Hunların ilk hükümdarı Teoman’dır. Teoman (M.Ö 221-209) Asya Hun İmparatorluğu’nun kurucusudur.  Teoman’ın oğlu Mete Han babasının sağlığında veliaht konumundaydı. Ancak Teoman Mete Han’ı veliahtlıktan uzaklaştırıp çinli bir kadından olan oğlunu tahta geçirmek istedi. Bu nedenle Mete Han’ı komşu Yüeçilere rehin olarak gönderdi. Mete Han zekası, cesareti ve atının hızlılığı ile kaçmayı başardı. Mete Han, babası Teoman’ın kendisine verdiği 10.000 kişilik askere mutlak itaati öğretmek için ıslıklı ok eğitimi sistemi geliştirdi. Komutası altındaki askerlere o nereye ok atarsa oraya atmalarını öğretti. Bir gün en sevdiği atına ok atarak askerlerin sadakatini sınadı. Askerler onun ardından atını vurdular. Mete Han daha sonra babasını öldürerek tahtı ele geçirdi ve M.Ö. 209 yılında Hun İmparatoru oldu.

Asıl adı Bagatur ya da Türkçe Bahadır’dır. Kimi kaynaklarda mitolojik bir şahsiyet olan Oğuz Kağan olarak ifade edilmişse de bu doğru değildir. Mete Han kısa sürede Hunları birleştirip güçlü bir ordu kurdu. Ordusunun sayısını 300.000 kişiye ulaştırdı. Orduda onluk, yüzlük, binlik ve on binlik sistemleri uyguladı. Bu sistemler sonraki tüm Türk devletlerine örnek oldu. Mete Han savaşlarda atlı birlikleriyle ünlüydü. Türk süvari sisteminin temeli onun döneminde atılmıştır. Ordu konusunda yaptığı devrimler nedeniyle tahta çıktığı yıl olan M.Ö 209 günümüzde Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş yıl dönümü olarak kutlanmaktadır.

Çin kaynaklarına göre Mete Han çok disiplinli bir liderdi. Devlet anlayışı adalet ve sadakat ilkelerine dayanırdı. Önce küçük Türk boylarını egemenliği altına aldı. Sonra çok güçlü bir topluluk olan Tung-hu adlı kavmin üzerine sefer düzenledi ve onları büyük bir yenilgiye uğrattı. Ardından kuzeydeki Tunguzlar ve batıdaki Yüe-chih’ler üzerine yürüdü. Bu seferler sonucunda Hun Devleti Orta Asya’nın en güçlü devleti haline geldi. Mete Han Çin’in kuzeyine de akınlar düzenledi. Çin imparatorunu vergiye bağladı ve yıllık ipek, şarap, tahıl gibi hediyeler aldı. Çin Seddi’nin güçlendirilmesinin en büyük nedenlerinden biri Mete Han’dır.

Çin kaynaklarında onun döneminde Hun-Çin ilişkilerinde hem savaş hem de barış dönemleri yaşandığı belirtilir. Mete Han, “barış yoluyla da fetih” anlayışına sahipti. Gerektiğinde diplomatik yolları kullanmayı da bilirdi. Onun döneminde Hun toprakları Hazar Denizi’nden Kore’ye kadar uzandı. Bu geniş coğrafyada yaşayan birçok Türk ve Türk olmayan boyu bir araya getirdi. Böylece ilk defa Türk birliği düşüncesini hayata geçirmiş oldu. Yönetiminde hem askeri hem siyasi deha gösterdi. Mete Han M.Ö. 174 yılında hayatını kaybetti. Yerine oğlu Ki-ok (Laoshang) geçti. Mete Han’ın ölümüyle birlikte Hun Devleti bir süre gücünü korudu. Ancak daha sonra iç karışıklıklar, iklim değişikliği ve Çin baskısının artması sonucu bölündü. Halkın büyük bir bölümü Çin’e göç ederek kısa sürede asimile oldular.

Sonuç olarak Mete Han Türk tarihinin ilk büyük imparatoru olarak kabul edilir. Onun kurduğu düzen yüzyıllar boyunca Türk devlet anlayışına yön verdi. Teoman cesareti, liderliği ve stratejik zekasıyla Türk tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biridir.