Değerli Meslektaşlarım,
Dün grubumuza gelen bir mailden Belediye Veteriner Hekimleri
Derneği’nin kurulduğunu öğrenmiş olduk.Yeni Derneğin Belediyelerde
çalışan meslektaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum Belediyelerde
çalışan meslektaşlarımızın uzun yıllardan beri süregelen yığınla
sorunu bulunduğu hepimizce bilinmektedir. Bunların en başında
örgütlenme ve özlük hakları sorunları gelmektedir. Çoğu Belediyede
daha önce mevcut olan Veteriner Müdürlükleri kapatıldı ve
belediyelerde çalışan meslektaşlarımızın özlük haklarında önemli bir
iyileşme yaşanmadı.
Merkezi Ankara’da bulunan Veteriner Hekimleri Derneği 1930 yılında
kuruldu. Derneğimiz 87 yıllık geçmişi ile Türkiye’deki sivil toplum
örgütlerinin en eskileri arasında yer almaktadır. Veteriner Hekimleri
Derneği, 1954 yılında Türk Veteriner Hekimleri Birliği kuruluncaya
kadar tek mesleki örgüt olarak faaliyet göstermiş ve gerek mesleki
gerekse sosyal konularda çok başarılı çalışmalar yapmıştır. Ancak,
Dernek, Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin kurulması ile birlikte
yine mesleki çalışmalarını sürdürmekle birlikte ağırlığı sosyal
konulara vermiştir. Bu arada son 30 yıl içerisinde Türkiye’de
Veteriner Tavukçuluk Derneği, Reprodüksiyon ve Sun’i Tohumlama
Derneği, Veteriner Cerrahi Derneği, Veteriner Farmakoloji Derneği gibi
birçok bilim derneği kurulmuştur. Bu dernekler kendi bilim alanları
içerisinde Kongreler, Sempozyumlar düzenlemekte ve kimileri de Dergi
çıkarmaktadırlar. Son on yıl içerisinde de Türkiye’de istihdam alanı
bazlı kimi Dernekler kurulmuştur. Bunlar arasında Çiftlik Hayvanları
Hekimliği Derneği, Klinisyen Veteriner Hekimleri Derneği, Küçük Hayvan
Veteriner Hekimleri Derneği ve son olarak Belediye Veteriner Hekimleri
Derneği gibi kuruluşları sayabiliriz. Saydığım bu dernekler de kendi
alanlarında ses getirecek Kongreler düzenlemekte, ulusal ve
uluslararası düzeyde eğitim faaliyetlerinde bulunmaktadırlar.
Türk Veteriner Hekimliği günümüzde, şanlı tarihinde görülmediği kadar
büyük sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Bugün Türkiye’de köy
tavukçuluğu bitmiş, koyunculuk ise bitmek üzeredir. Bütünşehir
Yasasının ve ithalatın doğurduğu haksız rekabete dayanamayan küçük
ölçekli aile hayvancılık işletmeleri varlıklarını koruyamaz bir duruma
gelmişlerdir. Kamuda çalışan Veteriner Hekimleri sahadan tümüyle
koparılmış, masa başında kulak numaralarını ve yetiştiricilerin
alacakları destekleri kayıt sistemine işleyen Bilgisayar İşletmeni
konumuna düşürülmüşlerdir. Hızla çoğalan Veteriner Fakülteleri
olanaksızlıklar yüzünden çok sayıda niteliksiz Veteriner Hekimleri
mezun etmektedirler. Saydığım tüm bu sorunlardan en başta Türk
Veteriner Hekimliği olumsuz olarak etkilenmektedir. Kökü tarihin
derinliklerine kadar uzanan, geçmişi şan ve şereflerle dolu kutsal
mesleğimiz üzülerek söylemeliyim ki bugün can çekişmekte, bir beka
yani ölüm kalım mücadelesi vermektedir. Bu durumu görmemek ve gerekli
savaşımı şimdiden vermemek ileride bizleri büyük bir vebalin altına
sokacak ve en başta da mesleğimize hizmet etmiş hatta bu uğurda
şehitlik mertebesine erişimiş rahmetli meslektaşlarımızın kemiklerini
sızlatacak, ruhlarını incitecektir. Ben mesleğimizin bugünkü durumunu
Sevr Anlaşmasından sonraki Türkiye’nin durumuna benzetiyorum. Gün
ayrışmak değil bütünleşmek günüdür. Gün aramızdaki her türlü
ayrılıkları bir yana bırakıp birlikte mücadele etme günüdür.
Bu açıklamalardan sonra Belediye Veteriner Hekimleri Derneğinin
kuruşundan yola çıkarak bir öneride bulunmak istiyorum. Türk Veteriner
Hekimleri Birliği ve Bilim Dernekleri dışında son on yıl içinde
kurulan ve ayrı mesleki alanlarda faaliyet gösteren Veteriner
Hekimlerini hedef kitle olarak seçen dört Dernek, Veteriner Hekimleri
Derneği çatısı altında bir federasyon oluşturabilirler. Bunun yasal
örneklerini köy ve ilçe derneklerinin oluşturduğu il hemşehri
federasyonlarında görmekteyiz. Veteriner Hekimleri Dernekleri
Federasyonu adı altında btünleşen bu dört dernek tek bir ses, tek bir
yürek ve tek bir yumruk olarak mesleğimizin gittikçe ağırlaşan
sorunlarına kalıcı çözümler getirebilirler. Yüce Mevlana’nın ” Biz
ayrıştırmak için değil, birleştirmek için geldik ” özlü sözü hepimize
rehber olmalıdır. Saygılarımla,