Bilge Kağan, II. Göktürk Kağanlığı’nın en önemli hükümdarlarından biridir. Asıl adı muhtemelen Mogilhan olup, “Bilge” unvanı ona sonradan verilmiştir. “Bilge” sözcüğü, bilgeliği ve aklı temsil eder. Babası, II. Göktürk Devleti’nin kurucusu Kutluk Kağan’dır. Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin ve veziri Tonyukuk ile birlikte devletin üç temel direğini oluşturmuştur. Tahta çıkmadan önce uzun yıllar savaşlarda komutanlık yapmıştır. Kardeşi Kül Tigin ile birlikte Çin ve diğer Türk boylarına karşı birçok zafer kazanmıştır. 716 yılında amcası Kapkan Kağan’ın ölümünden sonra tahta çıkmıştır. Yönetiminde Göktürk Devleti en parlak dönemlerinden birini yaşamıştır. Bilge Kağan, halkına refah getirmeye ve düzeni sağlamaya büyük önem vermiştir. Devletin yeniden güçlenmesi için hem askeri hem de idari reformlar yapmıştır. Türk milletinin birlik içinde yaşaması gerektiğini her fırsatta vurgulamıştır. Orhun Yazıtları’nda bu düşüncelerini açıkça dile getirmiştir. Yazıtlarda, halkına “Ey Türk budunu, titre ve kendine dön!” diye seslenmiştir. Bu söz Türk tarihinin en bilinen uyarılarından biri olmuştur. Bilge Kağan Türklerin özgürlüğünü koruyabilmesi için kendi diline, kültürüne ve geleneklerine sahip çıkması gerektiğini belirtmiştir. Ona göre, Türk milleti ancak akıl, birlik ve cesaret sayesinde varlığını sürdürebilir. Bilge Kağan döneminde Göktürk Devleti Orta Asya’da büyük bir güç olmuştur. Devletin sınırları doğuda Çin’den batıda Hazar Denizi’ne kadar uzanmıştır. Ticaret yolları üzerinde güvenlik sağlanmış ve ekonomik refah artmıştır. Bilge Kağan sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda düşünür bir hükümdardı. Onun döneminde devlet teşkilatı daha sistemli hale getirilmiştir. Halkın refahı için adaletli bir yönetim anlayışı benimsenmiştir. Çin ile diplomatik ilişkiler yürütülmüş, ama bağımsızlık asla taviz verilmemiştir.
Kardeşi Kül Tigin’in ölümünden sonra onun anısına dikilen Kül Tigin Yazıtı Türk edebiyatının ilk yazılı örneklerindendir. Bilge Kağan’ın kendi adına dikilen yazıt da Orhun Vadisi’nde yer alır. Bu yazıtlar, 8. yüzyılın başlarında dikilmiş ve Göktürk alfabesiyle yazılmıştır. Bu yazıtlar sayesinde Türklerin tarih, kültür ve diline dair çok önemli bilgiler günümüze kadar ulaşmıştır.
Bilge Kağan, 734 yılında zehirlenerek hayatını kaybetmiştir. Ölümünden sonra yerine oğlu Tengri Kağan geçmiştir. Bilge Kağan’ın ölümüyle birlikte Göktürk Devleti yavaş yavaş zayıflamaya başlamıştır. Ancak onun fikirleri Türk dünyasında yaşamaya devam etmiştir.
Sonuç olarak, Bilge Kağan, Türk tarihinin en bilge ve ileri görüşlü hükümdarlarından biri olarak kabul edilir. Günümüzde birçok okul, cadde ve kurum onun adını taşımaktadır. Orhun Yazıtları UNESCO Dünya Belleği Listesi’ne alınmıştır. Bu da Bilge Kağan’ın mirasının dünya çapında değer gördüğünü gösterir. O, “devlet aklı” kavramını Türk siyaset geleneğine kazandırmıştır. Bilge Kağan, hem tarih hem de kültür bakımından Türk milletinin unutulmaz önderidir.