağırsaktan emilimini yavaşlatır. Karbonhidrat içeren yürüyen şekerleri sınırlı, tırmanan şekerleri ise biraz fazla almak gerekir. Bunlar her iki tipte de vücudun insülini daha iyi kullanabilmesini sağlar.
Gelişme dönemi şeker hastaları için et, süt,yumurta gibi proteinlerle beslenmek önemlidir.Yetişkinlerde hayvansal proteine daha az yer verilir.Tip 2 diabette aşırı protein içeren bir beslenme tarzı karaciğerde proteinlerin glikoza dönüşmesini hızlandırarak glikozun kana geçişini arttırır. Yani bu tip de karaciğer proteini glikoza çevirerek tekrar kana verir.
Şeker hastalığı tedavisinin ikinci aşamasını egzersiz (yürüyüş ve spor) oluşturur. Bilerek yapılan bir egzersiz kaslarda biriken glikozun yakılmasını sağlar..Tedavide üçüncü aşama ise ilaç kullanımıdır. Son olarak ta eğitim çok önemlidir. Kişi bu süreçte kazandığı yeni alışkanlıkları günlük yaşamına ne kadar çabuk uyarlarsa diabetle yaşamayı o kadar kolay öğrenir.