Milletvekilliği Genel Seçimlerine neredeyse altı ay kaldı. Bu arada her ikisi de Bursa’dan öğrencim olan meslektaşlarımız Necati Ocak ve Ali Demir sosyal medyada aday adaylıklarını açıkladılar ve çalışmalara başladılar. Belki bilmediğim daha bir çok meslektaşım da çeşitli partilerden adaylığa soyundular. Hepsine de şimdiden üstün başarılar dilerim.
Evvelce de birkaç kez yazmıştım. Dünyada Milletvekilliği için en şanslı mesleklerin başında Veteriner Hekimliği gelir. Nitekim, kimi Avrupa Ülkelerinin meclislerinde Veteriner Hekimi kotası vardır. Yani Veteriner Hekimi Milletvekili sayısı belli bir oranın üzerine çıkamaz. Biz de ise ne yazık ki tam tersine yıllardır T.B.M.M’de mesleğimiz yeterince temsil edilememektedir. Oysa Veteriner Hekimliği hizmet ettiği kesimler itibariyle tüm halkımızı kucaklamaktadır. Gıda Güvenliğindeki rolü ile tüm insanların sağlıklı hayvansal ürünler tüketmelerini sağladığı gibi, zoonotik hastalıklarla mücadele etmekle de tüm insanların sağlığını korumaktadır. Bu görevlerini yaparken kentte, köyde halkla iç içe çalışmaktadır. Yani çağımızın gözde konularından biri olan halkla ilişkiler konusunda başka hiçbir meslekte bulunmayan avantajlara sahiptir.
Mesleğimizin yıllardır çözülemediği için birikmiş yığınla sorunu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorunlarımızın mesleki örgütlerimizin çabaları ile çözümlenemediğini de yaşayıp görüyoruz. Öyleyse daha üst düzey bir güce ihtiyaç vardır. O da hiç kuşkusuz her sorunun çözüm yeri olan kanun yapıcı yasama organı yani T.B.M.M’idir. Geçmişte bırakın sayısal üstünlüğü, güçlü Milletvekili profillerinin bile mesleki sorunların çözümünde ne denli etkin olduğunu yaşayıp gördük. Örneğin bizim de mezun olduğumuz 1970 yılında dönemin iktidar partisinin güçlü bir Senatörü olan rahmetli meslektaşımız Hasan Ali Türker sadece kendi çabasıyla Veteriner Hekimlerine bin lira tazminat hakkı çıkararak bizleri kamu çalışanları arasında en yüksek ücret alan bir konuma getirmişti. O yıllarda İlçe Veterine Hekimi Kaymakamdan, İl Veteriner Müdürü ise Validen daha çok ücret almakta idi. Yine dönemin iktidar partisinin güçlü bir milletvekili olan Orman Mühendisi Sabit Osman Avcı kendi çabalarıyla bağımsız bir Orman Bakanlığının kurulmasına önayak olmuştu. Kuşkusuz bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Onun için biz Veteriner Hekimlerinin de sorunlarımızın çözümü için ya güçlü parti yöneticileri ya da güçlü milletvekilleri çıkarmamız, bu olmuyorsa da Meclis’te sayısal bir üstünlük sağlamamız yani daha çok sayıda Veteriner Hekimi Meclise sokmamız gerekiyor. Bunun yolu da hiç kuşkusuz çoğunluğu serbest çalışan meslektaşlarımızın partilerin il ve ilçe örgütlerinde görev almaları ve Milletvekilliği Seçimlerinde aday olmalarından geçer. O yüzden yaklaşan Genel Seçimlerde çok sayıda meslektaşımın aday adayı olmasını arzu ediyorum. Emekliliğimden sonra Ankara’da altı yıl politika yaptığım için bu işin ne kadar da zor olduğunu yakından biliyorum ama yine de istekli ve maddi gücü yerinde olan meslektaşlarımın zor da olsa politika yapmalarını yürekten diliyorum. Genel Seçimlerde çeşitli partilerden en az yirmi Milletvekili çıkarabilsek mesleğimizin makus talihinin ne kadar değiştiğini hep birlikte göreceğiz. Meslek örgütlerimizin de ayrım gözetmeden aday olan tüm meslektaşlarımızı manevi olarak desteklemeleri gerekir. Bu vesileyle Genel Seçimler için aday adayı olan ya da olacak tüm meslektaşlarıma başarılar diliyorum.