HAYVANSAL ÜRETİM VE ÖZELLEŞTİRME

(Milliyet Gazetesi)

Türkiye’de hayvansal üretimin beslenmeden sanayie,işsizlikten kalkınmaya değin tüm alanlarda hiç te küçümsenmeyecek katkılarının bulunduğu bir gerçektir.Hızla çoğalan nufusu gereksindiği bir yandan yetrli beslenme bir yandan da refah artışının sağlanmasında hayvansal üretimin artırılmasına büyük zorunluluk vardır.
Hayvansal üretimin artırılmasına yönelik ilk çabaların Türkiye’de özellikle cumhuriyetten sonra ivme kazandığını görmekteyiz.Dönemin o son derece kısıtlı bütçe olanakları içerisinde dahi devlet var ettiği kuruluşlarla hayvansal üretimi artırmak anlamında yoğun etkinliklere girişmiştir.Bu kurumlar arasında haralar,üretme çiftlikleri,et kombinaları,süt ve yem fabrikaları sayılabilir..Bir bölümü başlangıçta KİT olarak kurulan,bir bölümü de daha sonra KİT haline dönüştürülen bu kuruluşların geçmişte hayvansal üretimin artırılmasına olan katkıları yadsınamaz.Ne var ki, Türkiye’nin ekonomik politikalarında yer alan kimi değişikliklere parelel olarak her alanda olduğu gibi hayvansal üretim alanında daözel girişimcilik devlet girişimciliğinin alternatifi olarak ortaya çıkmış ve hızla gelişmiştir.Böylesi bir gelişmeyi yeterince kavrayamayan kamu hayvansal üretim işletmeleri ne zamanla kazandıkları hantal bürokratik yapıyı değiştirebilmişler,ne de yeni oluşan rekabet ortamına ayak uydurabilmişlerdir.Böylece giderek verimsizleşen bu işletmelerin ya karlılıkları azalmış,ya da zarar eder hale gelmişlerdir.
Günümüzde, çoğu kamu iktisadi kuruluşu olan sanayi ve hizmet alanlarındaki işletmelerin özelleştirilmesi söz konusu olunca önceliği halen hayvansal üretim alanında faaliyet gösterenler almıştır.Bunda,devletin daha çok alt yapı yatırımlarına yönelme politikası yanında çoğu orta büyüklükte olan bu işletmelerin satış kolaylığı ve ürettikleri hayvansal ürünlerin temel gereksinim maddesi olmasının da büyük rolü vardır.