Geçmişten Geleceğe Veteriner Hekimlik Olgusu

Cumhuriyetimizin 75. Kuruluş y&ıl dönümü ve ulu önder Atatürk’ün 60. ölüm y&ıl dönümü k&ısa süreler önce ulusça coşku içinde kutlad&ık. Türk Ulusu olarak cumhuriyete ve onun kurucusu olan büyük Atatürk’e olan yürekten bağl&ıl&ığ&ım&ız&ı dosta düşmana bir kez daha gösterdik. Ama sonra ne oldu, tüm bu coşkular geride kald&ı, hamasi nutuklar unutuldu, insanlar gerçek yaşama döndü, gündemi mafya, çeteler, kasetler kaplad&ı.

Veteriner Hekimliğimizin geçmişinde de dönüm noktas&ı say&ılabilecek tarihler çoktur. Bunlardan ilki ve bence en önemlisi 23 Ekim 1842 tarihidir. Bilindiği gibi o tarihte Türkiye’de çağdaş anlamda Veteriner hekimlik öğretimi ilk kez başlad&ı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de bu nedenle Türkiye’nin her yerinde törenler yap&ıld&ı, toplant&ılar düzenlendi, gece balolarda eğlenildi. Her y&ıl dönümünde olduğu gibi yetkililer konuştu, demeçler verdi, önerilerde bulundu. Ama ertesi gün herkes işine gücüne döndü, günlük uğraşlara dald&ı, geçim derdine düştü. Oysa mesleki sorunlar daha da büyüdü, söylenen sözler havaya gitti, veteriner hekimler kaderleriyle baş başa kald&ı. Baştan beri dile getirmeye çal&ışt&ığ&ım ve herkesin de en az benim kadar bildiğine inand&ığ&ım tüm bu olgular bize tek bir yal&ın gerçeği gösteriyor. O da Türkiye genelinde ve mesleğimiz özelinde y&ıllard&ır eksikliği duyulan tek konu olan ileriye dönük projelerimizin olmay&ış&ı, gözlemlediğime göre Türkiye’de olsun, veteriner hekimlikte olsun gündeme gelen her yeni olgu önceden haz&ırlanm&ış bir projeye göre değil de, kendiliğinden gelişiyor, ard&ından kişi ve kurumlar&ı sürükleyip çoğu kez de yanl&ış yönlendiriyor.

İşte bu düşüncelerden yola ç&ıkarak ve Performans’&ın bana sağlad&ığ&ı köşe olanağ&ından da yararlanarak y&ıllard&ır kendi çap&ımda biriktirdiğim deneyimlerimin ürünü olan veteriner hekimlik ve hayvanc&ıl&ık konulu projelerimi, her zaman olduğu gibi ille de doğruluk iddias&ı taş&ımadan bu say&ıda ve ileriki say&ılarda siz okuyucular&ın bilgisine sunmak istiyorum.

Bu say&ıdaki yaz&ıda haz&ır tarihlerden söz etmişken bir an için geriye dönüp mesleğimizin geçmişindeki önemli dönüm noktalar&ın&ı oluşturan öteki tarihlere de k&ısaca değinmek istiyorum. Çünkü, geçmişi iyi irdelemeden geleceğe &ış&ık tutman&ın olanaks&ız olduğu herkesçe de bilinen bir olgudur.

Veteriner Hekimliğin geçmişinde çok önemli gördüğüm tarihlerden birisi de 1982 y&ıl&ıd&ır. An&ımsanacağ&ı gibi 6 Kas&ım 1982’de 12 Eylül askeri yönetimince ç&ıkar&ılan 2547 say&ıl&ı yüksek öğretim yasas&ı uyar&ınca YÇK ad&ında merkezi bir kurum oluşturuldu. YÖK’ün kuruluşunu izleyen ilk faaliyetleri aras&ında veteriner hekimlikte uzmanl&ığ&ın kald&ır&ılmas&ı, üç yeni veteriner fakültesinin aç&ılmas&ı ve mevcut veteriner fakültelerinin kontenjanlar&ın&ın da neredeyse ikiye katlanmas&ı gibi uygulamalar say&ılabilir. Veteriner hekimlikte uzmanl&ığ&ın kald&ır&ılmas&ın&ın olumsuz sonuçlar&ı çok geçmeden anlaş&ıld&ı. Fakülte say&ılar&ı ve kontenjanlar&ın&ın artt&ır&ılmas&ın&ın sonuçlar&ı ise mesleğimizin geçmişinde diğer önemli bir dönüm noktas&ı olarak gördüğüm 1987 tarihinde kendini çok aç&ık bir biçimde gösterdi. An&ılan tarihte yani 1987 de, 5 y&ıl önce yani 1982 de aç&ılan ya da kontenjanlar&ı artt&ır&ılan fakülteler neredeyse eskinin iki kat&ı say&ıda mezun vermeye başlay&ınca mesleğimizin belki de geçmişinde yaşad&ığ&ı en büyük bunal&ım ortaya ç&ıkt&ı. Bunal&ım sadece mezun veteriner hekim say&ıs&ın&ın artmas&ı ile s&ın&ırl&ı kalsayd&ı san&ır&ım k&ısa sürede atlat&ılabilirdi. Ama ne garip bir rastlant&ıd&ır ki, ayn&ı y&ıl yani 1987 de Tar&ım ve Köy İşleri Bakanl&ığ&ı devletin küçültülmesi politikas&ın&ın da bir gereği olarak y&ıllard&ır bilinçli olarak azaltt&ığ&ı veteriner hekim istihdam&ın&ı tümüyle kald&ır&ınca as&ıl olanlar oldu, binlerce veteriner hekim bir anda işsiz kald&ı. İşte yaz&ım&ın baş&ında vurgulamaya çal&ışt&ığ&ım projesizlik ve vizyon eksikliği ilk kez bu aşamada somut biçimde kendini göstermeye başlad&ı. Eğer o dönemde bu olumsuz gelişmeleri önceden gözlemleyen kişi ve kuruluşlar mevcut olsayd&ı belki de binlerce veteriner hekim işsiz kalmayacak ve sonuçlar&ı bugün bile duyumsanan bunal&ım ortaya ç&ıkmayacakt&ı.

Böylesine ağ&ır bir bunal&ım sonucunda işsiz kalan genç veteriner hekimler çareyi ya serbest klinik açmakta, ya da özel sektörde boğaz tokluğuna çal&ışmakta buldular. Bereket versin, 1987 y&ıl&ı sadece olumsuzluklar&ın değil kimi görece olumlu gelişmelerin de yaşand&ığ&ı bir y&ıl oldu. 1980 sonras&ı Dünya’da esen globalleşme rüzgarlar&ı k&ısa sürede Türkiye’ye de ulaşt&ı ve serbest pazar – serbest rekabet koşullar&ı piyasalara hakim olmaya başlad&ı. Bunun sonucunda, bir yandan ithalata ve dövize getirilen kolayl&ıklar sonucu ithal aş&ılar, biyolojik maddeler, boğa spermleri, kedi – köpek mamalar&ı Türkiye’ye girerken bir yandan da dişi dam&ızl&ık ithalat&ı ile on binlerce inek yurda sokuldu. Öte yandan serbest Pazar ekonomisinin sağlad&ığ&ı kolayl&ıklardan yararlanan çoğu veteriner hekimler tek başlar&ına ya da güçlerini birleştirerek topluca pazarlama şirketleri, hayvan hastaneleri açmaya, hatta aş&ı, ilaç, sperma gibi hayvanc&ıl&ık girdilerini Türkiye’de üretmeye başlad&ılar. Dişi dam&ızl&ık ithalat&ı sonucu Türkiye’ye giren on binlerce ineğin gereksindiği aş&ı, sperma gibi maddelerin ithalat&ı ile uğraşan şirketlerin iş hacmi genişlerken, sağl&ık sorunlar&ı ve tohumlama hizmetleri büyükbaş hayvan klinisyenlerine yeni iş olanaklar&ı sağlad&ı.

Yaln&ız burada olas&ı bir yanl&ış anlaş&ılmay&ı gidermek amac&ıyla bir aç&ıklama yapmak gereğini duyuyorum. Yaz&ım daha çok veteriner hekimliği ilgilendirdiği için dişi dam&ızl&ık ithalat&ın&ı yukarda sadece mesleki bağlamda ele al&ıp irdelemeye çal&ışt&ım. Yoksa bu konunun hayvanc&ıl&ığ&ım&ıza olan olumsuz etkileri saymakla bitmez ve bunu başka bir yaz&ımda ayr&ınt&ılar&ıyla ele almay&ı düşünüyorum.

Geçmişte yaşanan ve bir durum değerlendirilmesi olarak yazd&ığ&ım tüm bu gelişmeler belli bir projeye dayanmay&ıp, Dünya’da ki değişmelerinde etkisiyle kendiliğinden ortaya ç&ıkan hususlard&ır. Ne var ki ilk başta karmaş&ık bir durum arz eden ve bilinçsizce gelişen serbest ya da özel veteriner hekimlik, sonralar&ı ç&ıkan kimi yasa ve yönetmeliklerle belli bir çerçeveye oturtulmaya, belli bir yöne kanalize edilmeye çal&ış&ılm&ışsa da henüz bu konuda yeterince mesafe al&ınd&ığ&ı söylenemez.

Kişi ve kuruluşlar olarak hepimize düşen öncelikli görev gittikçe büyüyen hayvanc&ıl&ık sektörüne paralel olarak genişleyen veteriner hekimlik hizmetlerini, 21. yüzy&ıl&ın enformasyon ve biyoteknoloji boyutuyla örtüşecek bir biçimde projelendirilip, geleceğe haz&ırlamaktad&ır. Ben de ileriki say&ılarda bu projeşeri elimden geldiğince tek tek ele al&ıp okuyuculara sunmak istiyorum.