Önceki yazılarımın birinde, yeni doğan
buzağıların hayata tutunabilmesi ve 6 aylık yaşa kadar sağlıkla
ulaşabilmesi için yapılması zorunlu bakım ve besleme uygulamaları
konusunda bilgiler vermiştim. Bugünkü yazımda ise 6 aylıktan itibaren
düve adayı olan buzağıların bakımı, beslenmesi ve tohumlanması ile
ilgili açıklamalarda bulunacağım.
Düve adaylarına iyi bakım ve besleme
olanaklarının sağlanması, onların gebe kalmalarını ve inek oldukları
zamanki süt verimlerini olumlu yönde etkiler. Düve adaylarının bakım
ve beslenmelerindeki temel ilke, barınak konforunun iyi olması ve çok
yem yeyip kilo almamalarıdır. Dişi buzağılar 6 aylık olduklarında
bulundukları kulübelerden alınır ve topluca tutulacakları özel
bölmelere konulur. Bu bölmelerin kuru ve temiz olması şarttır. Açık ya
da kapalı ahırlarda düvelerin temiz hava almaları, bol ve temiz su
içmeleri ve güneş ışığından azami ölçüde yararlanmaları çok büyük bir
önem taşır. Düveler bu bölmelerde yaş ve canlı ağırlık bakımından
dengeli bir şekilde barındırılmalıdır. Eğer yaşlı ve vücut ağırlığı
fazla düvelerle daha genç ve vücut ağırlığı az düveler bir araya
konulursa aralarında sosyal sorunlar ortaya çıkar ve ağır düveler
hafif düveleri ezerek onların yeterince yem yemesine engel olur.
Böylece büyük düveler fazla yem yedikleri için şişmanlarken, küçük
düveler yeterince yem yiyemedikleri için zayıf kalırlar.
Düvelere uygulanacak dengeli beslenme ile günlük
canlı ağırlık artışları kontrol altında tutulmalıdır. Örneğin Holştayn
bir düve 6 aylıktan gebeliğin son iki ayına kadar günde 600-700 gram
canlı ağırlık kazanacak şekilde beslenmelidir. Böylece düve ne
şişmanlayacak ne zayıflayacak, ortalama bir vücut kondüsyonunda
bulunacaktır. Düvenin şişmanlaması rahminin ve memesinin yağlanmasına
yol açacağından buzağı ve süt verimini olumsuz olarak etkileyecektir.
Öte yandan aşırı kilolu düvelerde kızgınlığın erken oluşması sonucu
yumurtalık kistleri meydana gelir ki bu da döl tutma sorununa yol
açar. Dengeli beslemenin temel koşulu düvelere aşırı miktarda enerji
içeren kaba yemlerin ve mısır silajının verilmemesidir. Bu da, günlük
rasyonda mısır silajı ve baklagil otlarının enerji, protein ve mineral
dengelerinin özel olarak ayarlanması suretiyle olur. Bu amaçla
damızlık düvelere günde 4-7 kilogram mısır silajı, 2-3 kilogram kuru
ot yada saman, 1-1.5 kilogram düve yemi verilmelidir.Meradan
yararlanan düvelere az miktarda kuru ot ve düve yemi takviyesi
yapılmalıdır.
Düvelerin cinsel olgunluğa erişmesi yaştan çok vücut
ağırlığı ile ilgilidir. Düveler ortalama 250-295 kilogram canlı
ağırlığa ulaştıklarında cinsel olgunluğa erişirler ve kızgınlık
göstermeye başlarlar. Boğanın sürü içinde olduğu köy düvelerinden
kızgınlığa gelmiş fakat henüz sıfat ya da gebe kalma çağına ulaşmamış
olanlar doğal çiftleşme yolu ile gebe kalacakları için istenmeyen
sonuçlar ortaya çıkar. Üreme organları henüz yeterince gelişmemiş olan
bu erken gebe düvelerde döl tutmama, döl tutanlarda ise yavrunun
gelişmemesi, atılması hatta güç doğum gibi sorunlar görülebilir. O
nedenle sıfat ya da gebe kalma çağına erişmemiş düveler kızgınlık
gösterseler dahi asla tohumlanmamalı ya da çiftleştirilmemelidir.
Düvelerde sıfat ya da gebe kalma çağı konusunda değişik görüşler ve
tanımlamalar mevcuttur. En başta dikkat edilmesi gereken husus düvenin
iki yaşından yani 24 aylıktan önce önce doğum yapmamasıdır. Bunun
içinde düvenin 15 aylıkken tohumlanması ya da çiftleştirilmesi arzu
edilir. Aşırı besleme ile bu süre 13 aylığa kadar indirilebilirse de
kanımca buna gerek yoktur. Düvelerin tohumlanması ya da gebe
bırakılması çağı olarak diğer bir ölçüt de vücut ağırlıdır. Düvelerde
bu konudaki uygun ağırlığın 370-400 kilogram arasında olması arzu
edilmekle birlikte asıl ölçü olan ergin ağırlıklarının %45-50’ sine
ulaşmış olmaları daha doğrudur. Ayrıca 127 santimetrelik sağrı
yüksekliği ve 122 santimetrelik cidago yüksekliği de gebe bırakmada
ölçü olarak kabul edilmektedir. Bunun için de düvelerin üç ayda bir
tartılmaları, cidago ve sağrı yüksekliklerinin ölçülmeleri gereklidir.
Düvelerde kızgınlık ineklere göre daha az sürer ve belirtileri daha
hafiftir. Düvelerin, ilk kez doğum yapacakları için güç doğum olayı
ile karşılaşma olasılıkları daha yüksektir. Bu nedenle tohumlanacak
düvelerde güç doğum ihtimali düşük boğaların spermaları
kullanılmalıdır. Yine de oluşabilecek güç doğumlarda hayvan
sahiplerinin ya da bakıcıları doğuma erkenden müdehale etmemeleri
gerekir. Aksi taktirde doğum esnasında buzağının ölmesi ve doğumdan
sonra oluşacak rahim iltihabı nedeniyle döl tutmama sorunu ortaya
çıkabilir. O yüzden düve doğumlarına özel bir önem vermek ve en ufak
bir aksaklıkta veteriner hekimine başvurmak gerekir.
Düveleri başarılı bir şekilde gebe bırakabilmek için
kızgınlıklarını iyi takip etmek ve tohumlama zamanını iyi tayin etmek
gerekir. Düvelerde kızgınlık belirtileri inekler kadar belirgin
değildir. Düvelerdeki en önemli kızgınlık belirtisi başka düveler ya
da inekler üzerine atladığında kaçmaması yani atlamaya izin
vermesidir. Bu davranışı gösteren bir düve mutlaka kızgın demektir ve
hiç vakit kaybetmeden bir veteriner hekimine müracaat etmek gerekir.
Düvelerde kızgınlık süresi de kısa olduğundan tohumlama en geç 3-4
saat içinde yapılmalıdır..