DOÐU ANADOLU PROJESİ VE HAYVANCILIK

( Milliyet Gazetesi)

Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerini sosyal ve ekonomik yönden kalkındırmak amacıyla hazırlan Doğu Anadolu Projesi yerinde ve zamanında alınmış önemli bir karardır.Bu olumlu girişim hiç kuşkusuz bölgede yıllardır süregelen ayrılıkçı terörün önlenmesine de büyük katkı sağlayacaktır.
Terörün doğurduğu psikolojik çekingenlik olgusu nedeniyle Doğu ve Güney Doğu’da sanayi yatırımlarının yapılamadığı,mevcutların ise atıl durumda bulunduğu bir gerçektir.Bu sonuç hiç kuşkusuz işsizlik ve göç gibi terörün propaganda amacıyla kullandığı sorunları da beraberinda getirmektedir.
Oysa,Doğu Ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde bu sorunları kısa sürede çözümleyecek güçlü bir hayvancılık potansiyeli mevcuttur.Bu potansiyeli harekete geçirebilmenin başlıca koşullarını şöylece sıralayabiliriz.
Hayvancılık bölge insanını köyüne toprağına bağlayarak göçü önleyen önemli bir faaliyettir.
Bölge halkı göçerliğin de etkisiyle doğuştan hayvancılığa yatkın insanlardan oluşmaktadır.
Üstün verimli sığır ve koyun ırklarının beşiği Doğu ve Güney Doğudur.İsrail bölgenin otantik ırkları olan İvesi koyunu ve Kilis Sığırını yıllar önce kendi hayvanlarını ıslah etmek amacıyla ülkesine götürmüş ve bugün Dünyanın en sütçü koyun ırkı olan Awassi ve sığır ırkı olan İsrail Holştaynını elde etmiştir.
Sadece ülkemizin değil Dünyanın sayılı sulama projelerindan olan GAP yakın bir gelecekte bölgenin bakir topraklarını sulayarak hayvan yemi üretiminin artmasına büyük katkıda bulunacaktır.
Canlı hayvan ve hayvansal ürünleri yeterince üretemeyip ihtiyacını yıllardır ötei ülkelerden o arada da Türkiye’den sağlayan kimi Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri ile Türki Cumhuriyetlerinin Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesine yakınlığı da başta sınır ticareti olmak üzere ülkemiz canlı hayvan ve hayvansal ürün ihracatını artıracak bir etkendir.
Suni Tohumlama ve Embriyo Transferi gibi hayvansal üretimi çok kısa sürede artırmayı sağlayan biyoteknolojik yöntemler Dünyada ve Türkiyede hızla gelişip yaygınlaşmaktadır.
Koşulları sıralanan bu güçlü hayvancılık potansiyeli Doğu ve Güney Doğuda yaşayan insanların huzuru ve refahı için hayata geçirebilmenin yolu,en başta yörenin tüm özelliklerine uygun bir entegrasyon programının hazırlanmasından geçer.
Bu programın başarılı olabilmesi için gerekli koşullar da şöylece sıralanabilir.
1.Öncelikle sınırları iyice belirlenecek olan bölgenin hayvancılıkla ilgili tüm verileri en kısa sürede doğru biçimde saptanmalıdır.
2. Doğu Anadolu Kırmızısı Sığırı,Kilis Sığırı,İvesi Koyunu gibi bölgenin üstün verimli otantik ırkları bölgedeki tarım işletmelerinde ya saf ya da kültür ırkları ile melezlenerek çoğaltılmalı ve bölgedeki yetiştiricilere damızlık olarak dağıtılmalıdır.
3. Dağıtılan ırkların ıslahı ve sağlıklarının korunması amacıyla bölgeye özgü”Suni Tohumlama ve Embriyo Transferi ” ve ” Hayvan Sağlığı” organizasyonları kurulmalıdır.
4.Bölgedeki sığır ve koyun yetiştiricileri Birlikler şeklinde örgütlenerek devlet desteğinden öncelikle bu birlikler yararlandırılmalıdır.
5.Bölgede mevcut ve satışa çıkarılan süt fabrikaları ile et kombinaları oluşturulacak bu birliklere devredilmelidir.
6.Bölgenin toprak yapısına ve iklimine uygun yem bitkilerinin seçimi ve üretilmesi için gerekli koşullar sağlanmalıdır.