Zoonoz ya da zoonotik hastalıklar denilince,
hayvanlardan insanlara, insanlardan da hayvanlara geçen hastalıklar
akla gelir. Çok az da olsa hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar,
insanlardan insanlara da bulaşabilmektedir. Dünyada mevcut 200’ün
üzerindeki zoonotik hastalığın yaklaşık 40’ına Türkiye’de de
rastlanmaktadır. Günümüzde insanlarda görülen mikrobik hastalıkların
yaklaşık %61’i hayvansal kökenlidir. Bu oran son otuz yıl içinde
ortaya çıkan hastalıklarda %75’e ulaşmaktadır. Sağlık Bakanlığının
bildirimini zorunlu kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlarda da
görülmektedir. Biyoterörizm amacıyla kullanılan ajanların tümü hayvan
hastalıklarının etkenleridir. İnsanlarda gıda zehirlenmesine yol açan
etkenlerin %90’ı hayvansal kökenlidir. Çok eski yıllardan beri görülen
zoonotik hastalıklar arasında kuduz, şarbon, malta humması, verem,
kist hidatik gibi hastalıkları sayabiliriz. Yeni çıkan zoonotik
hastalıkları ise kuş gribi, domuz gribi, sığırların süngerimsi beyin
hastalığı ve kırım-kongo kanamalı ateşi olarak sıralayabiliriz.
Zoonotik hastalıkların en çok bilineni ve tehlikeli
olanı kuduzdur. Esas olarak köpeklerde ve benzeri yabani hayvanlarda
görülen kuduz, virusun ısırılma yoluyla insana ve evcil hayvanlara
bulaşması sonucu oluşan öldürücü bir hastalıktır. Bilindiği gibi
kuduzun insanlarda ve köpeklerde uygulanan bir aşısı vardır. Son
yıllarda köpeklerde ve yabani hayvanlarda yürütülen etkin aşılama
programları sonucu kuduzun insanlarda ve evcil hayvanlarda görülme
oranı yok denecek kadar azalmıştır. Parazit kökenli zoonotik
hastalıklar arasında Türkiye’de de sıkça görülen kist hidatik başta
gelmektedir. Asas olarak sığır, koyun ve keçi gibi hayvanların başta
karaciğer olmak üzere akciğer, beyin ve kalp gibi organlarında su dolu
kesecikler şeklinde görülen kist hidatik, hastalıklı organları yiyen
köpeklerde yaşamının belli bir evresini geçirdikten sonra
yumurtalarını gaita yoluyla dışarı atar. Merada otlayan sığır, koyun
ve keçi gibi hayvanlar bu yumurtaların bulaştığı otları yedikleri
taktirde hastalığa yakalanırlar. Trakya Bölgesinde 12 mezbahada
kesilen 640 sığır ve 742 koyun üzerinde yapılan bir araştırmada
kistlerin tür olarak sığırlarda daha çok görüldüğü, organ olarak ise
en çok karaciğerde yerleştiği saptanmıştır. Kistin insanlara geçmesi
yumurtaların bulaştığı sebzelerin yıkanmadan yenmesi suretiyle olur.
İnsanlarda da aynı sığır, koyun ve keçilerdeki gibi kimi organlarda
içi su deli kesecikler oluşur ve organın etkilenme derecesine göre
ağır vakalar hatta ölüm görülebilir. Diğer önemli bir zoonotik
hastalık da Türkiye’deki sığırların yaklaşık yarısında mevcut olduğu
sanılan malta humması yani brusellozdur. Bu hastalığın hayvanlardaki
en büyük zararı yavru atmaya neden olmasıdır. Gebe ineklerin %80 i
genellikle gebeliğin ikinci yarısında yavrusunu atar. Hasta hayvan
atıkları ve salgıları ile inekler arasında yayılan bu hastalığın üç
aylık buzağılara uygulanan bir koruyucu aşısı bulunmaktadır. Hasta
hayvanlarla temas eden bakıcı ve veteriner hekimleri ile hastalıklı
hayvanların özelliklede koyunların çiğ sütleri ile yapılan peynir,
krema, kaymak gibi ürünleri yiyen insanların bu hastalığa yakalanma
şansları daha yüksektir. Aynı şekilde verem ya da tüberküloz hastalığı
da hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik bir hastalıktır. Verem de
malta humması gibi sığırlarda büyük yayılma alanı bulan bir sürü
hastalığıdır. Hayvanı öldürmediği ve süt veriminde aşırı bir düşüşe
neden olmadığı için gizli seyreden bu hastalık tüberkülin adı verilen
bir deri testinden ve mezbahalarda kesilen hayvanların iç
organlarında görülen değişikliklerden anlaşılır. Verem de malta
humması gibi kaynatılmadan içilen sütten, bu sütten üretilen
ürünlerden ve hasta hayvanların etlerinden insanlara bulaşır. Ayrıca
verem, solunum yoluyla da hasta hayvanlardan insanlara ve hasta
insanlardan da insanlara geçer. Son 30 yıl içinde ortaya çıkan
zoonotik hastalıklardan kuş gribi yakın zaman önce Türkiye’deki
kümeslerde de ortaya çıkmış, milyonlarca hasta ve sağlam tavuk ile
diğer kanatlıların kitle halinde itlafına neden olmuştur. Kuş gribi
yüzünden Türkiye’de köy tavukçuluğu tamamen yok edilmiştir. Kuş gribi
insanlara da bulaşmış ve kimi hasta insanların ölümüne yol açmıştır.
Yeni ortaya çıkan zoonotik hastalıklardan domuz gribi Türkiye’de domuz
yetiştiriciliği çok sınırlı olduğu için fazla bir yayılma olanağı
bulamamıştır. Bu hastalık grubundan olan ve kenelerle insanlara
bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı özellikle göçmen kuşların
uçuş güzergahlarında bulunan insanlarda önemli sayıda ölümlere neden
olmuştur.
Zoonotik hastalıklar hayvan yetiştiriciliğinde çok
önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadırlar. Hasta insanların yataklı
tedavi kurumlarında uzun süreli kalmaları sonucu Türkiye’nin sağlık
harcamaları artmakta ve önemli iş gücü kayıpları yaşanmaktadır.
Özellikle malta humması ve verem gibi hastalıkların hayvanlarda
ortadan kaldırılması doğal olarak insanlarda görülmesini de
engelleyecek ve bu hastalıkların doğurduğu ekonomik kayıplar da
önlenmiş olacaktır.