Veteriner Hekimi olduğumu bilen ya da yeni öğrenen her sosyal çevreden ya da eğitim düzeyinden insan hemen “tavuklar hormonlu mu, köy yumurtası mı yoksa çiftlik yumurtası mı daha sağlıklı?” gibi sorular soruyorlar. Ben bir tavukçuluk uzmanı değilim. Kendi konumun dışında konuşmayı ve yazmayı da pek sevmem. Ancak bu sorular sıklaşınca soru soranlar karşısında mahçup olmamak için genel veteriner hekimliği bilgime ilave olarak tavukçuluk konusunda daha çok okumak, Besd-Bir’in ilgili hocalara hazırlattığı videoları daha çok izlemek durumunda kaldım. Doğal olarak bu durum ben de bir birikim oluşturdu. Bu birikimlerimi özellikle veteriner google gruplarında ve sosyal medyada paylaşarak kafasında hala kuşku bulunan her kesimden insanları bilgilendirmek istedim. Bana sıklıkla sorulan soruları söylece sıralayabilirim.

1) Etlik piliçler nasıl oluyor da altı hafta gibi kısa bir sürede kesim ağırlığına ulaşabiliyor?: Altı haftada kesim ağırlığına ulaşıp soframıza gelen piliçler yıllar süren ve milyonlarca dolara mal olan genetik araştırmalar sonucunda bu özelliği kazanmışlardır. Çeşitli etçi tavuk ırkları biri biri ile melezlenerek hızlı büyüme ve yemi ete çevirme özelliği ön plana çıkarılmış, bu özellikleri taşıyan ve line  ya da hat adı verilen tavuk populasyonlarından elde edilen yumurta ya da civcivler et üretimi amacıyla kullanılmışlardır.
2) Etlik piliçler neden döl vermiyor?: Etlik piliçler adı üzerinde piliç oldukları için yani yumurta verimine başlamadan kesildikleri için yumurta vermezler. Piliçlere yaşama şansı verilse az da olsa yumurta verirler. Ancak geliştirilirken etçi özellikleri öne çıkarıldığı için yumurtacı ırklar kadar yumurta vermeleri söz konusu değildir.
3) Etlik tavuklar neden kısa sürede pişiyor?: Etlik tavuklar genç ve körpe oldukları için çabuk pişerler. Tıpkı kuzu etinin daha çabuk piştiği gibi. Etlik tavukların kemikleri de yanlış bilindiğinin aksine güçlüdür, çabuk kırılmaz,
4) Köy tavuğu yumurtası mı, gezen tavuk yumurtası mı yoksa kafes tavuğu yumurtası mı daha sağlıklıdır?: Şunu baştan belirteyim ki besleme değeri bakımından aralarında hiçbir fark yoktur. Köy tavukları elbette arazide yeşil otları yerler ama gübreliklerde büyük baş hayvanların sindiremediği arpa, buğday tanelerini ya da buldukları solucan ya da böcekleri de yerler. Köyü bilen bir insan eğer biraz da takıntılıysa kesinlikle köy tavuğu yumurtası yiyemez. Bir kümes içinde gezen tavuk ile kafeste beslenen tavuk arasında yumurta özellikleri bakımından hiç bir fark yoktur. Çünkü, ikisi de aynı yemi yer ve gezmenin yumurta üzerinde olumlu ya da olumsuz hiç bir etkisi bulunmaz. Kafeste yetiştirilen tavuklar hareket etmedikleri için enerjilerini daha çok yumurta verimine harcarlar ve gaitaları ızgaradan alta düştüğü için yumurtaları temiz olur. Bu konuda bir anımı anlatmak istiyorum. Ziyaret ettiğim büyük bir yumurta tavukçuluğu işletmesinin teknik elemanına gaita ile bulaşık yumurtaları ne yaptıklarını sorduğumda aldığım cevap, az sayıda çıkan gaita ile bulaşık yumurtaları bazı kişilerin kendilerinden 10 kuruşa satın aldığı ve altında saman bulunan sepetlere koyup pazarda köy yumurtası diye 90 kuruşa sattıkları şeklinde oldu.
5) Kafes tavuklarınin yumurtaları suni yem yedikleri için mi açık sarısı renkte oluyor?: Bu tümüyle yanlış bir algıdır. Esasında suni yem diye bir şey yoktur. Eğer kastedilen fabrika yemi ise onun bileşiminde de arpa, buğday, mısır, soya gibi doğal yem maddeleri bulunur. Kaldı ki, fabrika yemlerinin içine de köy tavuklarının yedikleri türden maddeler örneğin yonca unu katılmaktadır. Ayrıca fabrika yemlerine vitamin, mineral, iz element gibi geliştirici maddeler de ilave edilmektedir. Bir de halk arasında yeşil yiyen tavuğun yumurta sarısı koyu olur, daha doğrusu kırmızıya çalar diye bir algı vardır. Bu algı doğru olmakla birlikte hem yumurta sarısının rengi ile yumurtanın besleyici değeri arasında bir parelellik yoktur, hem de yumurtanın sarısını yeme kimi sentetik maddeler katarak koyulaştırmak çok kolaydır.
6) Bir tavuktan günde birden çok sayıda yumurta alınabilir mi? Bu durum fizyolojik olarak asla mümkün değildir. Üreme fizyoljisi ve yumurtanın oluşumu süreci tavukların günde sadece bir yumurta vermesini olanaklı kılmaktadır.
7) Tavuklarda hormon kullanılmakta mıdır?: Türkiye’de tavuklarda hormon kullanımı 2006 yılında yasaklanmıştır. Günümüzde entegre tavukçuluk işletmelerinde kesinlikle hormon kullanılmamaktadır. Hormon çok pahalı bir kimyasal maddedir ve tavuklara sadece enjeksiyon suretiyle verilebilir. Mevcüdu yüz binlerle ifade edilen entegre tavukçuluk işletmelerinde o kadar tavuğa enjeksiyonla hormon vermek hem ekonomik olmaz hem de pratik değildir
8) Tavuklarda antibiyotik kullanılmakta mıdır?: Türkiye’deki tavuklarda antibiyotik kullanımı da hormon kullanımı gibi 2006 yılında yasaklanmıştır. Bugün antibiyotikler tavuklarda sadece tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Entegre tavukçuluk işletmelerinde tedavi amacıyla antiyotik verilen tavuklar ancak ilacın vücudu terk etmesinden sonra kesilerek tüketime sunulmaktadır.

Pekiyi tüm bu açıklamalardan sonra ne yapmalıyız? En başta, marka değeri olan entegre tavukçuluk işletmelerinde üretilen tavuk etlerini ve yumurtalarını hiç çekinmeden yiyebiliriz. Ancak tavuk etlerinin tüketime kadar ambalajlı olarak soğuk zincirde bulundurulması şarttır. Çünkü tavuk eti çabuk bozulabilen bir üründür. Özellikle de tavuk etlerinin son kullanma tarihlerine çok dikkat edilmeli ve süresi geçenler kesinlikle alınmamalıdır. Köylerde bakılıp beslenen tavuklarda aşılamaya gereğince dikkat edilmediği için başta salmanollozis olmak üzere zoonotik yani hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar sıkça görülür. O nedenle aşılama programına harfiyen uyulan entegre firmaların yumurtalarını tüketmek daha doğrudur. Bir de konunun uzmanı olmayıp ya ün yapmak ya da kitabını satmak için medyada yalan yanlış konuşanlara inanmayalım. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazı hayvansal proteinin ucuza sağlandığı tavuk etini çocuklar da dahil olmak üzere hiç çekinmeden yemeliyiz,