Uzun yıllar sağlıklı bir ömür süren Kuna adası yerlilerinin bir bölümü köylerinden ayrılıp yakındaki Panama şehrine çalışmaya gidince yüksek tansiyon ve kalp damar hastalığı ile tanıştıkları gözlendi. Yerlilerin yaşamları incelendiğinde Panamaya göç edenlere nazaran on kat daha fazla kakao tükettikleri ortaya çıktı. Bu gözlem çikolatanın ana maddesi olan kakaonun yararını apaçık gözler önüne serdi. Ancak bu arada çikolatadaki kakao miktarının önem taşıdığı da saptandı. Kakao oranı %50 den fazla olan bitter (siyah) çikolata sağlığa daha yaralıdır. Çünkü bitter çikolata beyaz çikolataya nazaran iki kat daha fazla antioksidan içerir. Küçük bir parça siyah çikolatada 7 soğan, 6 elma, 4 bardak çay ve 2 kadeh şaraptaki kadar antioksidan bulunur.
Siyah çikolatada flavanoidler ve polifenoller ( prosiyanidin, epikateşin, kateşin) bol miktarda bulunur. Tüm bu maddeler yüksek antioksidan etkiye sahiptirler. Yani dışarıdan alınan toksinleri ve vücutta metabolik faaliyetler sonucu oluşan serbest radikalleri etkisiz hale getirirler. Çikolatadaki flavanoid miktarı kakao oranın artmasına paralel olarak yükselir.
Günde 40 gr %70 kakao içeren bitter çikolata yendiğinde vücuda önemli miktarda polifenol sağlar. Ancak daha fazla yendiğinde bol doymuş yağ ve şeker içerdiğinden (100 gramı 500 kalori) obeziteye ve öteki sağlık sorunlarına yol açar.
Çikolata kalsiyum, demir, çinko ve magnezyum içerir. Çikolatanın içindeki kakao da bulunan stearik asit vücuda girdiğinde zeytin yağında da bulunan ve tekli doymamış bir yağ asidi olan oleik aside dönüşür.
Çikolatanın yararları,
-Çikolatada bulunan kakao tohumu kabuğu dişleri kaplayarak asit etkisine uğramalarını ve bakterilerin girişini engeller. Anılan etkileri nedeniyle diş çürümelerini engelleyen bu madde gargara ve macunlara ilave edilmektedir.
-Kakaodaki polifenollerin en büyük yararı kalp ve damar sağlığı üzerinedir. Polifenollar damarları genişleterek tansiyonu düşürür, damar içi endotel tabakasını sağlıklı kılarak yangıyı dolayısıyla da ateroskleozu önler. Çikolata trombositlerin etkinliğini azaltarak kanın incelmesini sağlar ve emboli riskini ortadan kaldırır. Ayrıca kakaodaki procyanidin serum leukotriene maddesi miktarını düşürür.Böylece kandaki plaketler yapışarak kan pıhtılaşması önlenmiş olur. Bir araştırmada 15 sağlıklı gönüllüye iki hafta boyunca her gün %50 kakao içeren 100 gram çikolata verildi. Sonuçta büyük tansiyonun 6 mm/hg ye düştüğü görüldü. Aynı 15 kişiye sonraki iki hafta boyunca beyaz çikolata verildi ama tansiyonlarında her hangi bir düşüşe rastlanmadı. İsveç’te, 48 yaş üzeri 30.000 den fazla kadın üzerinde yapılan bir araştırmada ayda birkaç kez çikolata yiyenlerde kalp yetmezliği ve buna bağlı ölümlerin oranının hiç yemeyenlere göre daha az olduğu saptandı. Her gün 7.5 gram çikolata yiyenlerde inme ve kalp krizi riski %39 azalır.
-Çikolata ve kakao içerdiği antioksidanlarla bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu bakteriyel , viral hastalıklara ve kansere karşı korur.
-Çikolatadaki kakao içerdiği polifenoller sayesinde toksinleri ve serbest radikalleri etkisiz hale getirir ve hücre oksidasyonları ile mutasyonlarını önleyerek hücrelerin anormal çoğalmalarına yani kansere engel olur.
-Çikolata glisemik indeksi yani kan şekerinin yükselme yeteneğini düşürerek açlık kan şekerini ve vücudun insulin ihtiyacını azaltır.
-Kakaodaki flavanoidler beyne daha fazla oksijen gitmesini sağlayarak beyin sağlığını korumada yardımcı olurlar.
-Kakao kolesterolü düşürür.
-Güneşin ultraviyole ışınlarını emerek cildi korur.
-Çikolatada bulunan phenethylamine (PEA) sinir sistemini uyararak ve kimi enzimlerin salgılanmasını tetikleyerek ağrıları giderir.ve insanın kendini iyi hissetmesini sağlar.
– Çikolatanın keyif verici ve cinsel isteği arttırıcı özelliği de bulunmaktadır. Çikolata beyindeki seretonin hormonu düzeyini arttırarak mutluluk hissi verir. Kadınlar bu özelliğe daha da duyarlıdır. Çikolata beyni rahatlatır, gevşetir ve endorfin hormonunun salgılanmasına yol açar. Seretonin antidepresif bir hormondur ve kokusu insanı olumlu etkiler. Çikolatada beynin etkinliğini arttıran maddeler de vardır. Bunlardan biri seretoninin yapı taşı olan triptofan diğeri de depresyon geçirenlerin mutlu olmalarını sağlayan ve amfetamin benzeri bir madde olan feniletilamindir. Çikolatanın afrodizyak etkisi beyinden salgılattığı feniletilamin sayesinde olur.